4 Kasım 2019 Pazartesi

FLORANSA

“Zihninde nereye kadar gidebiliyorsan, gerçekte de oraya kadar gidebilirsin. Her şey önce düşüncede başlar ve düşüncelerinden yaşama yansır.”

Birçoğumuz Floransa’yı tarih kitaplarından Rönesans’ın doğduğu şehir olarak biliriz. Floransa’ya niye gitmeliyiz. Floransa niye klasikleşmiş İtalya turlarının ayrılmaz bir parçasıdır. Gibi aklınızda çeşitli sorular vardır. Aslında Floransa Sanattır. UNESCO’ya göre, dünyadaki sanat hazinesini neredeyse üçte birinin Floransa’da yer aldığını biliyor muydunuz. Floransa, tarihi eserler ile dolu meydanları, Rönesans döneminin en önemli eserlerini bulunduğu müzeleri ve sokak sanatçıları ile sanata doyacağınız bir şehir aslında. yani kısaca şehrin taşı toprağı sanattır.
Floransa, sadece Tuscany bölgesinin başkenti değil, aynı zamanda sanatın yaşam halini almış ve bu nedenle İtalya'nın da en fazla turist çeken kentlerinden birisi olan bir şehir. Meşhur Medici ailesinin de katkısıyla Leonardo Da Vinci gibi birçok sanatçı ve ustanın eserlerini barındıran şehri anlatırken her zaman bir yer eksik kalabilir. 
Orta Çağ'ın yıldızı olarak anılan şehir 1982 yılından günümüze UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisinde ve kesinlikle bunu hak ediyor. 14. yy.'dan günümüze Avrupa'nın en önemli merkezlerinden olan Floransa aslında Roma döneminde Etruskların kurduğu bir kent. M.Ö. 1. yüzyılın ortalarında Arno Nehri’nin kıyısına kurulan kent, zamanla genişleyerek Careggi, Fiesoli, Settignano, Arcetri, Poggio, Imperiale ve Bellosguardo tepeleri ile çevrelenmiş 102,41 kilometrekarelik alanı kaplamış. Ancak günümüz Floransa'sı, Julius Caeser tarafından emekli askerleri için M.Ö.59'da kurulmuş. Niccolò Machiavelli ve Medici isimleri Floransa ile tarihte özdeşleşen isimlerdir. Gezerken aşık olacağınız bir başka şehre hoş geldiniz.
Merkezi 5 ilçeye bölünmüş kentte turistik açından en çok ilgiyi Centro Storico çekiyor. Kentin tarihine ışık tutan pek çok yapıyı ve müzeyi barındıran yerleşim aynı zamanda kentin en büyük tren garı Santa Maria Novella’ya ev sahipliği yapıyor. Floransa gözünüze ve ruhunuza olduğu kadar midenize de hitap eden bir şehir olacaktır. Ayrıntılı yemek ve lokantalar sayfa sonunda sizleri bekliyor. İtalya’nın Toskana bölgesinde yer alan bu şehir gastronomi turizmi açısından önemli bir yere sahip. Şehirde Michelin yıldızlı restoranlardan geleneksel İtalyan yemekleri yapan yerel işletmelere kadar leziz yemekler yiyebileceğiniz saymakla bitmeyecek kadar, restoran bulunmaktadır. Toskana bölgesinin dünyaca ünlü şarapları ve İtalyan kahvesi de cabası. Romantizmi, tarih ve sanat ile iç içe yaşamak istiyorsanız doğru yerdesiniz.

Gelelim masraflara, Bu Tur İçin Cebinizden Çıkacak Net Paraya Bakalım.
Vize Pasaport: rk vatandaşlarının FLORANSA gezisi için İtalya’dan Schengen Vizesi almaları gerekmektedir. Vize evrakları vb. için tek yetkili idata adresine tıklayıp bakabilirsiniz. https://www.idata.com.tr/

Pasaportunuz yoksa 10 yıllık ücret karşılığıhttps://randevu.nvi.gov.tr/
Biyometrik resim.
Schengen Vizesi.
Yurtdışı harcı.
Seyehat sigortası. 

FLORANSA turu, pasaportunuz ve evraklarınız varsa eğer ( 1 kişi) kişi başı 645 euro arasında bir maliyet olacak, ören yerleri müze biletleri dahil. Yeme içmeyi de katarsak 825 euro kişi başı. Kur farkı insanı biraz hırpalar bu fiyatlarla.
Kendiniz gidecekseniz eğer FLORANSA'YA, uçak bileti ( ROMA HAVALİMANI'NA) ortalama gidiş dönüş 2 kişi ortalama 500 euro. 4 günlük oda fiyatları ise bu fiyata dahil. Turu satın almak pek akıllıca değil. Uçak biletinizi kendiniz alıp kendi turunuzu yapmak daha cazip. Korkmayın dil bilmeseniz bile bu turu kendi başınıza yapabilirsiniz. Biraz cesaret.
FİYATLAR ve TÜYOLAR
Euro döviz kurunun da etkisi ile Floransa’daki fiyatların İstanbul’a göre oldukça yüksek olduğunu söyleyebilirim. Bunu otel, yemek, müze vb yerlerde ödeme yaparken hissedeceksiniz. Ne yazık ki kur farkı biraz sarsacak sizi. Roma ve Venedik'le karşılaştırınca, onlardan belki biraz daha uygun olduğu söylenebilir. Bir şişe su 1 - 1,5 euro, bir fincan kahve 3 - 4 euro, bir kadeh şarap 4 - 5 euro arasında değişiyor. Restoran veya kaffelerde, turistik yerlerde yiyeceğiniz bir porsiyon yemek 15 - 25 euro arasında. Venedik'le karşılaştırınca, buradaki yemek yemenin biraz daha pahalı olabileceğini göreceksiniz. Süpermarketten alacağınız bir yemek 6 - 7 euro arasında değişiyor. Taksi ise uzun mesafe gitmeyeceğiniz den fazla tutmayacaktır. Şehrin en merkezi noktasından tren istasyonuna 15 - 20 euro civarında tutuyor.
  • Floransa’da uygun fiyatlı İtalyan yemekleri yemek isterseniz düşük bütçeli gezginlerin uğrak yeri olan Mercato Centrale’yi ve çevresini tercih edebilirsiniz.
  • Yerel marketler yerine Carrefour gibi büyük süpermarketleri tercih edin.
  • Floransa’da tüm müzeler yerine sadece zevkinize hitap eden müzeleri gezin. Şehrin kendisi zaten açık hava müzesi gibi olduğu için tüm müzelere girmek sıkıcı olabilir. 
  • Müze tercihiniz olacaksa dünyanın en iyi sanat koleksiyonlarının bulunduğu Uffizi galerisini gezmenizi tavsiye ederim.
İLGİNÇ BİLGİLER
  • Rönesans’ın doğum yeri olan Floransa tarihte birçok ünlüye ev sahipliği yapmıştır. Bu ünlülerden en bilindik olanları Leonardo Da Vinci’dir. Hava yağmurlu değilse sokaklarda bu ressamın ünlü tablolarının kaldırımlara resmedildiğini görebilirsiniz.
  • Floransa’da dünyaya gelen diğer tanıdık isimler ise, ünlü Kaşif Amerigo Vespucci (1454) ve ünlü hemşire Florence Nightingale’dir (1820).
  • Pinokyo’nun yazarı Carlo Lorenzini’nin Floransa doğumlu olduğunu biliyor muydunuz. Floransa’da hediyelik eşya dükkanlarında Pinokyo temalı hediyelik eşyaların fazlalığını görünce anlıyorsunuz.
  • Floransa, Avrupa’da sokakları taş döşeli ilk şehir unvanına sahiptir. Bu unvanı 1339 yılında alan Floransa’daki şehirleşmenin ne kadar eskiye dayandığının işaretidir.
  • On ikinci yüzyılda Pisalıların Floransa’ya tuz ticaretini engellemesi sonucu Floransa halkı ekmeklerini tuzsuz yapmaya başlamıştır. O dönemden beri geleneksel olarak tuzsuz yapılan ekmekten bugün ülkemizde de tüketilen Tuscan ekmeğinin doğduğu söyleniyor
GEZİLECEK ve YAPILACAKLAR
  • Sıra dışı bir konser izleyin. 
  • Dondurma yemeyi unutmayın. 
  • Santa Croce’nin ara sokaklarını dolaşın. 
  • Villa Bardini’yi görün. 
  • Vassari Koridoru’nu yürüyün. 
  • Şehri bisikletle keşfedin. 
  • Floransa’nın pazarlarını gezin. 
  • Nefis İtalyan kahvelerini tadın. 
  • Toskana Mutfağı’nın en lezzetli yemeklerini deneyin. 
  • Katedral, kilise ve şapelleri görün.
  • Floransa’nın meydanlarını ve Ponte Vecchio Köprüsü’nü gezin.
  • Dante’yi yakından tanıyın.
  • Uffizi Galerisi ve Gallerie dell’ Academia’yı ziyaret edin. 
  • Duomo’nun kubbesi ve çan kulesine çıkın.
  • Boboli Bahçeleri’ni gezin.
KONAKLAMA
Konaklama Yapılacak Bölgeler . (Tarihi şehir merkezi) Duomo ve Signorio Meydanı civarı, (Tren istanyonu çevresi) Santa Maria Novella çevresi, Santa Croce ve Oltrarno bölgeleri Floransa’da konaklama yapabileceğiniz en popüler bölgelerden.
Yaklaşık 2500 adet otelin yer aldığı şehirde fiyatlar otellerin sahip olduğu konuma, kalitesine gibi şeylere göre değişse de gecelik çift kişilik oda fiyatı 90 - 130 Euro arasına çok güzel tesislerde yer ayırtılabilir. Üstelik bu fiyatlara genellikle kahvaltı da dahil oluyor. Floransa’da otel fiyatlarına %10 KDV dahilken kişi başı gecelik 4,5 Euro şehir vergisi hariç. Bu tutarı otelde ödüyorsunuz. Ve ülkemizde de bu vergi geldi artık, tatilcilerde vergi ödeyecekler. Şimdilik bu günlük 18 TL ilerde ne olur bilinmez.

Bir Kaç Popüler Otel Tavsiyesi
FLORANSA'YA NE ZAMAN GİDİLİR
Kent, tüm yıl boyunca nemli subtropikal iklimin etkisi altında kalıyor; ancak Akdeniz’e yakın oluşu hava şartlarının ülkemizin güney ve batı kesimlerine benzer özellikler göstermesine neden oluyor. Şehirde yazlar sıcak, kışlarsa ılıman geçiyor. Ayrıca yaz aylarında gün içerisinde kısa yağmur geçişleri yaşanabiliyor. 
Kış aylarında ise hava sıcaklıkları 2 ila 5 °C arasında değişmekle birlikte yağışlı gün sayısında artış yaşanıyor. Gezginlerin büyük çoğunluğu Floransa’ya yazın gitmeyi tercih ediyor. Dans ve klasik müzik temalı iki büyük festivalin düzenlendiği bu aylarda kente ilgi fazla olunca müze ve tarihi alanlara, yeme-içme mekânlarına girişte uzun kuyruklara katlanmak gerekebiliyor. Tabi uzun bekleme süreleri hoşunuza gitmezse sıcaklıkların biraz daha makul seviyelerde olduğu Mayıs ve Eylül aylarında da kenti ziyaret edebilirsiniz. Mayıs’ta kent Müzik Festivali’ne ev sahipliği yaparken, Eylül ayında Kâğıt Fenerler Festivali yapılıyor.

FESTİVALLER
    Sanatın kalbinin attığı Floransa festivalleriyle de konuşulacak bir şehir. Ünlü bestekar Puccini'nin son yıllarını geçirdiği kent. Puccini opera festivalleri, tiyatro, sinema ve dansı kapsıyan Fiesole Festivali, at yarışları 'corso del palio', sandallarla nehir içinde kostüm ve meşaleler eşliğinde kutlanan San Ranieri Festivali, ve daha neler neler.


  • Klasik Müzik Festivali (Temmuz)
  • Festa di Anna Maria Medici (18 Şubat)
  • Karnaval (Şubat)
  • Scoppio del Carro (Nisan)
  • Müzik Festivali (Mayıs)
  • Dans Festivali (Haziran-Temmuz)
  • Kağıt Fenerler Festivali (Eylül)

FLORANSA ULAŞIM
İtalyan Rönesansı’nın başlangıç noktası Floransa, İtalya’nın kuzeyindeki Toskana Bölgesi’nde yer alıyor. ulaşım gelişmiş kara, hava ve demir yolu ağı sayesinde oldukça kolay. Araba ile ulaşım yol boyunca rahatlık ve hareket özgürlüğü sağlasa da kent merkezine gelindiğinde park yeri bulma gibi sıkıntılar sıklıkla baş gösteriyor. Çoğu gezgin bu yüzden tercih hakkını ya uçak ya da tren seferlerinden yana kullanıyor. Bu yöntemlere ek olarak İtalya’nın diğer şehirlerinden otobüsle de kolayca Floransa’ya seyahat edilebiliyor.
Uçak yolculuğu, ülkemizden kente seyahat etmenin en hızlı yolu. Ancak Toskana’nın başkenti Floransa’ya Türk Hava Yolları ve Atlas Global aktarmalı seferler düzenlemeyi tercih ediyor. Bu nedenle sizlere aynı firmaların Pisa, Milano ve Roma’ya düzenledikleri direkt uçuşlardan faydalanabilirsiniz. Bu şehirlere ulaştıktan sonra Trenitalia veya NTV tarafından gerçekleştirilen yüksek hızlı tren seferlerinden yararlanabilirsiniz.

HAVA YOLU 
Türkiye’den Floransa’ya gitmek için en rahat yöntem olarak uçak seferleri öne çıkıyor. Amerigo Vespucci Havalimanı, ülke içerisinden ve dışından kente düzenlenen uçak seferlerinin varış noktası konumunda. Buradan kent merkezine araçla 15 dakikada ulaşılabiliyor. Zaman zaman kente direkt seferler gerçekleştirilse de Türk Hava Yolları ve Atlas Global ağırlıklı olarak Floransa’ya uçakla seyahat etmek isteyen gezginlere aktarmalı ulaşım imkânı sunuyor. Ayrıca kente gitmek için KLM, British Airways, Lufthansa gibi büyük hava yolu firmalarının İstanbul çıkışlı seferlerinden de faydalanabilirsiniz.

TREN
Floransa Tren Ulaşımı İtalya’daki diğer turistik şehirlerden Floransa’ya ulaşmak için en ideal çözüm olarak yüksek hızlı trenler gösteriliyor. Bu nedenle NTV ve Trenitalia Milano, Roma, Napoli gibi büyük şehirlerin yanı sıra Toskana sınırları içerisindeki bir diğer turistik yerleşim olan Pisa’dan gün içerisinde Floransa’ya çok sayıda sefer düzenliyor. Tüm seferlerin varış noktası kentteki üç tren garının en büyüğü olan ve her yıl 60 milyona yakın yolcuyu ağırlayan Santa Maria Novella kullanılıyor.
Floransa’nın demir yolu trafiği 3 gar aracılığıyla yönetiliyor. Centro Storico’daki Santa Maria Novella Tren İstasyonu. Her yıl 60 milyona yakın yolcuyu ağırlayan garın dışında ayrıca Rifredi ve Campo Marte’de daha küçük boyutlu 2 istasyon daha faaliyet gösteriyor.
Santa Maria Novella daha çok Paris, Viyana gibi Avrupa’nın diğer ülkelerindeki kentlerden ve Pisa, Venedik, Milano, Napoli, Roma’dan gelen yüksek hızlı trenleri ağırlıyor. Ülke içerisinden trenle Floransa’ya yolculuk yapacaksanız Trenitalia ve NTV seferleri arasından seçim yapmanız gerekiyor.
İtalya’nın başkentinden kente ulaşmak sadece 1 saat 32 dakika sürerken, kanallar şehri Venedik’ten yolculuk 2 saat 6 dakikada tamamlanıyor. Milano’dan kalkan trenlerin Floransa’ya ulaşmalarıysa ortalama 2 saat 13 dakika alıyor. Toskana Bölgesi’nin bir diğer güzel ve görülesi şehri Pisa’dan tren yolculuğu içinse diğerlerinin aksine bölgesel hatlar kullanılıyor. Standart hızdaki trenler, tarihi kentteki merkez gara 1 saat 10 dakikada varıyor.
İtalya’da Popüler Tren Rotaları
  • Roma – Floransa Trenleri
  • Floransa – Pisa Trenleri
  • Floransa – Venedik Trenleri
  • Venedik  – Milano Trenleri
OTOBÜS
Otobüs ile yolculuk. Bu konuda en fazla seçeneği Eurolines sunuyor. Firma aracılığıyla 18 Euro’dan başlayan fiyatlarla Venedik, Milano, Roma başta olmak üzere çoğu İtalyan kentinden Floransa’ya konforlu bir şekilde ulaşılabiliyor.Diğer bir seçenek ise Flixbus.
Eurolines’ın nadiren sefer yaptığı Pisa’daki havalimanından Santa Maria Novella Tren Garı’na otobüsle ulaşmak isteyen gezginlerse Terravision ve Autostrada daha fazla seçenek sunuyor. Yolculuk ortalama 70 dakika sürüyor. Üstelik her iki firmanın kalkış saatleri farklı olduğu için birini kaçırsanız bile diğerine rahatlıkla binebilirsiniz.

FLORANSA ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

YÜRÜME

Floransa’yı keşfetmek için en ideal yöntem aslında yürümek. Böylece yerel halkla daha fazla içli dışlı olabilirsiniz. Ve kent dokusunu daha yakından inceleyebilirsiniz. Centro Storico sınırları içerisindeki çoğu caddenin araç trafiğine kapalı oluşu, gezginlerin yürümeyi tercih etmelerinin bir diğer nedeni. Bölgeyi gezmek ortalama 30 dakika sürüyor. Bu arada rehberli turlara da katılabilirsiniz.

TRAMVAY
Tramvaylar, Floransa ulaşım ihtiyacına 3 farklı hat üzerinden çözüm getiriyor. Bu hatlardan 7,4 kilometrelik T1’in Santa Maria Novella ile Scandicci arasında 14 durağı bulunuyor. Araçlar T1’de 05.00-00.30 saatleri arasında faaliyet gösterirken, hattın bir ucundan diğerine yolculuk 23 dakika sürüyor. Diğer iki hatsa havaalanı ile hastaneyi kent merkezine bağlıyor.

BELEDİYE OTOBÜSÜ
Floransa şehir içi ulaşım ihtiyacına ATAF’ın tramvay dışında sunduğu diğer çözümse belediye otobüsleri. 07.00’dan 21.00’a kadar hizmet veren otobüslerin C1, C2, C3 ve D hatları tarihi kent merkezinin iç kısımlarına giremeseler de yolcularını Santa Maria Novella ve Piazza San Marco’ya kadar taşıyor.

TAKSİ
Şehir içerisinde çabukluk avantajı sağlayan taksiler, kent meclisinin aldığı karar doğrultusunda havaalanına ve hastaneye giden yolculardan sabit ücret alıyor. Bunun dışındaki yerler içinse ya tarihi kent merkezi çevresindeki 21 duraktan en yakın olana yürümek ya da firmalara ait rezervasyon numaralarını aramak gerekiyor. Havaalanı ve hastane haricindeki yerlere gitmek istendiğinde taksimetre 3,20 Euro’dan açılıyor.

BİSİKLET
Centro Storico’nun büyük bölümü araç trafiğine kapalı olduğu için çoğu gezgin bisiklet kiralayarak ulaşım ihtiyacını gidermeyi tercih ediyor. Kent konseyi de bu ihtiyaca yönelik olarak “Mille e una bici” adlı programı yürürlüğe koymuş. Program dâhilinde Santa Maria Novella ve Piazza Ghiberti’deki hizmet noktalarından saatlik, hatta günlük kiralama yapılabiliyor. Ücretlerse 2 Euro’dan başlıyor.

 HOP ON HOP OFF OTOBÜS TURLARI
Kentin gezilecek tüm mekanlarını kapsayan City Sightseeing’in hop on hop off otobüs turlarının, biletleri ATAF’a ait toplu taşıma araçlarında da kullanılabilen duraklamalı turlar gezginlere 24, 48 ve 72 saatlik paketler halinde sunuluyor.
Santa Maria Novella Tren Garı’nın önünden başlayan turlar için birbiriyle kesişen iki farklı güzergah belirlenmiş. Bu güzergahlardan A hattında 17 durak bulunurken, B hattında otobüsler 28 farklı noktaya uğruyor.
Sesli kayıt aracılığyla 8 farklı dilde rehberlik hizmeti verilen Floransa hop on hop off otobüs turu fiyatları, yetişkinler için 23 ila 33 Euro arasında değişiyor. 5 - 15 yaş arası bireylerse tura indirimli fiyattan katılabiliyor. Biletleri dilerseniz otobüse binmeden önce veya online satış kanalı üzerinden satın alabilirsiniz.

BİLET
Floransa kent içi ulaşım ağından sorumlu ATAF, tramvay ve otobüs seferlerinden yararlanmak isteyenlere tek kullanımlık bileti 1,50 Euro’dan sunuyor. Eğer kentte 1-2 gün geçirecek ve toplu taşımadan çok fazla yararlanmayacaksanız, 4 binişlik ve 1 günlük bilet seçeneklerini de tercih edebilirsiniz.
Ancak tatiliniz 2 günden uzun sürecekse, ATAF’ın çok kullanımlık biletleri yerine Firenze Card edinmenizi tavsiye ederim.  72 saat geçerlilik süresine sahip kart ile tüm şehir içi ulaşım araçlarından ücretsiz yararlanabilir, müzelere ve cazibe noktalarına indirimli fiyatlarla giriş yapabilirsiniz. Üstelik indirim kartı, kapsamı dahilinde ki tarihi mekanları ziyaret ederken sıra bekleme sorunu da ortadan kaldırıyor.  kart hakkında detaylı bilgi resmi web sitesinde.

FLORANSA'DA GEZİLECEK YERLER
İtalya’nın Toskana bölgesinin başkenti Floransa, sadece bu bölgenin değil aynı zamanda bütün İtalya’nın sanat, tarih ve kültür başkenti konumunda. Dünya’nın şimdiye kadar gördüğü en zengin kültür, yani Rönesans’tan, arta kalan bina, tablo, heykel ve fresklerle dolup taşıyor. Bütün çağlara damgasını vurmuş birçok yazar, sanatçı ve bilim adamı bu güzel şehirde yaşamış ve izler bırakmıştır. Dünya’nın en güzel dondurmasını elinize alıp Floransa sokaklarında yürürken; Dante, Machiavelli, Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Botticelli gibi dünyaca ünlü yazar ve sanatçıların her gün yürüdüğü sokaklarda yürümeye başlayalım.
YÜRÜYÜŞ ROTASI İÇİN TIKLA
PONTE VECCHİO
Ponte Vecchio, Floransa kentinin ortasından geçen Arno nehrinin üzerindeki 32 metre genişliğinde basit bir köprü olabilecek iken, ilk olarak 996 yılında yapılan köprüyü ünlü kılan 2 şey var. Birincisi köprünün üzerinin dükkanlara sahip olması, ikincisi ise bu dükkanların da üzerinde bulunan Vasari Koridoru. Vasari Koridoru eski saray ile yeni saray arasında bir koridor. Buradan geçenlerin keyifleri bozulmasın diye, köprü üzerinde bolca bulunan kasap dükkanları daha sonraları yasaklanmış. Bu tarz üzerinde dükkan olan köprülerden dünya da dört tane var. Bunlardan bir tanesi de Bursa‘da ki İrgandi Çarşılı Köprü. Elbette Floransa gezisi içerisinde bu köprü önemli bir gezi noktası konumunda. Mutlaka görmenizi tavsiye ederim.

PİAZZA DELLA REPUBBLİCA
Tam Türkçe adı ile Cumhuriyet Meydanı olan Piazza della Repubblica, Floransa‘nın eski şehir halinde, Roma dönemi “Forum”un yani şehir merkezinin olduğu yer. Daha sonraları da şehrin ilk gettosu durumuna gelmiş. Günümüzde de hem sanatçıların hem yazarların hem de turistlerin ilgisini çeken bir meydan. Meydan da zaman zaman açık hava pazarları kuruluyor. 1896 yılında açılan Caffè Giubbe Rosse ise buranın en ünlü mekanı. Etrafında bir çok değişik dükkan ve kafe bulunmakta. Floransa geziniz içerisinde ziyaret etmeniz gereken bir yer. 

UFFİZİ GALLERY
Uffizi Gallery, farklı bir yer. Uffizi kelime anlamı olarak “Ofis” anlamına geliyor. Zaten Floransa’nın bir anlamda varlığının en önemli sebebi olan Medici ailesi tarafından da bu amaçla yapılmış. Ancak zaman içerisinde özellikle de İtalyan Rönesans sanatçılarının eserleri ile dolup taşan bir sanat müzesi haline gelmiş. Ama belirtmemiz gerekiyor ki, burası öyle böyle bir müze değil. Giden de pişman gitmeyen de. Her şeyden önce, Temmuz ayı gibi yoğun dönemlerde içeriye girmek üzere bilet almak ve sıra beklemek için 4-5 saat harcayabileceğinizi belirtelim. Bu yüzden de çeşitli web siteleri üzerinden bilet satışları yapılmakta.  
Uffizi ye geri dönecek olursak, 1560 yılında çok ünlü bir ressam ve mimar olan Giorgio Vasari tarafından yapımına başlanan ve 1581 yılında tamamlanan Uffizi, İtalya’nın en önemli müzelerinden birisi olmanın haricinde, dünyanın en büyük ve en ünlü müzesidir. Yılda ortalama 2,3 – 2,5 milyon kişinin ziyaret ettiği müze de Gentile’den, Leonardo’ya, Botticelli’den Rembrandt’a, Raphael’den Michelangelo’ya kadar bir çok dev ismin en önemli eserlerini görebiliyorsunuz.

PALAZZO VECCHİO
Palazzo Vecchio aslında İtalyancada “Eski Saray” anlamına gelse de, burası saraydan daha çok bir anlamda şehrin zenginliğini ve lüksünü yansıtabilecek bir belediye binası olarak tasarlanmış. Kapısının girişine de artık orijinali Galleria dell’Accademia ‘da bulunan David heykeli yerleştirilmiş. Şehrin tarihi geçmişinde hayran kalacağınız bir gezi yapmak istiyorsanız kaçırmamanız gereken bir başka muhteşem nokta. 
Yaklaşık 1,5 saat kadar vaktinizi alacak bir gezi bölgesi diyebiliriz. Kendinizi bir anda Orta Çağ’da bulmanıza sebep olabilir. Arkeolojik alan, müze ve kule olarak üç ayrı biletleme yapılıyor. Kuleye tırmanış çok fazla basamak içerdiği için biraz yorulacaksınız. 

PİAZZALE MİCHELANGELO
Çok kısaca söylemek gerekirse, bu fotoğrafı çekebileceğiniz yerdir Piazzale Michelangelo veya Michelangelo Meydanı. Ama asıl tanımlamaya gelirsek, 1869 yılına gelindiğinde Floransa, o dönem İtalya’sının başkentidir. Kentin yeniden bir doğuş yaşaması gerektiğine inanan kent yönetimi, Giuseppe Poggi’nin bunu yapmasını ister. O da, kentin en önemli tarihi şahsiyetlerinden birisi olan Michelangelo meydanını bu şekliyle bir teras olacak biçimde planlar. Aslında burada Michelangelo’nun eserlerinin sergilendiği bir müze de olması gerekiyormuş ama hiç gerçekleşmemiş. Şu an müze yerine bir restoran bulunuyor.
Poggi Rampası
Michelangelo Meydanında tabii ki “Davud” heykelinin bir kopyası da var. Altında ise Medici Şapelleri için yaptığı 4 alegorisinin de kopyaları bulunuyor. Buraya gelmek için 2 yolunuz var. İlki tabii ki arabayla. İkincisi ise San Niccolo bölgesindeki Giuseppe Poggi meydanından buraya çıkan Poggi rampası vasıtasıyla. Akşam gün batımından önce yüzlerce kişi bu büyüleyici atmosferi izlemek için toplanıyor. İster civarda bulunan kaffeler de ister merdivenlerde oturarak yanınızda getirdiğiniz içeceklerle gün batımının keyfini çıkarmayı unutmayın. Uffizi galerisinin avlusundaki bulunan atmosferde sokak müzisyenlerini dinlemeden dönme.

CATHEDRAL MARİA DEL FİORE
Cathedral Maria del Fiore hem önemli hem de şehrin sembolü bir yer. Her şehrin kendisi ile bağdaşan bir tapınma alanı vardır. Floransa için bu yer yerel dil deki adıyla Il Duomo di Firenze yani Floransa Katedrali‘dir. İnşaatına 1296 yılında başlanan ve ancak 1436 yılında yapısal olarak bitirilen bu mimari şaheserin en önemli özelliği dünyanın en büyük kubbesi unvanını, günümüz modern inşaat teknik ve malzemeleri keşfedilene kadar elinde bulundurmasıydı.
Hala da Dünyanın en büyük tuğladan yapılma kubbesi unvanına sahip. Dünyanın en büyük 4. Katedrali (Roma, Londra ve Milan Katedrallerinden sonra) . Binanın dış cephe süslemeleri 1887 yılına kadar devam etmiş. Aslında 7. yy.’dan kalma bir başka kilise olan St. Reparata Kilisesinin bulunduğu yere yapılmış. Floransa’ya kadar gidip burayı görmeden dönmeyin.

LEONARDO DA VİNCİ'S MUSEUM
Leonardo Da Vinci, özellikle de 15. yy.’da yaşayan biri olarak, daha hayatta iken kıymeti bilinenler arasına girmiştir. Şahsi düşüncemiz ise bu listenin başlarına Leonardo Da Vinci’nin konulması gerektiği yönünde. Çünkü bir dönem Osmanlı Padişahının misafiri olarak İstanbul’da da ağırlandığı söylenen Da Vinci, gerek İtalya’da gerekse Avrupa genelinde fazlasıyla istenen bir isim oldu.
Leonardo’nun Floransa‘sı da, onun çizdiği ve yaptığı eserlerin özellikle de bilimsel olanlarının gerçeğe dönüştürülmüş bir kopyasını göreceksiniz. 500 yıldan fazla süre önce çizilen ve gerçekleştirilen eserleri görmek hayranlık verici. Bu arada burası özel işletilen bir müze. Bizce Floransa ve Leonardo ayrı düşünülemeyeceği için önemli bir müze.

PİAZZA DELLA SİGNORİA
Aslında her şeyin merkezi burası yani Piazza della Signoria. Floransa’nın merkezi, tarihi şehrin merkezi, sanatın merkezi, paranın merkezi, politikanın merkezi ve tabii ki halkın ve turistlerin merkezi. Tam anlamıyla şehrin göbeği.
Etrafta neler yok ki. Zaten tam yanı başında Palazzo Vecchio var. Yani eski saray. Onun hemen yanında Loggia dei Lanzi bulunmakta. Bir nevi açık hava sanat galerisi görevi gören Rönesans İtalyası’ndaki bir çok eser gibi Roma – Grek tarzı bir yapı. Palazzo Uguccioni bir başka saray olarak göze çarpan diğer bir bina. İçerisinde tarihi Rivoire Cafe’sini barındıran Palazzo delle Assicurazioni Generali yine bu meydanda.
Ama burayı ünlü yapan noktaların belki de en önemlisi, 1530’lardan 1600’lü yıllara kadar yapılarak buraya konan heykeller. Neptün Havuzu bunların içinde en güzellerinden biri.

SAN MİNİATO AL MONTE BAZİLİKASI
San Miniato Yol Tarifi
İtalya’nın özellikle Floransa kenti hem dini binaları hem de bu binaların sanatsal özellikleri ile ünlü ve San Miniato al Monte Bazilikası da buna bir istisna değil. Türkçesi “Dağdaki Aziz Miniato” olan bazilikanın tarihi, Hristiyan olduğu için Roma İmparatoru Decius tarafından aslanlara atılan Ermeni Prensi Miniato ile bağlantılı. Aslan saldırmayınca, İmparator Miniato’nun kafasını kestirmiş.

 Miniato da kafasını yerden alıp, Floransa’nın en tepe noktalarından, şu an bazilikanın olduğu yere gelmiş. 1018 yılında ise ilk bazilika buraya inşa edilmiş. Daha sonra eklemeler yapılmış. Buradaki mezarlıkta, Pinokyo’nun yazarı, Carlo Collodi gibi ünlüler de bulunmakta. İçerisi ise burayı görülmeye değer yapan bir işçiliğe sahip.

BATTİSTERO Dİ SAN GİOVANNİ
St. John Vaftizhanesi yani Battistero di San Giovanni, fotoğrafta da görülebileceği gibi, şehrin diğer iki ünlü binası olan Floransa Katedrali ile Giotto Çan Kulesinin hemen önünde yer alıyor. Şehrin en eski binalarından biri olarak da göze batan Vaftizhane, 1059-1128 yılları arasında yapılmış. Yapının en önemli noktalarından birisi bronz kapıları. Şiirlerinde bile buradan bahseden ünlü Rönesans şairi Dante ve Medici aile üyeleri de burada vaftiz edilmiş.
Başlangıcında Mars’a adanan bir tapınak olduğu söyleniyordu. Ancak Roma döneminden bir şehir duvarı ve buna bağlı bir kule tabanının olduğu biliniyor. Daha sonra 500’lü yıllarda buraya bir Vaftizhane yapıldığı biliniyor. Tarihsel ve dinsel öneminin haricinde yapının üzerindeki sanatsal parçaları da binayı görülmesi gerekenler arasında ilk sıralara çıkarıyor.

GALLERİA DELLO SPEDALE DEGLİ İNNOCENTİ
Galleria dello Spedale Degli Innocenti çok uzun ama bunun Türkçe’si de çok uzun. Masum Çocuklar Hastanesi Galerisi. Aslında burası Floransa‘nın İpek Loncacı (Silk Guild) tarafından Çocuk yetimhanesi olarak yapılmış ve hatta o dönem bilinen dünya içinde, dünyanın çocuklara yönelik ilk bakım evi olarak işlev görmüş. 
Daha sonra hastahaneye döndürülen bina 1445 yılından itibaren de hastahane olarak kullanılmış. Bugün de Müze olarak işlev görmekle beraber halen resmi işlemlerine de halk yararına çalışan kurum olarak devam etmekte. Elbette Floransa gibi bir şehirde, burası görülebilecek yerler listesinde arka sıralara düşüyor. Ancak tarihsel değeri ve çocuk gibi önemli bir konu ile alakası ilginizi çekebilir.

OPİFİCİO DELLE PİETRE DURE
Opificio delle pietre dure aslında biraz ilginç bir yer. Her şeyden önce, Türkçe anlamı ile “Yarı Değerli Taş Atölyesi” anlamına gelmekte. Ancak bununla birlikte, aslında günümüzde dünyanın en ünlü ve önemli restorasyon merkezlerinden birisi konumunda. 1588 yılında sanat atölyesi olarak kurulmuş ve 1796 yılından günümüze aynı binada bulunan atölye, bu tarihten sonra restorasyon yeri görevini üstlenmiş.
 Günümüzde hem restorasyon tekniği hem de restore edilen eşyalardan oluşan bir sergi alanı bulunmakta. İlginç bir gezi olacağını söyleyebiliriz. Floransa içerisinde çok fazla gezilecek yer var ve burayı büyük ihtimalle atlayacaksınız. Ancak bizce vaktiniz varsa mutlaka görmeniz gereken bir yer. Alan küçük olduğu için kalabalık bazen sıkıntı olabiliyor.

PALAZZO PİTTİ ve BOBOLİ BAHÇELERİ
Palazzo Pitti ve Boboli Bahçeleri Arno nehrinin güneyine kurulmuş olan ve zaman içinde günümüz noktasına gelen bir yerleşke. Her ne kadar Floransa’nın ana ailesi Medici’lerin yaptığı bir yer olmasa da, hem yapılışında hem de sonrasında elbette yine Medici’lerin eli değmiş.
Pitti Sarayı, adından da anlaşılacağı gibi, Floransalı bir banker olan Luca Pitti tarafından 1458 yılında yapına başlıyor. Pitti, dönemin Kontu Cosimo di Medici’nin en yakın destekçisi ve arkadaşı. Nitekim onun ölümünden sonra işleri bozuluyor ve sarayı bitiremeden 1549 yılına kadar saray olamadan kalan bina, 1549 yılında bu sefer Cosimo I de Medici’nin eşinin satın alması ile Medici’lerin eline geçmiş oluyor. İşte bundan sonra saray haline geliyor diyebiliriz. Çünkü içerisine Medici’lerin sanat eserleri girmeye başlıyor. Bugün Palatine Galerisi içerisinde bulunan 28 odada sergilenen resimlerin çoğu bu sanat eserleridir. Bu sarayı elde bulundurmak o kadar önemli oluyor ki Napolyon bile bölgeyi ele geçirdiğinde burada kalıyor. Palazzo Pitti ve Palazzo Vecchio arasında bulunan Vasari Koridoru ise ne yazık ki düzeltme çalışmaları nedeniyle 2018 yılına kadar kapalı.
Boboli Bahçeleri ise tam anlamıyla 16. yy. İtalyan bahçe sanatının en önemli ve belki de en doğru örneği. Bahçe içerisinde Roma dönemi kalıntılar ile birlikte 16.yy – 18.yy arasında yapılmış heykeller de sergilenmekte. Neptün Çeşmesi ve Isolotto ise bu eserlerin en öne çıkanlarından olarak göze batıyor.

BASİLİCA OF SANTA CROCE
Basilica of Santa Croce yer itibarıyla 1294 yılında ilk inşaatına başlandığı vakit tam bir bataklıkmış. Kilisenin bulunduğu bu nokta, bugün hem Floransa hem İtalya ve hem de dünya için önemli insanların mezarlarının da bulunduğu tarihi bir kiliseye dönüşmüş. Yaklaşık 90 yıl süren inşaat süresinin ardından “Kutsal Haç” kilisesi olarak açılmış.
 Kilisede bugün Galileo, ve Michelangelo gibi ünlü şahsiyetlerin mezarları bulunuyor. Machiavelli, Gentile ve Rossini gibi kendi dallarının tarihte yer almış önemli şahsiyetlerini de unutmayalım. Sanatsal kısmı ise inanılmaz boyutlarda. Zaten bu kadar ünlünün mezarının olduğu bir yer farklı olamazdı. Fotoğraf çekmekten etrafı göremeyebilirsiniz. Floransa ziyaretinizde mutlaka görmeniz gereken bir yer.

MEDİCİ ŞAPELLERİ
Medici Şapelleri, San Lorenzo Bazilikasının devamı gibi planlanmış olan şapellere verilen ad. Anlayacağınız gibi Medici ailesi için yapılmış. Aslında San Lorenzo Bazilikası çok daha eski bir yapı ve Floransa‘nın en eski dini yapısı. İlk yapılış tarihi 393 olan bu kilise ilk başlarda şehir surlarının dışarısında imiş. Daha sonra Medici ailesi bu kiliseyi kendilerine özel seçmişler ve yenilikler ile kiliseyi geliştirmişler.
 Sagrestia Vecchia, Brunelleschi tarafından yapılmış ve içine Donatello’nun hazırladığı heykeller konulmuş. Biblioteca Medicea Laurenziana, Michelangelo tarafından yapılan tarihi kitap ve el yazmalarından oluşan bir kütüphane ve son olarak da bu şapeller eklenmiş.
Sagrestia Nuova ve Cappella dei Principi adı ile 2 ayrı şapelden oluşan Medici şapellerinin ilki olan Sagretia Nuova’da Michelangelo’nun yaptığı bir yer.

CAPPELLA BRANCACCİ
Cappella Brancacci veya Brancacci Şapeli, Floransa’nın çizimleri ile ünlü bir başka dini alanı. Erken Rönesans döneminin “Sistine Şapeli” olarak da adlandırılıyor. İçerisini mutlaka görmeniz gerekiyor. Burası Santa Maria del Carmine Kilisesine bağlı olarak yapılmış. Daha sonra bu şapeli kiliseden ayırmışlar. 
Dolayısıyla girişleri ve giriş saatleri değişmiş. Şapel duvarlarını işi biraz şans eseri alıp, kendisinin deha düzeyindeki sanatçılığını bu şekilde ispat eden Masaccio, artık erken Rönesans döneminin en önemli sanatçılarından biri olarak anılıyor. Ne yazık ki sadece 27 yaşına kadar yaşayan sanatçının bu şapelde anlattığı bir anlamda Hz. Adem ve Hz. İsa’nın hayatı daha sonra Lippi tarafından tamamlanmış. Birkaç defa restore edilmiş.

MUSEO CASA Dİ DANTE
Museo Casa di Dante, Türkçe adı ile Dante’nin Ev müzesi anlamına geliyor. Ünlü yazar, politikacı ve şair olan Dante’nin tarihi Floransa şehrinin merkezi sayılabilecek bir noktası olan bu evde, 1265 yılında doğmuş. 
Dante Alighieri, müzmin aşık olarak sevdiğine kavuşamadan sürgüne gönderilmiş olması ayrı, sevdiğinin başkası ile evlenip erken yaşta ölmesi ayrı dertlendirmiş birisi olarak İlahi Komedya’yı yazmış ve günümüzde insanların hayal ettiği cehennem kavramını orada ilk defa yazan kişidir. İşte burası onun evi. Aslında o ev yıkılmış ama burası 1900 başlarında orijinaline göre tekrar yapılmış. Müze olarak yapılıp halka açılması ise 1965’e dayanıyor.
Pazartesi günleri kapalı olan müzenin girişi 10:00 – 17:00 arasında

PALAZZO MEDİCİ RİCCARDİ
Palazzo Medici Riccardi aslında meşhur Medici ailesinin yine meşhur reisi olan Cosimo de Medici için yapılmış. Dönemin en meşhur mimarlarından olan Michelozzo di Bartolomeo Michelozzi tarafından tasarlanmış. Rönesans döneminde sıklıkla uygulanan Roma Mimarisine benzer yapı inşaatı durumu burada da mevcut ama yine de kendine has bir yapısı da yok değil. 
Günümüzde de büyük şehir yönetim binası olarak işlevine devam eden bina, uzun yıllar boyu Medici ailesinin sarayı olarak kalmış. Floransa‘da görülecek çok fazla yer var. O yüzden burası, kısa gezilerde genelde göz ardı edilen bir yer. Ancak vaktiniz varsa görmenizi tavsiye ederiz. Dönemin çok zengin bir ailesinin yaşamını görme şansınız olacak.

MUSEO Dİ SAN MARCO
Museo Di San Marco artık müze olarak anılmakta olan ve San Marco Meydanı olarak anılan meydanda. Meydana ismini veren San Marco Kilisesi ve Manastırında bulunuyor. Bu kilise de aslında daha önceden burada bulunan bir başka kilise binasının yerine yapılmış. Kilise ve manastır binası aslında şehrin ilk dini ve sembolik binalarından. 
Ancak bugün içerisinde San Marco müzesini barındıran manastırı ünlü ve önemli kılan ise, Fra Angelico adıyla tanınan ünlü İtalyan Erken Rönesans dönemi ressam-din adamının eserleri. Özellikle dini tasvirlerin yapıldığı resimleri birer sanat eseri olarak görmek isteyenler için bulunmaz bir başka fırsat daha. Floransa gezinizde görmeniz gereken bir başka nokta.

GALLERİA DELL ACCADEMİA
Galleria dell Accademia 1784 yılında kurulmuş olan bir sanat müzesi. Ama burayı ünlü yapan esas eser, Michelangelo tarafından yapılarak Piazza della Signoria‘ya dikilen DAVİD / DAVUT heykeldir. Bu devasa heykel, korunması amacıyla 1873 yılında buraya taşınmış. 1504 yılında tamamlanan bu heykel duruşu ve şekli ile tarih boyunca farklı anlamlar yüklenen bir heykel. 
Sadece bu eser için bile görülmeye değecek bu müzeye mutlaka gidin. Zaten büyük bir çoğunluk yine sadece bu heykeli görmek için müzeye geliyor. Giriş çok yoğun ve yavaş olduğundan, biletinizi internet üzerinden almanızda fayda var. 

SANTA MARİA NOVELLA
Yapımına 1279 yılında başlandığı belirtilen, Floransa‘nın en eski ve belki de ilk büyük kilisesi olarak da anılan Santa Maria Novella kilisesi, ancak 1420 yılında tamamlanabilmiş. 141 yıllık inşaat süresince Romanesk-gotik mimari takip edilmiş. İçerisi Latin haçı şeklinde bir bazilika olarak planlanmış. Kilisede, Roma ve Yunan mimari esintisi verilmek üzere Corintian kolon başlıkları stili benimsenmiş.
 Erken Rönesans eserlerden sayılan bu kilise, kendi adını taşıyan ana tren istasyonunun hemen karşısında. Oldukça kalabalık bir ortama gireceğinizi hatırlatalım. Floransa’ya gelip burayı görmeden dönmek olmaz. Özellikle sanata düşkün gezginlerin ziyaret etmesi gereken noktalardan. Yeterince kilise gördük diyenlerdenseniz, en azından önünde bir özçekim/selfie yapın deriz.

CAMPANİLE Dİ GİOTTO
Santa Maria del Fiore bazilikası ve Battistero di San Giovanni yani Aziz John Vaftizhanesi‘nin hemen yanında bulunan çan kulesine Campanile di Giotto, Türkçe Giotto Çan Kulesi adı verilmiş. Kule aslında kiliseden hariç ayrı bir yapı olarak dikilmiş. Tam bir Floransa Gotik Mimarisi örneği denilebilecek kulenin tabanı kare olmakla birlikte köşe taşları poligonal bir yapıya sahip. 
Gerek kendi yapısı gerekse yapan mimarın ünü, çan kulesini ünlü yapıyor. Yaklaşık 85 metre yüksekliğindeki çan kulesinde toplam 7 çan bulunuyor. 1334 yılında inşaatına başlanan kule, ancak 1359 yılında tamamlanabiliyor. Kulenin 4 bir yanında insanlık tarihinden, çeşitli bilimlerin anlatılmasına kadar farklılık gösteren altıgen paneller bulunuyor. Tabii bunların tamamı kopyaları. Gerçekleri çoktan (1965-1967) müzedeki yerlerini almış.

NELER ALMALI NE YAPMALI
  • Her köşe başında bir dondurmacının olduğu Floransa’da herkesin de en iyi dondurmaya dair bir fikri var. Santa Croce’deki Vivoli burada on yıllar önce açtığı dükkânıyla öncü adreslerden biri. Pitti Sarayı’nın yakınında küçük bir dükkân olan Gelateria della Passera, kıyıda köşede kalmış dev lezzetlerin peşine düşmeyi sevenlerin gözdesi.

  • Floransa harika bir coğrafya içine gizlenmiş; bereketli ve leziz bir bölge burası. Buradaki çiftçi pazarları tam da İtalyan stili bir sıcaklığa ve çeşitliliğe sahip. En ünlülerinden biri Mercato Centrale di San Lorenzo. Şehirde daha kıyıda köşede kalmış, daha küçük pazarlar da mevcut. Santa Croce dolaylarındaki Mercato di Sant’ambrogio bunlardan biri. Merkezi konumı, kapsamı, ihtişamı ve çeşitliliğiyle Mercato Centrale en iyisi.
  • Eski bir tüccar kenti olan Floransa'da eskiden beri en çok kullanılan malzeme olan, eski tarz defterler olmalı. Davud heykelinden Katedrale kadar şehirle ilgili her türlü turistik nokta ile ilgili çeşitli hediyelikler olsa da, günümüzde hala eski usulde üretilmeye devam eden kağıtların dikilmesiyle yapılan defterler daha ilgi çekici Piazza San Lorenzo'da Via dei Ginori, 28R'de bulunan Abacus " http://www.abacusfirenze.com/ " adlı dükkanda bulabilirsiniz.
  • Campari, cin ve vermutla hazırlanan Negroni kokteylinin ana yurdu olan Floransa, bu lezzetin hakkını tabii ki en iyi veren yer. İsmini de bu kombinasyonu denemek isteyen Kont Negroni’den alıyor. Caffé Giacosa, kokteyli kont için ilk kez yaptığını iddia eden bir adres olarak günümüzde bu reçeteyi ortaya koymanın şerefine, menüsüne Negroni menüsü de eklemiş. Caffé Giacosa aynı zamanda tasarımcı Roberto Cavalli’nin kafesi olarak da bilinmekte.
FLORANSA YEME İÇME
Floransa ciddi anlamda turistik bir şehir. Nüfusunun onlarca katı turist ağırlıyor.. Dolayısı ile rezervasyon yaptırmadan iyi bir yerde masa bulmak ciddi problem. Gitmek istediğiniz adresler için önceden rezervasyon yapmayı ihmal etmeyin. Bazı turistlere yer yok, bazılarına var dendiğine şahit olabilirsiniz. İçeri girince “good evening” yerine “buonasera” demek bile psikolojik olarak etkili. Onların kültürüne ortak olamaya çalışan İtalyan mutfağını keyifle deneyimlemeye gönüllü turistlere daha sempatik ve misafirperver bakıyorlar. Gitmeden önce web üzerinden yemeklerin fotoğraflarına bakmanız, kesin olarak gitmeyi düşündüğünüz restoranların menülerini inceleyip yemekler hakkında önceden fikir sahibi olmanızda fayda var. Sonradan mutsuz olmaktansa.
SANDVİÇLER

Floransa’da yapılacak en turistik yemek aktivitelerinden birisi de sandviç kuyruğuna girmek. Via dei Neri’de yürümeye başlayın. Az sonra kaldırımlarda sağlı sollu oturanları görmeye başlayacaksınız.. Sokağın bir bölümünden itibaren All’Antico Vinaio buraları mesken tutmuş durumda.. Sağlı sollu iki üç dükkanı var; hepsi kuyruk.. Birini seçip bekleyin, hazır modellerden ya da kendi zevkinize göre bir sandviç hazırlatıp ödeyin.. İki kişi aynı sandviçi hazırlatıp ikiye de böldürebilirsiniz. Şansınız varsa içerideki masalarda da bir yer bulabilirsiniz. Yanına da bir kadeh kırmızı şarap mis. Gerçekten harika sandviçler yapıyorlar. 
Via dei Cimatori, 38/r

GELELİM MÖNÜYE
Mönünün İngilizcesi yok (turistik olmadığının en önemli işareti bu). Ya biraz İtalyan mutfağı bileceksiniz ya da gözünüze güvenip parmağınızla işaret edeceksiniz. Mönü beşe ayrılıyor. 
  1. Antipasti (yemek öncesi)
  2. Primi  (birinciler)
  3. Secondi (ikinciler)
  4. Contorni (garnitür)
  5. Tatlılar.
  • Antipasti Soslu ufak dilim ekmekler, prociutto ve peynirler.Salamlar, Prosciutto, Bruschetta, Soğuk Somon gibi yemekler bu kategoriye giriyor. 
  • Primi  İtalya’da genelde makarnalardır, lazanya, domatesli ve değişik soslu penne makarnaları.Çorba, Risotto ve Lasanya'yı bu kategoride değerlendirebiliriz. Et olmaması Secondo'dan ayıran en önemli özelliği. Sıcak yemek olmasıda Antipasto'dan ayıran en önemli özelliği.
  • Secondi Limonlu Piliç, rozbif, köfte vs.Contorni: Fırında patates, yeşillikler, salatalar.
  • Dolci Sütlü tatlılar, tabii ki tiramisu, meyve salataları vs. Kuver, ekmek.
  • Aperitivo Appetizer gibi düşünebilirsiniz. Peynir, zeytin, fındık ve fıstık bu kategoriye dahil olabilir. Italya'da genellikle verdiğiniz içki siparişinizin yanında bu Aperitfler de geliyor. Dilerseniz istemeye biliyorsunuz.
  • Contorno  Ana yemeğinizin yanında servis edilen brokoli gibi gelen yiyeceklere Contorno deniyor
  • Insalata Taze salatalıkların yer aldığı bölüme ise Insalata deniyor.
SABAH, ÖĞLEN, AKŞAM İÇİN ENLER
Italya'da bildiğiniz gibi yemek kültürü biraz karışık. Açık, Kapalı saatler, sizi umursamayan garsonlar ve yavaş servis. Ancak, kesin olan bir şey var ki Italya'da makarnanın, ekmeğin, zeytinin, peynirin, şarabın ve etin tadı bir başka. Özellikle Toskana bölgesinde olduğumuz için her şeyin daha lezzetli olduğunu düşünün. Floransa'da aç kalmayacağınızı garanti ederiz. Floransa gezi rehberimizi de incelerseniz, tüm tatil planınızı kolayca yapabilirsiniz. Yok ben sadece Floransa'da gezilecek yerleri merak ediyorumsanız, bundan sonrasını okumanıza gerek yok.

SABAH KAHVALTISI
Floransa’da kahvaltıcı mekanlar aslında tüm İtalya’da olduğu gibi sınırlı. Kahvaltı kültürü olarak genellikle sadece Brioche veya Croissants ile Cappucino içen bir topluluktan bahsediyoruz. Sizin için üç önemli kahvaltı mekanını paylaşıyorum.
1 LE VESPE CAFE
Amerikan tarzı kahvaltıları seviyorum diyorsanız doğru adres. Yumurtam, patatesim ve yanında Bacon ile sosis isterim derseniz Le Vespe Cafe tam size göre. Oldukça mütevazi ve standart dekoruyla sizi karşılayan Le Vespe Cafe’de bütçenize uygun bir kahvaltı yapabilirsiniz. Ortam oldukça rahat.
2 LA MENAGERE
Hem kahvaltısı lezzetli olsun hem genç olsun hem dinamik olsun hem de ortam olsun diyorsanız La Menagere tam size göre. Dekorasyonu da inanılmaz, özellikle çiçekçinin içerisinde olması muhteşem. Kahvaltı olarak güzel seçenekler mevcut ama saat 12:00’yi geçirirseniz kahvaltı menüsü kapanıyor, o nedenle erken gitmekte fayda var. Yiyecek olarak ise Continental Breakfast deneyin içerisinde scrambledd eggs, bacon, pancakes, orange juice, yogurt, coffee ve su dahil olarak 25 Euro ortalama. Kişi başı 11 euro’nun Floransa şartlarında çok iyi olduğunu söyleyebilirim.
3 DİTTA ARTİGİANALE
Biraz Italyan’lar gibi takılmak istiyorum. Kahvemi alır, yanında yumurtamı da alırım bana yeter diyorsanız doğru adres. Ditta Artigianale ilk tercihiniz bile olabilir. Özellikle genç ve turistlerden nispeten daha az olması az sebebiyle burayı tercih edebilirsiniz. 
Fiyatları La Menagere’ye göre daha uygun. 
  • Adres: Via dei Neri, 30/32 R, 50122 Firenze FI, İtalya
  • Çalışma saatleri: 08:00 - 21:00
  • Telefon: +39 055 274 1541
ÖĞLEN YEMEĞİ
Floransa'da öğle yemeğinde açık yer bulmak oldukça güç. O nedenle genellikle öğle yemeklerinizi Sandwich'le veya Pizza ile geçiştirebilirsiniz. Bizde öyle yaptık..
1 MERCATO CENTRALE FİRENZE
Mercato Centrale'e Floransa'nın en önemli kapalı marketlerinden bir tanesine ev sahipliği yapıyor. Floransa'da gezilmesi gereken yerlerden biri olmasının dışında, sizlere farklı lezzetleri tatma fırsatını veriyor. Seç beğen al. İki katlı olan markette dilerseniz alt kattan hızlı, dilerseniz üst katta oturarak yemek yiyebiliyorsunuz.
  • Adres: Piazza del Mercato Centrale, Via dell'Ariento, 50123 Firenze FI, İtalya
  • Çalışma saatleri: 08:00 - 00:00
  • Telefon: +39 055 239 9798
2 MANGİA PİZZA
Floransa'nın en ünlü yemeği kesinlikle Pizza değil. Hele Florentine Steak'in yanında. Ama Mangia Pizza bu durumu değiştirecek gibi duruyor. En güzel pizzalardan bir tanesini Mangia Pizza'da yiyeceksiniz. Tamamen önünüz de hazırlanan taze Pizza malzemeleriyle çıtır çıtır Pizza'nızı yiyebilirsiniz. yanlız 30 dakika beklemeniz gerekiyor.

ALL ANTİCO VİNAİO
Floransa'nın en iyi sandwich yapan mekanı hiç kuşkusuz ki All Antico Vinaio. Sadece buradan sandwich yemek için gelenler olduğu bilin. Tabi ünlü ve önemli bir yer olduğu için sırada beklemeniz gerektiğini söylemiyoruz bile. Domuz ürüleri mevcut. 5 Euro'ya oldukça güzel Foccacia ekmeği için  de bir sandwich alabiliyorsunuz.
http://www.allanticovinaio.com/it/
AKŞAM YEMEĞİ
Akşam yemeği için oldukça fazla seçenek var. Sabah ve Öğlen yemeğinde çektiğiniz kıtlığı, Akşam yemeklerinde rahatlıkça çıkartabilirsiniz.
1 LA GİOSTRA
Benim favorim. Floransa'nın en ünlü restoranlarından bir tanesi. Klasik Toskana mutfaklarından notalar taşıyan yemek menüsüyle La Giostra size damak tadınız ne olursa olsun seçenekler sunuyor. Karanlık ve loş ortamıyla adeta tüm yorgunluğunuzu atmanıza yardımcı oluyor. Florentine Steak'leri oldukça başarılı. Bunun yanında yemek öncesi getirilen Aperitova'ları da oldukça güzel. Yemeğe başlamadan güzel bir Prosecco deneyebilirsiniz. Rezervasyonunuzu yapmakta fayda var.
ZEB GASTRONOMİA
Bir yer hayal edin ki restoran sahibi her gün taze yemeklerini anlatmak için sizlerin yanına gelsin ve tek tek ne alabileceğinizi detaylı olarak sizlere anlatsın. Zeb Gastronomia tam olarak böyle bir yer. Trüflü mantarlı spagetti ile et  muazzam. Zeb Gastronomia'ya uğramanızı öneriyoruz. Rezervasyon yapmakta fayda var. Önerimiz cam kenarında oturmanız. Böylece Floransa'yı rahatça takip edebilirsiniz.
3 LA BEPPA FİORAİA
 Aperitivo ve Antipasti içkinin yanında bize yeter diyorsanız La Beppa Fioraia'yı tercih edebilirsiniz. Özellikle yaz ve kış bahçesi oldukça sempatik. Buraya da rezervasyonsuz yer bulmak oldukça zor. Bunun yanından şehir yoğunluğunda  La Beppa Fioraia diğer turistik restoranlara göre fiyatlar oldukça uygun. 
VE SİZLER İÇİN AYRINTILI   
YEME İÇME MEKANLARI
 Elbette gittiğiniz şehrin yöresel lezzetlerini tatmak, bölge mutfağını tanımak, en meşhur lokantasında, en meşhur yemeği yemek turistik bir gezinin vazgeçilmezi ama kabul edelim ki, bu çoğu zaman oldukça da “turistik” bir hareket. Şehirdeki gerçek yaşama dokunmak için, biraz da onu deneyimlemek için lokaller ne yapıyor, nerelere gidiyor, şehirde neler oluyor sorularının peşine takılıp şehrin modern yüzünü yansıtan yeme içme adreslerine de gidin. Biraz abarttık fakat arşivimizde durması gereken lokantalar. Hepsine gidemeyeceğiz tabi ki fakat giden arkadaşlar olacaktır. Hadi bakalım afiyet olsun.

TRATTORİA NELLA
Sahibi tam bir klasik müzik aşığı ve Fazıl Say hayranıymış. Ponte Vecchio’ya yakın tipik, samimi bir trattoria.Bir tavsiye, Melanzane alla Parmigiana.(patlıcan, domates sosu ve parmesan ile yapılan soslu bir yemek.)
Adres: Via delle Terme, 19r

CORTE DEİ PAZZİ
Tarihi bölgenin içinde eski bir avluya bakan güzel dekorasyonlu, sevimli bir restoran. Menüsü çok geniş değil . Keyifli kısmı sıcak bir yaz akşamında o iç avluda oturuyor olmak. 
Adres:  Via degli Albizi, 54r

BUCA LAPİ
Sözkonusu Floransa Bifteği olduğunda en iddialı adreslerden biri. Şehrin en lüks bölgesinde küçük bir kapıdan geçerek aşağı iniliyor; içi bir mahzeni andırıyor.
Adres: Via del Trebbio, 1r

LA CUCİNA DEL GHİANDA
Trattoria tatlı bir aile işletmesi. Şehrin turist kalabalığından uzak, cici, samimi bir yer.. Anne buyur ediyor, kızları servisi yapıyor, baba da mutfakta yemeklerin başında çalışıyor.. Çok güzel başlangıçlar ve kıvamında pişmiş etler var. Ayhan Sicimoğlu’nun buraya geldiğinde onlara hediye ettiği nazar boncuğunu bir kenara asmışlar
Adres: Via dell’Agnolo, 85

LA CASALİNGA
Rezervasyonsuz girmek hemen hemen imkansız.. Hannibal filminde Anthony Hopkins filmin başında burada yemek yiyormuş. Dünyanın en samimi, en tatlı “trattoria”larından biri.. İçeride turistler de var elbette ama gerçekten yerliler de çok tercih ediyor.. Ve yerli birinin yemek siparişini izlemek, bunların hepsini nasıl yiyecek diye hayretlere gömülmek işin tatlı yanlarından biri.. Bütün yemekler, garsonlar, sohbet, duvarlardaki resimler, objeler, o Casalinga işlemeli keten perdeler, içerideki o İtalyan havası; herşey çok güzel. 
Adres: Via dei Michelozzi, 9r

İL SANTO BEVİTORE
Yine rezervasyon gerekli. En popüler, yine turist yerli herkesin sevdiği bir adres. Koyu ahşap kaplamaları, beyaz örtülü net masaları geleneksel tatları daha modern sunan bir anlayışları var. Şehrin en güzel sokaklarından birinde tam bir müdavim adresi. Bölgenin en iyi şaraplarından öneriler eşliğinde iyi peynir ve şarküteri tabakları ve ekmek üstü lezzetler ile akşamüstü keyfi yapmak için ideal.
Adres: Via di Santo Spirito, 60r  \ Via di Santo Spirito, 64/66 r
http://www.ilsantobevitore.com/

CANTİNETTA ANTİNORİ
Antinori’nin Viyana, Zürih ve Moskova’da da şubeleri var.
Adres: Piazza degli Antinori, 3
https://cantinetta-antinori.com/en/
RİSTORANTE İL PENNELLO
Samimi ortamda harika şeyler ve abartısız güzel et tabakları var. Finalde bir fincan kahve, yanında tiramisu var. 
Adres: Via Dante Alighieri, 4r
http://www.ristoranteilpennello.it/

OSTERİA SANTO SPİRİTO
Santo Spirito meydanın köşesindeki bu hep kalabalık osteria elbette şehrin en iyi lokantalarından biri değil ama meydana bakan açık havada masaları var, iç bölümünün dekorasyonu çok keyifli, sunumlarda kullanılan tabakları çok renkli ve zevkli.. Ayrıca bu yaka yeme içme için Duomo civarındaki bölgeden çok daha uygun fiyatlı.*Acqua al Due, Osteria Zio Gigi, Trattoria dall’Oste ve Alla Vecchia Bettola‘nın “votkalı penne”sini denemek de fayda var.
Adres: Piazza Santo Spirito, 16r 
BRACİERE MALATESTA
Tarihi bir fırından modern bir mekana dönüştürülen adres, tam olarak geleneksel ile moderni birleştiriyor. Sadece kapısından bakarsanız hiç kopya vermeyen mekanın iç dekorasyonu ve yemek sunumları muhteşem.
Adres: Via Nazionale, 36
Sütunlu, havalı arka bahçe ve tapas menüsüyle muhteşem bir yer.
Adres: Piazza della Stazione, 16
Balık sevenler için harika bir öğle yemeği alternatifi.Yerel artisan bira, karışık kızartma tabağı, mercimek soslu ızgara ahtapot denemeye değer.
Adres: Via Giosuè Carducci, 3
Şehrin göbeğinde balık severler için harika bir gastropub. Tapas mantığında minik mink porsiyonlarla birçok şey söyleyip barında bir kokteyl hazırlatabilirsiniz. Sunumlar yine çok güzel ve fiyatlar uygun.
Adres: Via del Proconsolo, 16r
https://www.fishinglab.it/

L'OV OSTERİA VEGETARİANA
Şehrin bambaşka bir noktası. Merkezden uzaklaşmak ve yeni bir yer denemek için doğru yer. Lokallerin turistlerden kaçmak için gizli köşesi Piazza del Carmine’de en yeni açılan mekanlardan biri; hem şık hem organik ve vejeteryan bir menüsü var. İlk ve ikinci yemekleri olmayan, mezeleri olmayan, ancak 'önce' ile başlayan, 'sonra' ile başlayan, 've sonra' ile biten bir zevkli kutunun dışındaki bir menü.
Adres: Piazza del Carmine, 4r
Bu ara şehirde modern “öğle yemeğinde balık” mekanları oldukça popüler. Burası da en yenilerden. Balıklı duvarlarına, tabaklarına hayran kalırsınız. Son derece ince zarif bir mekan fovorilerimden denemenizi şiddetle tavsiye edilir.
Adres: Via del Leone, 24r
Organik, sağlıklı mutfak . Kahvaltı için vegan kruvasanların,tam buğday unundan yapılmış tahıllı kruvasanların tarihi pastane raflarında bile yer bulmaya başladığı yeni bir dönem. Hem dekorasyonu hem de sağlıklı menüsü ile ilgi çekici alternatiflerden biri. Her perşembe özel bir vegan gurme pizza mönüsünün vesilesi olacak: organik kepekli unlar, her zevke vegan pizza seçimi, yerel zanaat biraları ve iyi bir tat, özgünlük ve sağlıklı bir akşam için çok daha fazlası.
Adres: Via de’ Ginori, 56r
Bu tatlı kitabevinin üst katına saklanmış küçük bir enoteca mutfak var.. Küçük ama nitelikli bir yemek menüsü ve harika şarap önerileri var. Son derece lokal bir öğle yemeği alternatifi.. Yemeği beklerken raftan birkaç kitap karıştırın. 
Adres:Via dei Fossi, 15r
Bir başka kitap kafe, bir başka öğle yemeği keyif noktası.
http://www.libreriabrac.net/
Adres: Via dei Vagellai, 18/R, 50122 Firenze FI, İtalya

VİVANDA
Şahane öğle keşiflerimden biri. Kendi organik şarapları ve organik ekmekleri ile birlikte sundukları vejeteryan bir menüleri var. Küçük keşifleri ve cici sunumları seviyorsanız siz de seversiniz.
https://www.vivandafirenze.it/
AdresVia Santa Monaca, 7, 50124 Firenze FI, İtalya

JOHNNY BRUSCHETTA
Bölgenin meşhur bruschettalarını bizdeki metrelik kebap mantığında uzun bir tahta üzerinde servis ediyorlar. Birbirinden farklı birkaç çeşidi seçince ortaya göz doyuran ekonomik bir yemek alternatifi çıkıyor.
http://www.johnnybruschetta.com/
AdresVia dei Macci, 77r, 50122 Firenze FI, İtalya

GUSTA PİZZA
Karşı yakanın en popüler ve ucuz yemek alternatifi hala Gusta. Kuyruğa girin, kasada ödemenizi yapıp numaranızı beklemeye başlayın. İçeride yer yoksa paket alıp Santo Spirito meydanında kilisenin merdivenlerinde oturarak da yiyebilirsiniz.
https://m.facebook.com/GustapizzaFirenze/
Adres: Via Maggio, 46r

PİZZAMAN
Buradaki Napolili arkadaşlar ucuz ve şahane pizza yapıyorlarİ
Adres: Via Antonio Pacinotti, 40/42r

İŞKEMBECİLER
Trippa ve Lampredotto, buraların en popüler sokak yemeği. Piazza dei Nerli’de Simone’nin tezgahında deneyin. Merkez de ise en bilineni Santa Croce’de bit pazarına yakın köşedeki Sergio Pollini’nin tezgahı.

FİASCHETTERİA FANTAPPİE
1947’den beri hizmet veren bu dükkan buraların en lokal ve ilginç adreslerinden biri. Akşamüstü dışarıdakilerden değil, içerideki tek masasında oturup bir kadeh beyaz ya da kırmızı isteyin ve sadece izleyin. Mahalleli gelip bir kadeh ile fıçı üzerine hazırlanmış minik aperatiflerden birkaç tane atıp iki sohbet edip gidiyor. Bir başkası gelip pet şişeye bir litre açık beyaz şarap alıp gidiyor.. Bir diğeri kırmızı açık şarabı cam şişede istiyor. Düzenekten şarap şişeye akıyor, tıpa makinasın da hop üzerine mantarı takılıyor. Görmek ilginç.
Adres: Via dei Serragli, 47

CAFFE LETTERARİO LE MURATE
Akşamüstü öğrenciler ve iş çıkışı takılan akademisyenlerle dolup taşan bir avlu.. Cuma akşamları canlı müzik.. Kahve, kokteyl ya da akşam yemeği.
Adres: Piazza delle Murate

SERRE TORRİGİANİ İN PİAZZETTA
Rinascente mağazasının arkasındaki küçücük meydanda gizlenen bu avluda kısa bir süreliğine şehrin kalabalığından kaçabilir serin avlusunda yerel bir bira içebilirsiniz. Üzerinde yükselen binanın duvarındaki Bosna’lı sanatçıya ait eseri gözden kaçırmayın.
http://www.serretorrigianiinpiazzetta.it/
Adres: Piazza dei Tre Re, 1

LA TERAZZA RİNASCENTE
Çok katlı mağazanın çatı katında saklı bir cafe bar. Çok iyi değil ama hafif manzaralı bir mola için aklınızda olsun.
AdresPiazza della Repubblica, 4, 50122 Firenze FI, İtalya

GİLLİ
Özellikle Pitti fuarı gibi dönemlerde şehre gelenlerin en şık giysileri içinde koltuklarına kuruldukları Gilli sadece tarihi bir pastane değil. imza kokteylleri ve aperatif büfesi ile güzel bir akşamüstü adresi.
AdresVia Roma, 1r, 50123 Firenze FI, İtalya

İRENE FİRENZE
Savoy Hotel’in altında bulunan bu cafe bar Gilli’de akşamüstü kokteyline bir alternatif.. Sokağı izlemek ve buralarda görünmek isteyenler için.
https://www.roccofortehotels.com/
AdresPiazza della Repubblica, 7, 50123 Firenze FI, İtalya

GOLDEN VİEW OPEN BAR
En fotografik kokteyl molalarından biri. Ponte Vecchio’yu izleyerek güzel bir Aperol ile güneşi batırmak isterseniz adı notlarınız arasında olsun.
https://www.goldenviewopenbar.com/
Adres: Via de’ Bardi, 58r

LA TERAZZA CONTİNENTALE
Lungarno Collection’un terasında bulunan şehrin en güzel manzaralı teras barlarından biri.
https://www.lungarnocollection.com/it/la-terrazza-lounge-bar
Adres:  dell’Oro, 6

PİAZZA SANTO SPİRİTO
Akşam üstlerinde oldukça popüler. Meydandaki Volume, Pop Cafe, Pitta M’ingolli gibi mekanların masalarında yer bulmak oldukça zor.
Adres: Piazza Santo Spirito, 18/R, 50125 Firenze FI, İtalya

TRATTORİA'DA RUGGERO
Adını sanını duymadığınız ve tatmadığınız eski yemekler cenneti. Kuru ekmeklerin üzerine et suyu ve sebzeler dökülmüş veya daha basit, gene kuru ekmek kırıntıları üzeri domates sosu (Pappa al Pomodoro). Kuru ekmek ve domatesin bu kadar lezzetli olabileceğini tahmin etmek zor. Ekmek dilimleri üzerinde tavuk ciğeri kıyması (Crostini Toscana). Unutmayınız ki İtalya mutfağı aslında fukara mutfağıdır. Da Ruggero bir tık daha pahalı ama gene de çok hesaplı bir lokanta. Tamamen yöresel Toscana yemekleri yiyebileceğiniz; tabaklar ise bol kepçe doyuran cinsten ve genelde 6-7 Euro arası
GECE HAYATI
Floransa, Rönesans sanatının başkenti olarak kabul edilir ve dünya çapında kültür ve mimarlık için bilinebilir, ancak bu, arkadaşlarla eğlenceli bir gece geçirmek için mükemmel bir gece kulüpleri olmadığı anlamına gelmez. Şehirdeki en iyi gece kulüpleri genellikle nehir kenarları kısmına serpiştirilmiş. Kulüplerin en canlı zamanlarının 01:00 civarı olduğunu ve geç dolmaya başladığını hatırlatalım.

TENAX
Bar ve kulüplerin içerisinde 1981 yılından günümüze başarılı bir şekilde devam eden Tenax, canlı müzik için en ideal yerlerden diyebiliriz. Bu tarihi kulüp, İtalya ve Avrupa'nın en ünlü DJ'leri tarafından 1980'lerden beri görülmüştür. Bu nedenle Floransa'daki en ünlü kulüp olarak kabul edilir. Müzik kalitesi (tekno meraklıları için) şehirde bulabileceğiniz en iyisidir.
Via Pratese 46, Floransa, İtalya, + 39 055 308160

MOYO
Santa Croce Meydanı'nın merkezine sadece birkaç adım mesafede yer alan Moyo, gece dışarı çıkmaya başlamak için mükemmel bir yerdir. Burada taze meyveler ve mükemmel alkolle hazırlanan kaliteli kokteyller bulacaksınız. Moyo, muhteşem açık büfeler ile Floransa'da aperitivo için en iyi yerlerden biridir.
Via dei Benci 23r, Floransa, İtalya, + 39 055 247 9738

PUBLİC HOUSE 27
Güzel atmosfer neşeli harika müzikler eşliğinde biranızı yudumlayın.
Via Palazzuolo 27 rosso, 50123, Floransa, İtalya

MAYDAY
Müzikal ve sıvı simya damıtıcıları bulabilirsiniz. Bir kulüpten öte, zanaatkarlar için bir yer, her şeyin, biranın bile el yapımı olduğu bir yer. Mayday, doğal, niş, ticari olmayan malzemeler kullanır. Aslında sizin için seçilmiş, daha sonra kırılmış, karıştırılmış ve doğru tat notaları ile zevkinize göre ayarlanmış organik çiftliklerden üretilirler.

YAB
YAB merkezi Piazza della Repubblica'ya sadece birkaç adım mesafede bulunan Floransa'nın en ünlü diskolarından ve kulüplerinden biridir. Arkadaşlarınızla uluslararası bir atmosferde dans etmek istiyorsanız (YAB, çoğunlukla Erasmus öğrencilerinin uğrak yeri), olması gereken yer burası.1979'da açılan ve hemen Floransa'nın en moda restoranı olan YAB, yıllardır Rober De Niro, Sean Penn, Madonna, David Bowie , Fiorucci, Renato Zero, Yves Saint Laurent gibi uluslararası ünlülere ev sahipliği yapmıştır. Floransa'nın tarihi merkezinin prestijli bir bölgesinde
Via dei Sassetti 5r, Floransa, İtalya, + 39 055 215160

FLO
Floransa'da, Piazzale Michelangelo'nun yakınındaki seçkin ve şık bir kulüp olan Flò'nin en iyi yerlerinden birinde her Mayıs kapılarını açar. İtalya'da bulabileceğiniz herhangi bir kulübün en iyi manzaralarından birine sahiptir ve sadece harika bir aperitivo değil, aynı zamanda güzel müzik sunmaktadır. Bu kulübe girmek istiyorsan, rol giyinmen gerektiğini unutma.
Viale Michelangelo 82, Floransa, İtalya, + 39 055 650791

TAM UP
1970'lerde açılan Full Up yakın zamanda yenilenmiştir ve şimdi daha genç bir kalabalık barındırmaktadır. Burada üniversite öğrencilerinin yanı sıra lise öğrencilerini de bulacaksınız. Full Up'da, en yeni şarkılara hip-hop yapmak için disko döneminden müzik dinleyebilirsiniz. Ayrıca, konumu mükemmel; Duomo'ya yakın, bulmak çok kolay.
Via della Vigna Vecchia 23r, Floransa, İtalya, + 39 055 293006

SPACE CLUP
Kadınlar Space Club'ın en hoş ve en şanslı müşterileri. Bazı aylar bazı geceler, bedavaya girebilirler. Space Club ayrıca dans etmek, iyi müzik dinlemek ve şehirdeki en iyi kokteylleri içmek için eğlenceli bir yerdir.
Via Palazzuolo 37, Floransa, İtalya, + 39348 776 8434

HANGAR
Bir zamanlar Floransa'nın Yahudi cemaatinin yaşadığı bölge olan eski Getto'da yer alan Hangar, harika bir canlı müzik dinleyerek güzel bir gece geçirebileceğiniz güzel bir kulüp. İç mükemmel bir şekilde dekore edilmiş ve küçük bir sanat merkezi gibi görünüyor. Uygun fiyatlı ve aynı zamanda şık bir yer arıyorsanız, Hangar sizin için doğru olanıdır - kokteyller ucuzdur ve mekan harikadır.
Via dei Pepi, 43/ 50121 Florence FI +39 333 400 6223

FLORANSA HAKKINDA

Kuzey İtalya'daki Toskana bölgesinin başkentidir ve kendi ismini taşıyan ilin merkezidir. Kısa bir dönem, İtalya Krallığı'na da başkentlik yapmıştır. Floransa, 380 bin nüfusuyla bölgenin en kalabalık kentidir. Floransa’nın başkenti olduğu Toskana meropolitan bölgesinin nüfusu ise 1,5 milyon civarındadır. Şehir, içinden geçen Arno Nehri çevresinde kurulmuştur. Çevresindeki yerleşim alanlarıyla beraber yaklaşık bir milyona yakın nüfusa sahip olan şehir, geçmişte olduğu gibi bugün de İtalya ve Avrupa'nın önemli ticaret merkezlerinden biridir.

Orta Çağ Avrupasının finans ve ticaret merkezi olan Floransa, aynı zamanda döneminin en zengin şehirlerinden biridir. İhtişamlı bir tarihi olan Floransa, Rönesans’ın doğduğu topraklardır. Bu yüzden Floransa’ya “Orta Çağ’ın Atinası” da denilir. Siyasi çalkantıların, güçlü Medici Ailesinin ve çok sayıda dini ve cumhuriyet devriminin merkezi olan Floransa, 1865 – 1871 yılları arasında İtalya Krallığı’na da başkentlik yapmıştır.

Bunun yanı sıra İtalyan Rönesansının doğum yeri olarak bilinen Floransa, kültürü ve mimarisiyle dünyaca ünlü bir turizm kentidir. Şehirde önemli sanat galerileri ve müzeler bulunmaktadır. Leonardo da Vinci ve Michelangelo Buonarroti bu tarihi şehirde yetişmiş dünyaca ünlü sanatçılardır. Yine ünlü yazar ve şair Dante Alighieri bu şehirde yaşamış ve ilham almıştır.

1520’li yıllarda, Niccolo Machiavelli (1469 – 1527) Floransa tarihini ilk defa kitaplarında anlattığı için Floransa’nın tarihi şu an oldukça iyi bilinmektedir. Niccolo MachiavelliMedici ailesinin özel isteği üzerine “Istorie fiorentine” kitabını yazmış, ardından da 1525 yılında VII. Clemens olarak bilinen Papaz Guilio de Medici’ye bu kapsamlı eserini takdim etmiştir. Machiavelli, henüz gençlik yıllarında ülkesinin tarihi hakkında kitaplar yazmaya başlamıştı ve ilk kitabı Decannale dir. Buna benzer tarihi eserler verdiği için Machiavelli, ilk tarihçilerden birisi olmuştur.

Günümüzde Floransa önemli bir moda merkezidir. Guccio GucciRoberto Cavalli ve Emilio Pucci Floransa’nın önde gelen moda markalarıdır. Pucci markası aynı zamanda Floransa’nın önde gelen ailelerinden birinin ismidir. Bu markasının dünya çapındaki geliri 2008 yılında 4,4 milyar dolardır. Floransa’nın önde gelen diğer güçlü ailesi ise Medici Ailesi’dir. Floransa’da kültür ve sanat konuşuluyorsa, mutlaka Medici ailesinin ismi de anılır. Medici ailesi, Floransa’nın sosyal, siyasal, ekonomik ve sanat hayatının şekillenmesinde baş aktör olmuştur.

Medici Ailesi
Medici Ailesi, 14. ve 17. yüzyıllar arasında Floransa’da yaşamış oldukça güçlü bir ailedir. Apenin Dağları eteğinde bulunan Mugello bölgesinden ayrılarak kente göç eden aile, ilk olarak ticaretle sonrasında ise sonrasında bankacılıkla uğraşmışlardır. Medici adının anlamı kesin olarak bilinmese de bir çok kaynakta, ‘Hekimler’ olarak geçmektedir.

Aile, bankacılık ve ticaretteki yeteneklerinin yanı sıra taktik ve entrikalarıyla da belirli bir güç kazanmış, Floransa, Toskana ve Avrupa’yı son derece etkileyen güçlü bir aile konumuna gelerek sıradan zengin ailelerden ayrılmışlardır. Güçleri sadece ticaret, bankacılık ve siyasetle sınırlı kalmamıştır. Aile en çok sanatla ilgili olmalarıyla anılır. Güçlerini sanat için de oldukça etkili bir şekilde kullanmışlardır. Pek çok sanatçıya destek olmuş ve sanatın her alanına ilgi duymuşlardır.

Medicilerden bankacı, sanat sever ve ticaretle uğraşanlar dışında Papa’da çıkmıştır. Bunlar; Papa X.LeoPapa VII.Clement ve Papa IV.Pius’tur. Ayrıca Medici ailesinden fazlaca Floransa hükümdarı ve Fransa kraliyet mensupları yetişmiştir. Bunlar arasından en çok tanınanları, Fransa kraliçeleri olan Catherine de Medici ve Marie de Medici’dir.

Ailenin Kökeni ve Soy Ağacı
Mediciler aslında soylu bir aile değildir. Taşradan kente göç ettikten sonra ticaret ve bankacılık sayesinde gelişmiş ve adlarını altın harflerle tarihe yazdırmayı başarmışlardır. Ailenin bilinen ve etkin olan iki kolu vardır.

Birincisi, II.Chiarissimo soyudur. Bu soy, Toscana bölgesindeki Cafaggiolo köyündendir. Bu soydan gelenler ticaretle uğraşmışlardır ve bir süre sonra onlar da Floransa’ya göç etmişlerdir.
İkincisi, yaşlı Cosimo de Medici soyundan gelmektedir. Yaşlı Cosimo soyundan gelen Averardo de’ Medici, bilinen en ünlü Medici kolunun temelini atan kişidir.



Averardo de Medici’nin oğlu Giovanni di Bicci de Medici, ailenin zenginliğinin temelini atan kişidir. Kendisi zengin bir aileden gelmemiştir. Para biriktirme ve işletme yöntemlerini geliştirerek İtalya’nın ilk ünlü bankerlerinden biri olmuştur.

Bicci’nin zenginliğe giden yoldaki ilk sermayesi eşinin çeyizi ve babasından kendisine kalan az miktardaki parası olmuştur. Zekasını kullanarak dönemin en zengin adamı olmayı başaran Bicci aynı zamanda dönemin Papası ile de yakın dostluk kurmuştur. Kendisinden sonra oğulları Cosimo ile Lorenzo ise ailenin en ünlü kollarını oluşturmuştur.

Bilim ve Sanata Olan Katkıları
Cosimo de Medici, Floransa’da yaşam koşullarını düzelterek halkın desteğini kazanmıştır. Aynı zamanda dönemin ünlü bilim adamları ve sanatçılarını koruyarak, bilim ve sanatın gelişmesine katkıda bulunmuştur. Sanatçılara finansal destek sağlamış ve Eski Yunan düşünürü Eflatun (Platon) adına bir akademi kurmuştur. Sürgündeyken kurdurduğu ünlü kitaplığı ise bilime verdiği değerin bir kanıtı niteliğindedir.


Cosimo de Medici aynı zamanda kilise ve saray gibi gösterişli yapılar için bol bol para harcamıştır. Cosimo, 1434’de Floransa’ya döndüğü zaman ünlü mimar Filippo Brunelleschi’ye destek olmuştur. Filippo Brunelleschi kilisenin kubbesinin mermer şapkasını tamamlamıştır. Sanatçı daha sonra St. Lorenzo Kilisesi ve eski Sacristia’yı bitirmek üzere çalışma yapmış ve Maria Degli Angeli Kilisesi’nin ilginç kubbesini yapmıştır.


Bu süre içerisinde Cosimo de Medici kendisine prenslik bir saray projesi ısmarlar, ancak daha sonra mimar Michelozzo’nun planını beğenerek görevi ona verir. Görkemli yapı planı, bugünkü adıyla Medici-Riccardi olan saray, kısa sürede inşa edilmiştir. Daha sonra mimar Michelozzo; Cosimo de Medici’nun koruması altında St. Marco Manastırı ve St. Crece Kilisesi’ndeki Medici Şapeli ile Miniatoal Monte Kilisesi’nde bir şapel daha yapmıştır.
Cosimo de Medici, İtalya’da fışkıran sanat potansiyelinin farkına varmıştır ve çağın birçok dehasını etrafına toplayarak ülkesine unutulmaz sanat eserleri kazandırır. Desteklediği ve çalıştığı sanatçılar arasında en ünlüleri heykeltıraş Lorenzo Ghiberti ve Donatello’dur. Ressamlar ise Andrea De CastagnoFra Angelico ve Benozzo Gozzoli gibi isimler bulunur.

Cosimo de MediciFatih Sultan Mehmed’ten ve Hristiyan ülkelerinden izin alarak Doğu’da bulunan çok sayıdaki el yazmalarını toparlar. Yunan bilginlerinin verdiği konferanslara katılır ve zaman içerisinde bir Eflatun (Platon) hayranına dönüşür. Careggi Villası’nda kurduğu Floransa Platon Akademisi’nin yönetimine Marsilio Ficino’yu getirir. Aynı dönemde Floransa Üniversitesi’nde 700 yıldır unutulmuş Yunanca eğitimini yeniden başlatır. Röne­sans döneminde, güzel sanatlar ve eğitim alanında Floransa’nın Avrupa kentlerinin en ünlüsü olması büyük ölçüde Cosimo de Medici sayesin­dedir. Cosimo de Medici’nun Rönesans entelektüel yaşamı üzerinde büyük bir etkisi olmuştur, ancak daha sonra torunu Lorenzo de Medici ondan daha önemli bir konuma gelmiştir
.














M.S. (PRENSES)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder