16 Haziran 2021 Çarşamba

MADRİD

"Mesele son durağının neresi olduğu değil, nasıl anıların ve yaşanmışlıkların olduğudur!"

Madrid gezilecek yerler konusunda Avrupa'nın zengin şehirlerinden. İspanya'nın başkenti Madrid'de gezilecek yerler denilince akıllara ilk olarak Puerta del Sol, Plaza Mayor, Kraliyet Sarayı, Prado Müzesi ve Parque del Retiro geliyor. İber Yarımadası’nın kuzeydoğusuna kurulmuş olan Madrid, tüm yılı karasal iklimin etkisi altında geçiriyor. Kentte kışın kar yağışları görülebiliyor. Yağışın kar şeklinde olması kentin atmosferini daha romantik hale getiriyor. Yaz aylarında, Temmuz ve Ağustos’ta, bunaltıcı sıcaklıklar etkili. Bu aylarda yağışın olmaması gece hayatının kapalı mekanlardan sokaklara kadar taşmasına olanak tanıyor. Bu koşullar nedeniyle kente seyahat edilebilecek en ideal dönemler olarak ilkbahar ve sonbahar ayları diyebiliriz. Eğer kış mevsimini tercih ederseniz, planlarınızı Nochevieja kapsamında gerçekleştirilen yeni yıl kutlamalarına göre yapmanızı tavsiye ederim. Mart ayını seçerseniz, kentin koruyucu azizine adanmış San Isıdro Festivali’ni ve Las Ventas’taki boğa güreşlerini izleyebilirsiniz... Hem kültürel ve tarihi birikimine hem de eğlence hayatına odaklı bir tatil için Ağustos’ta Madrid’e gidecekseniz, gezi programınıza renkli sokak partilerine ev sahipliği yapan San Cayetano, San Lorenzo ve La Paloma’yı dahil edebilirsiniz. Sonbahar mevsiminde İspanya’nın başkentine olan ilginin artmasında payı olan etkinlikse Kasım’da gerçekleştirilen Festival de Otoño.
Gelelim Masraflara, Bu Tur İçin Cebinizden Çıkacak Net Paraya Bakalım.
  • Vize Pasaport: İspanya rk vatandaşlarından schengen vizesi istiyor. 
  • Pasaportunuz yoksa 10 yıllık ücret karşılığı. https://randevu.nvi.gov.tr/
  • Biyometrik resim.
  • Yurtdışı harcı.
  • GENELLİKLE TURLAR  (Madrid - Sevilla - Granada - Valencia - Barselona)  BİRLEŞTİRİP TUR YAPIYORLAR
  • Madrid turu, pasaportunuz varsa eğer (1 kişi) kişi başı 574 euro + ören yeri 300 euro arasında bir maliyet olacak, ören yerleri müze biletleri dahil. Yeme içmeyi de katarsak 1375 euro  kişi başı. Kur farkı insanı biraz hırpalar bu fiyatlarla.
  • Kendiniz gidecekseniz eğer ispanya madri'de, uçak bileti ortalama gidiş dönüş tur fiyatının yarısına bir maliyet çıkacaktır. Turu satın almak pek akıllıca değil. Uçak biletinizi kendiniz alıp kendi turunuzu yapmak daha cazip. Korkmayın dil bilmeseniz bile bu turu kendi başınıza yapabilirsiniz. Biraz cesaret.
Nuvola apps kweather.svg Madrid iklimi Weather-rain-thunderstorm.svg
AylarOcaŞubMarNisMayHazTemAğuEylEkiKasAraYıl
En yüksek sıcaklık (°C)20,122,026,730,135,539,340,040,338,928,722,718,640,3
Ortalama en yüksek sıcaklık (°C)9,812,016,318,222,228,232,131,326,419,413,510,019,9
Ortalama sıcaklık (°C)6,37,911,212,916,722,225,625,120,915,19,96,915,0
Ortalama en düşük sıcaklık (°C)2,73,76,27,711,316,119,018,815,410,76,33,610,1
En düşük sıcaklık (°C)−13−7,5−4,5−1,53,379,88,64,10,3−3,8−6,5−13
Ortalama yağış (mm)333525455121121022605851423
Kaynak: İspanya Devlet Meteoroloji Enstitüsü
  • Nüfus: Başkent 3,395,867 
  • Din: İspanya nüfusunun büyük çoğunluğu katolik'tir. Nüfusun yaklaşık yüzde 70'ine yakınının katolik olduğu ülkede güçlü bir inanç sistemi vardır. Nüfüsun geri kalanının yüzde 26'sı kendini herhangi bir dine ait hissetmezken, Hinduizm, Budizm, yahudilik ve islam da küçük oranda da olsa vardır.
  • Resmi Dil: KATALANCA
  • Saat Farkı: İstanbul konumunda 11:00 / Madrid, İspanya konumunda 10:00
  • Yüz ölçümü: Başkent 10,506 km² (4.056 mil²) / Kara 607 km² (234 mil²)

 İLGİNÇ BİLGİLER

  • Şehrin simgesi ayı ve ağaç. Madrid şehrinin bayrağında ve armasında da bulunan bu simge Madrid halkı için de son derece önemlidir. Elleriyle ağaca tutunmuş ve çilek yiyen bu ayının hikayesinin nereden geldiğine dair bir çok söylenti var. Ancak en çok bilineni yıllar yıllar önce şehirdeki tarlalarda gezen ayılar ve Madrid şehrinde çok bol yetişmekte olan çilekten geldiği söylenmekte. Sol Meydanında bir heykeli bulunan bu simge ile yerli ve yabancı turistler fotoğraf çekilebilmek için birbiri ile yarışmaktadır. Ayrıca şehrin takımlarından Atletico Madrid'in de armasında bu simge bulunur.

  • Merak edilen mesele Siesta ! İspanyol insanı çalışmayı pek sevmiyor. Saat 1 dedin mi açık yer bulmak gerçekten çok zor hale geliyor. Peki ne mi yapıyorlar ? Evet bir çoğu evine gidip veya iş yerinin içerisinde uyuyor, gayet ağır ağır saatlerce yemeklerini yiyor içkilerini içiyorlar. Saat 5 - 6 gibi tekrar iş başı oluyor. Ancak devlet kurumlarında veya bankalarda işiniz varsa daha erkenci olmalısınız, çünkü öğlen saati Siesta'ya giren bu kurumlar o gün bir daha iş başı yapmıyor. 
  • Tam bir futbol şehri. Yalnızca dünyanın en iyi takımlarından ikisine ev sahipliği yapması bakımından değil şehrin insanının futbol tutkusu da göz kamaştırıcı. Bebekler bile ilk adımını attıktan sonra futbol topuyla tanışıyor dersek abartmış olmayız. Parklarda top oynayan ufak çocukları gözlemlerseniz o yaşta bile ne kadar yetenekli olduklarını göreceksiniz. Ancak tabi ki daha önemlisi dünyanın sayılı derbilerinden Atletico Madrid - Real Madrid derbisine ev sahipliği yapıyor olması. İki takım taraftarları politik olarak da birbirinden ayrılmış durumda, en azından rekabetin çıkış noktası bu. Real Madrid adındaki 'Real' eki kraliyet anlamını taşımakta ve direkt bu unvanı kraldan almaktadır. Ambleminde de kraliyet tacı bulunur. (Soceidad, Betis, Zaragoza gibi bazı başka şehir takımlarında da bulunur.) Politik açıdan kral yanlısı olanlar, kalburüstü ve aristokrat sayılanlar Real Madrid taraftarlarıdır haliyle. 3 Basklı öğrenci tarafından kurulan Atletico ise kral karşıtlarının takımıdır. Halkın içinde daha çok alt sınıftan, işçi kesiminden taraftar bulmuştur kendisine. Ve bu rekabetleri de birbirlerinin daha güçlenmesine sebep olmuş ve ezeli rekabet doğmuş...
  • Madrid'in ilk sözü, 10. yüzyıla kadar uzanan belgelerde bulunur.
  • Coğrafi olarak Madrid, İspanya'nın kalbinde yer almaktadır.
  • İç Savaş sırasında Prado Müzesi'ne dünyaca ünlü ressam Pablo Picasso başkanlık etti.
  • Siesta Şampiyonasının her yıl burada yapıldığını biliyor muydunuz?Katılımcıların şehir gürültüsü ve çevredeki halkın ünlemleri arasında uykuya dalmaları gerekmektedir.
  • Yerel Real Madrid FC, FIFA tarafından 20. yüzyılın en iyi futbol kulübü olarak kabul edildi.
  • Madrid Hayvanat Bahçesi 1770 yılında açıldı ve bugün güvenli bir şekilde çalışmaya devam ediyor.
  • Popüler yönetmen Pedro Almodovar bir zamanlar başkentin pazarlarından birinde kullanılmış eşyaları takas etti.
  • İlginç bir gerçek, Madrid'in Avrupa'nın en güneşli şehirlerinden biri olması - yılda yaklaşık 250 güneşli gün.
  • Grassi Saat Müzesi'nde ziyaretçiler 17.19. yüzyıllardan yüzlerce antika saati görebilirler. Bugün hepsinin başarılı bir şekilde çalışmaya devam etmesi ilginçtir.
  • Madrid'de, gerekirse şehri atlamanıza izin veren birkaç çevre yolu inşa edildi.
  • Aynı anda sekiz sokak Puerta del Sol'a açılıyor. Bu noktada, eyaletteki mesafeler için sıfır referans noktasını temsil eden bir plaka takılır.
  • Madrid sakinlerinin üçte ikisi Katoliktir.
  • Çok sayıda kaplumbağaya ev sahipliği yapan yerel Atocha tren istasyonunda bir kış bahçesi vardır .
  • Madrid, 1.500 ağaç dahil 90.000'den fazla bitkinin yetiştiği botanik bahçesiyle ünlüdür.
  • Madrid'deki Metropolis binasının çatısı altınla kaplıdır.
  • "Warner Madrid" eğlence parkında yaklaşık 1,2 km hız trenleri vardır. Slaytların benzersizliği, tamamen sert ağaçtan yapılmış olmalarıdır.
  • Moskova, Madrid'in kardeş şehirleri arasındadır.
HAVAALANINDAN ŞEHRE ULAŞIM
Madrid'e ulaşım sağlayabileceğiniz Barajas Havaalanı merkeze 12 km uzaklıkta yer alıyor. Havaalanından şehir merkezine ulaşım sağlayabileceğiniz birçok ulaşım aracı mevcut. Madrid Havaalanı, kent merkezinin yalnızca 12 kilometre uzağında faaliyet gösteriyor. Yakınlığına rağmen Madrid havaalanı, şehir merkezi ulaşım konusunda konularına çok sayıda seçenek sunuyor. Bu seçeneklerden kimi ekonomik fiyatları ile gezginleri mutlu ederken, kimisi lüksü ön planda tutuyor. 1928 yılından beri kullanımda olan Adolfo Suárez Madrid Barajas Uluslararası Havalimanı‘nda 4 terminal binası bulunuyor. 1, 2 ve 3 numaralı binalar birbirine yakın konumdayken, 2006 yılında açılan Terminal 4 daha uzak bir konumda yer alıyor. Bu binaya diğerlerinden ulaşım ücretsiz servis araçları ile sağlanıyor. Türkiye’den İspanya’nın başkentine direkt seferler düzenleyen Türk Hava Yolları ve Pegasus Terminal 1’i, Atlasglobal ise Terminal 3’ü kullanıyor.

METRO 
Madrid Barajas Havaalanı şehir merkezi ulaşım için sık tercih edilen toplu taşıma seçeneklerinin başında metro geliyor. Gezginlere ekonomik yolculuk imkânı tanıyan metronun 8 numaralı hattına bağlı hem Terminal 2 hem de Terminal 4‘te istasyonları bulunuyor. Haftanın her günü, 06.00’dan 01.30’a kadar bu hatta hizmet veren araçlar, duraklara 5 dakikada bir uğruyor. Metro ağında pembe renkle belirtilen Hat 8, Nuevos Ministerios isimli istasyona kadar yolcu taşıyor. Kent merkezine gideceklerin bu istasyondan aktarma yapmaları gerekiyor. Gran Via ve Opera gibi kentin kalbindeki yerlere ulaşmayı hedefliyorsanız, yeşil renkli Hat 5’i tercih edebilirsiniz. Yalnız bu hatla bağlantılı olan durağa ulaşmak için aşağı yukarı 30 dakika yürümek durumundasınız. Barajas Havalimanı ile kent merkezi arasında metro ulaşımının bedeli, ek havaalanı ücreti ile birlikte 5 Euro. Eğer standart metro biletine sahipseniz, 2 Euro tutarındaki ek ücreti ödeyerek ulaşım ihtiyacınızı giderebilirsiniz.

OTOBÜS
Havalimanından kent merkezine ulaşım sağlayan 4 farklı otobüs hattı bulunuyor. Bunlar arasında en popüleri 89 numaralı hattın yerini almış olan havaalanı ekspres otobüsü (Exprés Aeropuerto). Yılın 365 günü, 24 saat kesintisiz yolcu taşıyan ekspres otobüsler yalnızca O’Donell, Plaza de Cibeles ve Atocha‘da bulunan duraklara uğruyor. Yalnız  araçlar Atocha’daki durağı sadece 06.00-23.30 arasında kullanıyor. Havalimanının 3 numaralı hariç tüm terminal binalarından yolcu alan otobüslerin sefer sıklığı gündüz 15, gece ise 35 dakikada bir. Yolculuk süresi, bindiğiniz durağa bağlı olarak 30 ila 40 dakika arasında değişiyor. EMT‘nin ekspres araçları dışında 101 ve 200 numaralı hatlarında faaliyet gösteren otobüsleri de kentin değişik noktalarına ulaşım konusunda gezginlere yardımcı oluyor. Canillejas Toplu Taşıma Aktarma Merkezi’ni havaalanına bağlayan 101 numaralı otobüsler, Pazartesi’den Cumartesi’ye 06.00-23.25 arasında hizmet veriyor. T1 ve T2’de durakları bulunan 101, Pazar günleri ile resmi tatillerde sefere normalden 1 saat geç başlıyor. 200 numara ise Avenide de América’ya 05.10’dan 23.30’a kadar sefer yapıyor. Bu otobüslerin T1 ve T2’nin yanı sıra T3’te de durağı bulunuyor. 5 Euro ödeyerek ekspres otobüslerde yolculuk yapabilirsiniz. Diğer hatlar içinse bilet fiyatları 1,50 Euro olarak belirlenmiş. 101 ve 200 numaralı hatlarda standart biletlerin dışında metrobüs tasarruf bileti ve turist seyahat kartı kullanılarak da yolculuk yapılabiliyor. Biletleri, bindiğiniz araçta nakit ödemeyle satın alabilirsiniz. 

TREN
Şehir merkezi ulaşım için sizlere son toplu taşıma seçeneği, RENFE’ye bağlı olarak seferlerini sürdüren trenler.  Madrid halkının “Cercanias” adıyla andıkları yerel tren ağının bir parçası olan C1 hattında faaliyet gösteren trenlere binerek Principe Pio‘ya C10 hattında faaliyet gösteren trenlere binerek ve yine Principo Pia’dan geçip Villalba’ya ulaşabilirsiniz.  Chamartin, Nuevos Ministerios, Atocha, Puerta del Sol ve Méndez Álvaro, demir yolu araçlarının seferleri sırasında uğradıkları duraklardan bazıları.  Trenler, havalimanına görece daha yakın zamanda inşa edilen Terminal 4‘ün en alt katındaki istasyondan (Aeropuerto T4) kalkıyor. Eğer farklı bir binadaysanız, ücretsiz servis araçlarına binerek rahatlıkla T4’e ulaşabilirsiniz.  Principe Pio yönüne ilk tren, 05.44’de hareket ediyor. Son seferse 23.07’de gerçekleştiriliyor. Hattın bir ucundan diğerine yolculuğun toplam süresi, 38 dakikayı buluyor. Aynı istikamette daha uzağa, Villaba’ya kadar giden trenler ise 05:35 – 22:15 arasında sefer yapıyor. Her 30 dakikada bir sefere başlayan trenler için bilet fiyatları, tek yön için 2,60 Euro olarak belirlenmiş. Gidiş dönüş bilet fiyatı ise 5,20 Euro. Tek yön biletleri satın alındıktan sonra 2 saat boyunca geçerliliklerini koruyor. 

AERO CİTY
Toplu taşıma araçlarının sefer saatleri sizlere uymuyorsa Madrid Barajas Havaalanı şehir merkezi ulaşım için konforlu bir yolculuk olan AeroCity tarafından sunulan teklifleri değerlendirebilirsiniz. Firma Madrid’e gelen gezginlere paylaşımlı ve özel servis seçenekleri sunuyor. Havaalanı transferi konusunda 20 yıldan fazla tecrübeye sahip firma, bu hizmetlerini klimalı, yüksek hızlı kablosuz internet bağlantısına sahip, 7 kişi kapasiteli araçlarında veriyor. Araçların maksimum üç durağa uğraması ve kişi başı 15 Euro‘dan başlayan fiyatları, paylaşımlı servis hizmetini birçoklarının gözünde cazip kılan unsurlar. Ailelere ve gruplara daha konforlu bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlayan ekspres servis hizmetinin fiyatları ise 34 Euro‘dan başlıyor. Kapıdan kapıya olduğu için bu hizmetten yararlanıldığında kayda değer oranda zamandan tasarruf sağlanabiliyor. Shuttle hizmetinden yararlanmak için rezervasyonunuzu firmanın web sitesinden ya da havaalanındaki ofislerden yaptırabilirsiniz. AeroCity görevlileri, rezervasyon yaptıran konuklarını 1, 2 ve 4 numaralı terminal binalarının önündeki çıkış noktalarında bekliyor. Ares Mobile Shuttle hizmetine ek olarak AeroCity, müşterilerine bir de Ares Mobile adıyla özel araç kiralama seçenekleri veriyor. Firmanın filosu tamamen lüks araçlardan oluşuyor. Müşteriler tercihlerine bağlı olarak şoförlü ya da şoförsüz kiralama yapabiliyor. Binek otomobillerin dışında Ares Mobile’ın filosunda 18, 30 ve 50 yolcu kapasiteli araçlara da yer veriliyor. Filodaki araçların maksimum 24 ay kullanılmaları, konfor ve güvenlik açısından önemli bir artı. Firmada kapıdan kapıya araç kiralama bedeli 68 Euro‘dan başlıyor. Gezginler ihtiyaçlarına bağlı olarak firmanın araçlarını saatlik veya günlük de kiralayabiliyor. Eğer firmanın sunduğu lüks seçenekler hoşunuza giderse rezervasyonunuzu web sitesi üzerinden kolayca yaptırabilirsiniz. 

TAKSİ
Konforun ön planda olduğu bir diğer transfer seçeneği ise taksi. Madrid Havaalanı şehir merkezi ulaşım seyahatini trafik yoğunluğuna bağlı olarak 20-25 dakika arasında tamamlayan resmi taksiler “beyaz üzerine kırmızı çizgili olup kapısında Madrid City Council logosu bulunanlar”. Bunların haricinde terminal içinde ve dışında bekleyen araçlardan uzak durmak gerekiyor. Çünkü bu araçları kullanan şoförler yolculardan genelde daha fazla para koparma amacında oluyor. Yine Madrid Barajas Havaalanı resmi firmalarından olan ve doğa dostu hibrid motorlu araçlardan oluşan filosuyla beğeni toplayan Eco Taxi gibi firmalarsa müşterilerini 30 Euro‘luk sabit tarife üzerinden Madrid kent merkezine taşıyor. Yolculuk, M30 çevre yolu üzerinden gerçekleştiriliyor. Ödeme ise nakit veya kredi kartı ile yapılabiliyor. Kent merkezi dışında kalan bir lokasyona gidilecekse fiyatlandırma o an için geçerli şehir içi tarifeye bağlı kalınarak hesaplanıyor.  

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

İspanya‘nın başkenti Madrid, Londra’dan sonra Avrupa’nın en büyük metro ağına sahip. Ayrıca kentte oldukça kapsamlı otobüs ve tren hatları ile gelişimini sürdüren hafif raylı sistem bulunuyor. Ulaşımda güvenliğin ön planda olduğu, sefer düzeninin nadiren bozulduğu Madrid, sunduğu seçenekler ve hizmet kalitesinin yüksekliği nedeniyle gezilmesi en keyifli kentlerden biri olarak anılıyor. Başkentte tüm toplu taşıma sisteminin denetimi, CTM tarafından yapılıyor. Ulaşım ağlarının denetiminin tek bir çatı altında toplanmış olmasına rağmen kendi yönetim mekanizmalarına sahip olması, gezginlerin yaralanabileceği bilet seçeneklerinin artmasına yol açmış.

METRO
2007 yılında gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda toplam uzunluğu 287 kilometreye çıkan metro ağı, Madrid şehir içi ulaşım seçeneklerinin en gelişmişi konumunda.12 klasik hat ve Ópera-Príncipe Pío tren yolundan oluşan bu kapsamlı ağ üzerinde 2,394 araçtan oluşan bir filoyla yolcu taşınıyor. Metro ağı dâhilinde ayrıca 238 durak bulunuyor. Bu duraklarda bilgilendirme hem İspanyolca hem de İngilizce yapılıyor. Metro hatlarının çoğunda seferler 06.00’da başlayıp, 01.30’da sona eriyor. 23.00’dan sonraysa iki trenin sefer başlangıç saati arasındaki süre 15 dakikaya kadar çıkıyor. Metro araçlarında bisiklet ve taşıyıcı kabinlerinde olmaları şartıyla evcil hayvan ile yolculuğa izin veriliyor. Metroda bisiklet taşınmasının yasak olduğu saatlerse 07.30-09.30, 14.00-16.00 ve 18.00-20.00 arası.

OTOBÜS
1947 yılında kurulan EMT bünyesinde, yolcu taşıyan 1.903 araç bulunuyor. Bu araçlar, toplamda 3,562 kilometre uzunluğa sahip ve 10.172 durak içeren 203 hatta faaliyet gösteriyor. Araçların birçoğunda ücretsiz kullanabileceğiniz kablosuz internet bağlantısı bulunuyor. Gün içerisindeki çalışma saatleri metro ile aynı olan otobüslerin sefer sıklıkları, 15 dakikada bir olacak şekilde belirlenmiş. Standart sefer saatlerinin dışında kalan zaman diliminde ise yerel halkın ve gezginlerin ulaşım ihtiyacını karşılamak için 20 farklı hatta gece seferleri devreye alınıyor. Yerel dildeki adı “Búho (Baykuşlar)” olan gece otobüsleri, kent merkezine yakın mesafedeki Plaza de Cibeles’ten 20 dakikalık aralıklarla hareket ediyor.

HAFİF RAYLI SİSTEM

Madrid’in hafif raylı sistemi, toplamda 35,4 kilometre uzunluğa sahip, 52 duraklı 4 hattan oluşuyor. ML1 hattı Pinar de Chamartin’den Las Tablas’a kadar uzanıyor. ML2 Colonia Jardin – Estación de Aravaca arasında yolcu taşırken, ML3 hattında taşıtlar Colonia Jardin’den yola çıkıp Puerta de Boadilla’ya gidiyor. ML4 ise daire şeklindeki hat planıyla yolcularına klasik tramvay deneyimi yaşatıyor. Durakların bir bölümünden metro, tren ve otobüs seferlerine aktarma yapılabiliyor. ML1, ML2 ve ML3 hatları 06.00-01.30 saatleri arasında aktifken, ML4’te seferler 05.00’dan 00.45’e kadar yapılıyor.

TREN
Eğer Madrid gezilecek yerler listenizde banliyölerdeki veya köylerdeki turistik alanlar varsa ulaşım ihtiyacınızı trenler vasıtasıyla karşılayabilirsiniz. 19. yüzyılın ortalarında temelleri atılan demir yolu ağı, günümüzde 391 kilometre uzunluğa ulaşmış. 9 hattı bulunan ağ üzerinde 92 istasyon yer alıyor. RENFE’nin kontrolündeki demir yolu araçları, her gün 06.00-23.00 saatleri arasında 3-7 dakikalık aralıklarla sefere çıkıyor. Trenlerin bilet ücretleri, yolculuk yapılacak mesafeye göre değişiyor. Trenlerin Atocha, Chamartin, Príncipe Pío, Nuevos Ministerios, Delicias, Méndez Alvaro ve Pirámides metro istasyonları ile bağlantısı bulunuyor. Ayrıca kent merkezindeki Recoletos Metro İstasyonu’ndaki platformdan banliyö trenlerine direk binilebiliyor.

TAKSİ
Kentte lisanslı taksiler, beyaz üzerine kırmızı şeritleri ve ön kapılarında bulunan Madrid logosu ile kolayca diğerlerinden ayrılıyor. Madrid şehir içi ulaşım seçenekleri arasından konforları ile ön plana çıkan araçların müsait olup olmadıklarını üst kısımlarındaki yeşil ışığın durumundan kolayca anlayabilirsiniz. Lisanslı araçlarda saate ve güne bağlı olarak 3 farklı tarife uygulanıyor. 07.00-21.00 saatleri arasında uygulanan Tarife 1’de kilometre başına eklenen ücret 1,05 Euro. Günün geri kalanını kapsayan Tarife 2 içinse kilometre başına ücret 1,20 Euro olarak belirlenmiş. Tarife 3, resmi tatillerde uygulamaya alınıyor ve kilometre ücreti 1,25 Euro. Araçta o an için hangi tarifenin geçerli olduğu üst kısmındaki yeşil ışığın hemen yanında yazıyor. 

BİSİKLET
 Son yıllarda alınan kararların sonucunda iki teker üzerinde kenti keşfetmek daha keyifli ve güvenli hale getirilmiş. Bu kararlar dâhilinde tarihi kent merkezindeki trafik önceliği 4 tekerlekli taşıtlardan alınarak, yaya ve bisikletlilere verilmiş. Ayrıca nehir kenarlarını çevreleyen ve parkları birbirine bağlayan bisiklet yolları açılmış. Bisiklet kiralamak isterseniz, kent geneline yayılmış 123 istasyonu ve 1.560 elektrikli bisikleti olan BiciMAD’ı tercih edebilirsiniz. Web sitesi İspanyolca olmasına rağmen istasyondaki bilgilendirmeler farklı dillerde yapılıyor. Kiralamak isteyenlerden üyelik ücreti alınmazken; ilk saat için 2, ikincisi için 4 Euro talep ediliyor. Bu firmaya alternatif olarak tarihi kent merkezinde faaliyet gösteren Baja Bikes’ın tekliflerini değerlendirebilirsiniz. Firma, kiralama seçeneklerinin yanı sıra rehber eşliğinde bisiklet ve yürüyüş tur teklifleri de sunuyor.

HOP ON HOP OFF OTOBÜS
Madrid şehir içi ulaşım sistemini çözmekle zaman kaybetmek istemiyorsanız, duraklamalı otobüs turlarına katılabilirsiniz. Özellikle Hop On Hop Off Madrid, bu konuda gezginlerin işini bir hayli kolaylaştırıyor. Sesli rehberlik hizmetinin 14 farklı dilde verildiği turlar, kent merkezindeki popüler turistik alanların tümünü kapsayan 2 farklı rotada gerçekleştiriliyor. Museo del Prado’dan başlayan mavi rota üzerinde 21 durak bulunuyor. Başlangıç noktası Plaza Neptuno olan yeşil hatta ise otobüsler 16 farklı noktada duraklıyor. Yıl boyunca düzenlenen hop on hop off otobüs turlarında sefer sıklığı sezona bağlı olarak 7 ila 15 dakika arasında değişiyor. Otobüsler ilk seferlerine yaz sezonunda 09.00, kış aylarında 10.00’da başlıyor. Son seferlerin saatleriyse yaz döneminde 22.00, kış sezonunda 18.00. Biletler hem otobüslere binerken hem de online satış kanalı üzerinden satın alınabiliyor. İnternetten bilet satışında 1 ve 2 günlük yetişkin biletlerine 2 Euro’luk indirim yapılıyor. Yani normal fiyatı 23 Euro olan 24 saatlik yetişkin bileti 21, 27 Euro’luk 48 saatlik biletse 25 Euro’ya satışa sunuluyor. 7-15 yaş arası bireyler için bilet fiyatları 10 Euro’dan başlıyor.
MADRİD ŞEHİR İÇİ ULAŞIM ÜCRETLERİ
Madrid’de standart biletlerin fiyatları, yolculuğun kapsadığı durak sayısına göre değişiyor. Bu uygulamaya göre 5 istasyonu kapsayan tek bilet 1,50 Euro fiyatla satışa sunuluyor. 10 İstasyonluk versiyonunun satış bedeli ise 2 Euro. Bu biletlerin 10 seferlik daha geniş seçenekleri 12,20 ve 18,30 Euro bedelle satılıyor. 4 yaşın altındaki çocuklar ulaşım araçlarına ücretsiz, 4 - 11 yaş arası ise %50 indirimle binebiliyor. Toplu taşıma sisteminde günlük kartlar da kullanılıyor. Bu kartlar içerisinde gezginler için en avantajlısı Madrid Tourist Travel Pass. 1 ila 7 gün arasında değişen geçerlilik sürelerine sahip seçenekler halinde satışa sunulan kart, Zone A ya da Zone T içerisinde faaliyet gösteren tüm toplu ulaşım araçlarından ücretsiz yaralanabilmenize olanak tanıyor. “Zone” seçimi yapma zorunluluğu olduğundan, kararınızı gezi rotanızın içeriğine göre vermenizi tavsiye ederim. Madrid şehir içi ulaşım harcamalarınızı en aza indirmeyi amaçlayan kartın fiyatları, 8,40 Euro’dan başlıyor. Online rezervasyon yaptırdıktan sonra kartınızı Calle Mayor, Atocha Tren İstasyonu veya Plaza de Oriente’deki ofislerden teslim alabilirsiniz.
MADRİD GEZİLECEK YERLER HARİTASI

Haritayı Google Maps’te açmak için Tıklayın Madrid’de gezerken yer bulma sorununu tamamen ortadan kaldırmak adına, bu haritayı seyahatiniz sırasında Google Maps’te açarak yönünüzü bulmak için kullanabilirsiniz. 

MADRİD GEZİLECEK YERLER
Coğrafi özellik bakımından Ankara ile büyük benzerlikler gösteren İspanya’nın başkenti Madrid, tarih sahnesine 12. yüzyılda Toledo’ya giden Müslümanlar sayesinde çıkmış bir şehir. Kent, turistik anlamda her ne kadar Barselona’nın gerisinde kalsa da gezginlere birbirinden şık Neo-Klasik yapılar, 24 saat canlılığını yitirmeyen caddeler, popüler restoranlar ve hareketli gece hayatı sunuyor. 

PLAZA MAYOR
Geçmişi Madrid’in başkent olmasından önceye dayanan ve eski adı Plaza del Arrabal olan Plaza Mayor, II. Philip’in sarayını kente taşımasının ardından 1617-1620 yılları arasında Mimar Juan Gomez de Mora gözetiminde inşa edilmiş. Ortasında Giambologna’nın tasarladığı ve 1616’da Pietro Tacca’nın tamamladığı III. Philip Heykeli’nin yer aldığı üçgen biçimli meydanı, 16. yüzyılın sonlarına doğru Diego Sillero önderliğinde inşa edilen Casa dela Panaderia çevreliyor. Günümüze sadece bodrum ve zemin katları orijinal görünümlerini koruyarak ulaşabilen yapının dış görünümü yüzyıllar içerisinde birçok kez değiştirilirken kentin tarihini anlatan hikâyelerle bağlantılı Tanrıça Kibele gibi çok sayıda mitolojik figüre yer verilmiş. Geçmişte pek çok kez yangın felaketlerinin yaşandığı alandaki bir başka ilgi çekici yapıysa 1790’da çıkan yangından sonra inşa edilen 9 kapıdan birisi olan Arco de Cuchilleros. Çevresinde çok sayıda yeme-içme mekânının faaliyet gösterdiği meydana 17. yüzyıldan beri oldukça büyük bir Noel pazarı kuruluyor.

Otel Tavsiyesi: 4 yıldızlı Petit Palace Plaza Mayor, bu bölgede konaklama yapabileceğiniz en güzel otellerden biri. 
Tur Tavsiyesi: Madrid Otobüs ile İndi Bindi Şehir Turu bileti satın alarak şehir içinde rahatça dolaşabilirsiniz.

PUERTA DEL SOL
Günümüzdeki görünümünü 19. yüzyılın ortalarında edinen Puerta del Sol kentin; kültürel, siyasi ve sosyal hayatının merkezi konumunda. Ayrıca çevresinde turistik anlamda çekiciliğe sahip yapı ve anıtların bulunması, kente gelen gezginlerin büyük bir kısmının meydanı Madrid gezilecek yerler listelerinin ilk sırasına koymalarına neden oluyor. Calle Mayor, Calle Arsenal, Calle Arcalá gibi birçok tarihi sokağa bağlantısı olan alanda ilgi toplayan yapıların başında Casa de Correos’un ön tarafında yer alan saat geliyor. Tam karşısında çevresi fotoğraf çektirenlerle dolu olan “0 Kilometre” plakası bulunan saatin önünde her yıl 31 Aralık’ta binlerce kişi toplanıp, uzun zaman önce gelenekselleşen 12.00’da 12 üzüm yeme ritüelini gerçekleştiriyor. 1812 Anayasası’nın ve 1873’te ilk cumhuriyetin ilanlarına tanıklık eden meydanı süsleyen anıtlar ise kentin simgelerinden biri sayılan Ayı ve Çilek Ağacı ile 18. yüzyılda kentin modern bir görünüme kavuşması için çaba harcayan III. Charles heykelleri.

Otel Tavsiyesi: Sol Meydanı’na 5 dk yürüme mesafesindeki 4 yıldızlı Eurostars Casa de la Lírica adlı otel.

MADRİD KRALİYET SARAYI
Taç Salonu, Gasparini Odası ve Kraliyet Şapeli gibi ihtişamlı bölümleri aracılığıyla her yıl binlerce turisti kendisine çeken Madrid Kraliyet Sarayı, 14. yüzyılda I. Charles ve oğlu II. Philip tarafından kraliyet ailesi için ikametgâh haline getirilen yapının 1734’te yanması sonucu V. Philip’in emriyle inşa edilmiş. Saray içerisinde barındırdığı koleksiyonlar sayesinde konuklarına İspanya Kraliyet Ailesi’nin yaşayış biçimi hakkında değerli bilgiler veriyor. 13. yüzyıldan itibaren İspanya kralları da dâhil olmak üzere kraliyet ailesi üyelerinin kullandıkları zırh ve silahlar görkemli yapının cephanelik bölümünde sergileniyor. Tablo Galerisi’nde ise Luis Morales, Caravaggio, Goya, Sorolla, Juan de Flandes gibi ünlü ressamların değişik dönemlere ait çalışmalarına yer veriliyor. Bu bölümlere ek olarak Ekim 2017’den beri ihtişamlı Kraliyet Mutfağı da ziyaret edilebiliyor. Saraya Çarşamba günü giderseniz muhafızların ilgi çekici nöbet değişimi törenini izleme fırsatı yakalayabilirsiniz.

Bir turist olarak ziyaret edecekseniz muhtemelen Madrid’e gitmenizin en önemli sebebi kentin tarihi yapılarıdır. Gran Via Caddesi‘nde ve şehrin önemli meydanlarında görebileceğiniz irili ufaklı tarihi yapılar dışında kentin en önemli hatta her yıl milyonlarca turisti buraya çeken yapıları arasında; Kral 5. Philip tarafından 1700’lü yılların başında yaptırılan ve Avrupa’daki en büyük saray olan Kraliyet Sarayı, Ülkede göreceğiniz katedrallere kıyasla daha genç ancak yine de çok büyüleyici olan Neoklasik stili Madrid Katedrali (başka bir deyişle Catedral de Santa Maria la Real de la Almudena), Şehrin biraz dışında yer almakla birlikte UNESCO Kültür Mirasları Listesi’ne girebilecek kadar değerli ve Kral II. Felipe tarafından yaptırılan saray, kütüphane ve manastırdan oluşan El Escorial Sarayı, Cibeles Meydanı’nda 1919 yılında açılan ve tasarımı Antonio Palacios ve Joaquin Otamendi tarafından belediye binası (Cibeles Sarayı), Mısır Tanrıları Amon ve İsis’e adanmış ve İspanya’ya 1968 yılında hediye edilmiş olan 2200 yıllık Mısır Tapınağı Templo de Debot yer alıyor. Mümkünse zaman yaratıp hepsini görün derim. Eğer Madrid’in tarihi ve turistik yerlerini kısa sürede görmek istiyorsanız veya rehberli turları tercih ediyorsanız seçenekleriniz sonsuz. Sizlere aşağıda birkaç popüler tur tavsiyesi.

Otobüs Turu: Üstü açık turistik otobüslerle gün boyu veya isterseniz 2 gün boyunca Madrid’in turistik bölgelerinde gezebileceğiniz hop on hop off otobüs turları kentin tadını doyasıya çıkarmak için ideal. Bu turlardan almanız halinde size sunulan 3 rotadan birini seçiyor ve bu rota üzerinde istediğiniz durakta inip, sonraki otobüslere binebiliyorsunuz. Günlük ücreti 22 Euro. 
Turu incelemek ve kaydolmak için tıklayın. 

Madrid Rehberli Kraliyet Sarayı Turu: Kişi başı 34 Euro ücreti olan bu turu almanız halinde Kraliyet Sarayı’nı tecrübeli ve bilgili rehberler eşliğinde, onlardan İspanyol Kraliyet Ailesi’nin geçmişine dair bilgi edinerek, sarayda sergilenen sanat eserlerinin hikayesini dinleyerek gezebiliyorsunuz. Üstelik bu turu satın aldığınızda girişteki uzun kuyruklarda beklemeden, öncelikli olarak müzeye alınıyorsunuz. 2 saat süren bu turu gezdiği yerler hakkında detaylı bilgi edinmek isteyen turistlere mutlaka öneririm. 
Adres: Calle de Bailén, s/n, 28071 Madrid Ziyaret Saatleri: 10.00 - 20.00 / Ücret: 11 Euro 

PARGUE DEL RETİRO
Ortasında küçük sandallarla gezinti yapılabilen yapay bir göl bulunan Parque del Retiro, 1,4 kilometrekarelik alanıyla Madrid kent merkezindeki en büyük yeşil alan konumunda. Geçmişi 17. yüzyıla kadar uzanan park, 20. yüzyılın başında Kral XII. Alfonso tarafından Madrid halkına hediye edilmiş. 15.000 ağacın yanı sıra elle beslenmeye alışık çok sayıda sincaba yuva olan parkı çoğu gezgin huzur dolu ortamı ve barındırdığı sanat eserleri nedeniyle Madrid gezilecek yerler listelerinde bulunduruyor. İçerisinde 11 Mart olaylarında hayatını kaybedenler için oluşturulmuş bir hatıra ormanı olan dev boyutlu yeşil alanda sanat eserleri Velazquez ve Cam saraylarında sergileniyor. Ayrıca Arjantin Yolu üzerinde de kraliyet ailesine ait çok sayıda heykel bulunuyor. Her türden gülün ekili olduğu Roselada ise dünyanın halka açık şekilde sergilenen tek şeytan heykeli unvanını taşıyan, Ricardo Beliver’ın Lucifer – Cennetten Düşen Melek adlı eserine ev sahipliği yapıyor. 

Otel Tavsiyesi: Eğer şehrin bu ünlü parkına yakın bir yerde konaklamak isterseniz 4 yıldızlı Petit Palace Lealtad Plaza adlı otele göz atabilirsiniz. 
Adres: Plaza de la Independencia, 7, 28001 Madrid  / Ziyaret Saatleri: 06.00 - 00.00 

PRADO MÜZESİ
İspanyol sanatının değişik dönemleri hakkında değerli bilgiler barındıran 8.600 tablo, 700’ün üzerinde heykel ile çok miktarda çizim, oyma baskı, para ve madalyadan oluşan dev koleksiyona sahip Prado Müzesi, kapılarını ziyarete ilk kez 1819 yılında açmış. Kraliçe Isabella’nın isteği doğrultusunda faaliyete geçen kültürel tesisin Juan de Villanueva tarafından tasarlanan ana binasında ayrıca aralarında Rembrant, Rubens, Van der Weyden gibi isimlerin imzalarının olduğu Flemenk, Flaman, Fransız, Alman sanatının özelliklerini yansıtan değerli eserler de sergileniyor. Ana binanın arkasında yer alan yapılardan Mimar Rafael Moneo gözetiminde inşa edilen bina geçici sergilere ev sahipliği yaparken, El Buen Retiro kütüphane ve okuma salonu olarak kullanılıyor. 

Bazıları müze sever. Madrid ise bu açıdan çok zengin bir şehir. Hatta Madrid’in Sanat Üçgeni Bölgesi (üç müzenin bir üçgen oluşturacak şekilde konumlandığı) en az 1 gününüzü ayırmanızı önerdiğim yerlerden. Bu üç müze  başta Prado Müzesi olmak üzere, Kraliçe Sofia Sanat Merkezi ve Thyssen Bornemisza Müzesi. Ancak bu müzelerin hepsine gidemeseniz bile, bir Madrid seyahatinin olmazsa olmazı Prado Müzesi‘ni ihmal etmeyin. Yalnız özellikle müze severler için Madrid burada bitmiyor. Fundación Lázaro Galdiano, Goya Museum, Museo Sorolla ve Naval Museum kentteki yüzlerce müzeden sadece birkaçı. 
Eğer müze ziyaretlerinizi önceden organize etmek isterseniz 

Madrid Prado Müzesi Turu:  Prado Müzesi Turu’nun ücreti 30,50 Euro. Rembrandt, Vélazquez, Goya gibi ünlü ustaların eserlerini doya doya görmek için en ideal seçeneklerden biri olan bu turun bir başka avantajı da eğer fikir değiştirirseniz 24 saat öncesine kadar iptal etme hakkınızın olması. 
Turu incelemek ve kaydolmak için tıklayın.
Bilet için Tıklayın: Prado Müzesi Hızlı Giriş Bileti
Adres: Paseo del Prado, s/n, 28014 MadridZiyaret Saatleri: 10.00 - 20.00 / Ücret: 15 Euro 

Madrid Kraliçe Sofia Sanat Merkezi Turu: Kişi başı 10 Euro ücreti olan bu turu almanız halinde müze girişinde sırada beklemeden, öncelikli olarak içeri alınıp Guernica, Dali ve Miro’nun en önemli eserleri yanında müzede yer alan geçici sergilere de giriş yapabiliyorsunuz. Bilet seçtiğiniz tarihte gün boyu geçerli. Dolayısıyla zaman sınırınız da bulunmuyor. 
Turu incelemek ve kaydolmak için tıklayın.

KRALİÇE SOFİA ULUSAL SANAT MERKEZİ
Ülkenin en büyük çağdaş sanat koleksiyonunu bünyesinde barındıran Centro de Arte Reina Sofia, 20. yüzyıl İspanyol çağdaş sanat eserlerine odaklı geniş koleksiyonu ile ilgiyi üzerine çekiyor. 1805 yılında General San Carlos Hastanesi’ne ev sahipliği yapması için Francisco Sabatini gözetiminde inşa edilen tarihi binada 1978’den beri faaliyet gösteren müze, Thyssen-Bornemisza ve Prado müzeleri ile birlikte Madrid’in Altın Sanat Üçgeni’ni oluşturuyor. Juan Gris, Joan Miro, Pablo Serrano başta olmak üzere pek çok İspanyol sanatçının değişik dönemlerde ürettikleri çalışmaların sergilendiği kültürel tesisin odak noktasında ise Salvador Dali ve Pablo Picasso yer alıyor. Picasso’nun, 1937 yılında Nazi pilotlarının yeni tasarlanan bombardıman uçağını test etmek için gerçekleştirdikleri katliama karşı duyduğu üzüntüyü ve öfkeyi yansıttığı ünlü tablosu Guernica’yı inceleme fırsatı bulacağınız müzenin en az içerisindeki sanat eserleri kadar görkemli bir de bahçesi bulunuyor. 

Tur Tavsiyesi: Reina Sofia Müzesi Tur’una kayıt olarak bu ünlü müzeyi rehber eşliğinde de gezebilirsiniz. 
Adres: Calle de Santa Isabel, 52, 28012 Madrid / Ziyaret Saatleri: 10.00 - 21.00 / Ücret: 10 Euro 

PLAZA DE CİBELES
Kent merkezi ile Salamanca ve Retiro semtlerinin kesiştiği noktada yer alan Plaza de Cibeles, Neo-Klasik mimarinin kentteki en başarılı örnekleri olarak gösterilen Kibele Sarayı, İspanya Merkez Bankası Binası ve Linares Sarayı ile çevrelenmiş. Meydana bakan binalar arasında ayrıca ordunun hizmetinde olan Buenavista Sarayı bulunuyor. Alanın görkemini ise ortasına 1895 yılında yerleştirilen ve Madrid Meydanı olan isminin değişmesine neden olan Kibele Çeşmesi arttırıyor. Üzerinde Tanrıça Kibele’yi tasvir eden bir figürün bulunduğu çeşmedeki iki aslan, mitolojik karakterler Hippomenes ve Atalanta’yı sembolize ediyor. Kibele, Real Madrid taraftarları arasında zaferi temsil eden bir simge olduğu için meydan futbol takımının kazandığı önemli maçlardan sonra sık sık kutlamalara ev sahipliği yapıyor. 


GRAN VİA
Aslında bir şehri keşfetmenin en güzel yolu yürümek ancak bazı caddeler var ki orada yürümeden o şehirden ayrılmamalısınız. Madrid’in Gran Via‘sı da bunlardan biri. Ünlü Metropolis, Hotel de las Letras Binası, efsanevi Museo Chicote, Telefonica binası, Palacio de la Prensa, Lope de Vega ve Compac Tiyatroları burada görebileceğiniz Madrid’e özgü güzelliklerden. Bir öğleden sonra iki saatinizi ayırın ve Gran Via’yı baştan sona ağır ağır gezin, pişman olmazsınız. 

Alcalá Caddesi’nden İspanya Meydanı’na kadar uzanan Gran Via, ününü üzerinde yer alan ve her yaştan bireye hitap eden zengin alışveriş, eğlence, yeme-içme olanaklarına borçlu. Günümüzde kullanılan adıyla anılmaya 1981 yılında başlanan cadde üzerindeki bu mekânların çoğu Art Deco, Neo-Klasik, Mudejar stili mimariyle tasarlanmış binalar içerisinde faaliyet gösterirken; sıra dışı ve bohem eğlence hayatından hoşlananlar için en ideal yerler Chueca ve Malasana’da bulunuyor. Alışveriş için caddenin yakınındaki Fuencarral’ı da ziyarete edebilirsiniz. Gran Via’yı gezerken vaktinizi ayırabileceğiniz yapılarsa çatısında Tanrıça Nike heykeli bulunan Metropolis Binası, 1917’de inşa edilen Edificio Grassy ile Avrupa’nın ilk gökdeleni konumundaki Telefonica Binası. 

Otel Tavsiyesi: Şehrin bu ünlü alışveriş caddesine yakın konaklamak isterseniz cadde üzerindeki 4 yıldızlı Vincci The Mint otelini inceleyebilirsiniz. 

SANTİAGO BERNABEU STADYUMU
Dünyanın en büyük ve ünlü futbol sahalarından birisi olan Santiago Bernabéu, sporseverlere kapılarını ilk kez 1947 yılında açmış. Adını 1943 - 1978 yılları arasında yöneticiliğini yapan efsanevi şahsiyetten alan 85.454 oturma kapasiteli stadyum içerisinde 245 VIP bölümü, 4 restoran ve çok sayıda alışveriş alanı yer alıyor. Açıldığı tarihten günümüze kadar birçok finale sahne olan spor tesisinin en önemli bölümü olaraksa kupa ve ödüllerle dolu müzesi gösteriliyor. Real Madrid’in kazandığı şampiyonluklarla ilgili değerli bilgiler içeren bu müzeye yönelik rehberli tur, başkanlık bölümünden başlıyor ve devamında saha, soyunma odaları, Tarihin En İyi Kulübü Odası, Sansasyonlar Odası gibi kısımlar ziyaret ediliyor. 

Adres: Av. de Concha Espina, 1, 28036 Madrid  / Ziyaret Saatleri: 10.00 - 19.00 / Ücret: 24 Euro.

THYSSEN BORNEMİSZA MÜZESİ
 Avrupa sanatının 800 yıllık süreçteki gelişimine ışık tutan Thyssen-Bornemisza Müzesi. Kültürel tesisin ilk koleksiyonu, 1920’li yıllarda çok sayıda tabloya sahip olan Baron Heinrich’in ölümünün ardından oğlunun elindeki eserleri İspanyol Hükümeti’ne satması sonucu oluşturulmuş. Günümüzde İngiliz Kraliyet Ailesi’ninkinden sonra dünyanın en büyüğü olma özelliğine sahip 1.600 eserlik koleksiyonun bu unvanı kazanmasında Baron ve eşinin sonradan yaptıkları bağışların payı büyük. Erken dönem İtalya’dan Alman Rönesansı’na, 19. yüzyıl Amerikan sanatından Rus Konstrüktivizm’ine kadar farklı akımları bünyesinde toplamayı başaran müzede eserlerini inceleme fırsatını bulabileceğiniz sanatçıların başında Rodin, Salvador Dali, Caravaggio, Albrect Dürer ve Pablo Picasso geliyor. 

Adres: Paseo del Prado, 8, 28014 Madrid / Ziyaret Saatleri: 10.00 - 19.00 / Ücret: 12 Euro 

ALMUDENA KATEDRALİ
Madrid Kraliyet Sarayı’nın tam karşısından yer alan Almudena Katedrali, mimari özellikleri ve müzesinde barındırdığı din temalı hazineler kadar 1879’dan 1960’a kadar süren çileli inşa süreciyle de ilgi topluyor. İlk planları Francisco de Cubas tarafından kilise olacak şekilde çizilen yapının temeli 1883’te atılmış. Ancak Papa XIII. Leo’nun Madrid-Alcalá Başpiskoposluğu’nu kurmaya karar vermesi sonucunda kilise projesi askıya alınarak, bir katedral yapımı gündeme gelmiş. 18. yüzyıl Fransız Gotik anlayışından esinlenilerek yapımına başlanan yeni projenin ilerleyişi önce İspanya İç Savaşı ardındansa finansal sorunlar nedeniyle iki defa durmuş. Her iki dönemde de mimari özellikleri değiştirilen katedralin iç kısmının süslemeleri 1955’te, dış kısmıysa 1960’ta tamamlanmış. Kulesinden Madrid’in görkemli manzarasını izleyebileceğiniz dini yapının tavan süslemeleri ve sunak taşı en dikkat çekici kısımlarını oluşturuyor. 

Adres: Calle de Bailén, 10, 28013 Madrid / Ziyaret Saatleri: 09.00 - 20.30 / Ücret: 6 Euro (Müze) 

DEBOD TAPINAĞI
Parque del Oeste içerisinde bulunan Debod Tapınağı, ilk olarak M.Ö. 2. yüzyılda Meroě Kralı Adljalamani’nin emriyle Tanrı Amun’a adanmak üzere küçük bir şapel olarak inşa edilmiş. Daha sonra tahta geçen hükümdarlar tarafından dört tarafı genişletilerek, Tanrıça İsis’e adanmış bir tapınağa dönüştürülen dini yapı, Güney Mısır’da yaşayan halkın M.S 6. yüzyılda din değiştirmeleri üzerine kapatılmış. 20. yüzyılın ortalarında Aswan Barajı nedeniyle tapınağın varlığı tehlikeye girince araya UNESCO girmiş ve Mısır Hükümeti 1968 yılında yapıyı İspanya’ya bağışlamış. Aslına uygun olarak yeniden inşa edilerek 1972’de halka açılan yapının görkemli tarihi, konuklara modeller ve duvara yansıtılan videolar aracığıyla anlatılıyor. İç kısmındaki bölümleri görmek isteyen konuklara ise 30 kişilik gruplar halinde ve yalnızca 30 dakika süreyle yapıya giriş izni veriliyor. 

Adres: Calle Ferraz, 1, 28008 Madrid / Ziyaret Saatleri: 10.00 - 20.00 

PUERTA DE ALCALA
Uyumun ve şıklığın mükemmel bir örneği olarak gösterilen Puerta de Alcalá, 1769-1778 yılları arasında Mimar Sabatini’nin gözetiminde inşa edilmiş. Kral III. Charles’ın kentin görünümünü güzelleştirmeye yönelik yenileme çalışmalarının bir parçasını oluşturan kapının 3 kemeri kavisli, kenarlardaki ikisi ise dikdörtgen şeklinde tasarlanmış. Bağımsızlık Meydanı’nın görkemini arttıran yapının üst kısmında yer alan melek süslemeleri Robert de Michel’in imzasını taşırken, kraliyet armalarını Francisco Gutiérrez tarafından yapılmış. 


PLAZA DE ESPANA
Zengin bitki örtüsü ile dikkat çeken Plaza de Espana, kent merkezindeki 2,7 hektarlık alanı kaplıyor. Julián ve José María Otamendi Machimbarrena kardeşlerin eseri olan ihtişamlı Madrid Tower ile Edificio España’ya komşu olan meydan üzerinden Gran Via, Princesa, Cuesta de San Vicente caddelerine gidilebiliyor. Bu nedenle yıl boyunca kalabalık olan alanın ortasındaki havuzun başındaysa gezginleri Cervantes’e adanan Don Kişot ve Sanço Panza Heykeli karşılıyor. Bu anıtın hemen yanındaki heykelse dünyanın ilk romanı sayılan eserin başkahramanının uğruna türlü maceralara atıldığı Tabasolu Dulcinea’ya ait. 


EL RASTRO
Pazar günleri ve resmi tatillerde açılan El Rastro, Latin Mahallesi’ndeki Ribera de Curtideores ile Plaza de Cascorro’yu merkezine alan geniş bir bölgeyi kaplıyor. Gezginlerin geniş alışveriş olanaklarından yararlanmak ve kapladığı alan içerisindeki tarihi yapıları görmek için Madrid gezilecek yerler listelerine ekledikleri pazarda 1.500’ün üzerinde satıcı el işi ürünlerden giyim eşyalarına, mutfak eşyalarından plaklara ve ikinci el dergilere kadar çeşitli dönemlerden kalma farklı nesnelere tezgâhlarında yer veriyor. Pazarın kurulduğu bölgede görülmeye değer yapıların başında Barok tarzdaki Iglesia de San Cayetano ile Kraliyet Tütün Fabrikası geliyor. Pazarı gezdikten sonra karnınız acıkırsa Ribera de Curtideores çevresindeki yeme-içme mekânlarına uğrayabilirsiniz. 

Adres: Plaza de Cascorro, 28012 Madrid / Ziyaret Saatleri: 09.00 - 15.00 

MERCADO DE SAN MİGUEL
Plaza Mayor’a birkaç yüz metre uzaklıktaki Mercado de San Miguel, taze çiftlik ürünlerinin kentte satıldığı en eski mekânların başında geliyor. Cam ve metal malzemenin başarıyla harmanlandığı oldukça gösterişli bir yapı içerisinde faaliyet gösteren pazar yeri 1916 yılında açılmış. Et, balık, meyve, sebze ve şarküteri ürünleri ile dolu tezgâhları sayesinde gastronomi tutkunları için bir tapınağı andıran pazarda satı yapılan alanlarla birlikte birbirinden güzel sunumlarıyla insanı baştan çıkaran tapaslar sunan yeme-içme bölümü bulunuyor. Bu alandan ısmarladığınız yiyeceklerin tadına ister yapının ortasında bulunan oturma bölümünde isterseniz de barlarda bulunan tezgâhlara tepsinizi koyup ayakta bakabilirsiniz. Hafta içi 00.00’da kapanan mekân, hafta sonları 02.00’a kadar ziyaretçi kabul ediyor. 

Tur Tavsiyesi: Eğer yöresel lezzetlere ilgi duyuyorsanız Walking Tour Madrid Tapas Deneyim turuna katılarak şehirdeki 3 popüler tapas barını tur eşliğinde gezip tadım yapabilirsiniz. 
Adres: Plaza de San Miguel, s/n, 28005 Madrid / Ziyaret Saatleri: 10.00 - 00.00 

PLAZA DE TOROS DE LAS VENTAS
Kent merkezinin doğusundaki Salamanca Bölgesi’nde 1931 yılında inşa edilen Plaza de Toros de Las Ventas, ülkede popüler Corrida (boğa güreşi) kültürü hakkında birbirinden değerli bilgiler barındırıyor. Yapımında Neo-Mudéjar mimari tarzının benimsendiği ve üstü el yapımı kiremitlerle kapatılan Las Ventas Arenası, müsabakalar sırasında 27 sıra Tendidos’u (oturma yeri) aracılığıyla 23.798 kişiyi ağırlayabiliyor. Yapıda güreşlere ayrılan alanlar dışında Las Ventas’ın tarihini anlatan boğa güreşi temalı bir müze ile Meksika ve Madrid’in koruyucu azizlerine adanmış bir şapel bulunuyor. Arena kısmı müzik organizasyonları için de kullanılan tesisi, 8 dilde gerçekleştirilen rehberli turlara katılarak gezebilirsiniz. 

Adres: Calle de Alcalá, 237, 28028 Madrid / Ziyaret Saatleri: 10.00 - 18.00 

REAL BASİLİCA DE SAN FRANCİSCO EL GRANDE
Sahip olduğu Zurbarán ve Goya tabloları sayesinde iç kısmının ihtişamı daha da artan Real Basilica de San Francisco el Grande, 1761’de Francisco de las Cabezas tarafından inşa edilmeye başlanmış. Orta Çağ’da manastır olarak kullanılan eski bir dini yapının yerinde yükselen bazilikanın kubbesini tamamlamak içinse Antonio Polo görevlendirilmiş. Latin Bölgesi’nde yer alan Neo-Klasik stilli dini yapıyı tamamlayansa 1784’te Francisco Sabatini olmuş. José Marcelo Contreras’ın kubbenin altını kaplayan çalışması en etkileyici kısmı olarak gösterilen yapıda 17. ila 19. yüzyıllar arasındaki döneme ait tablolar sergileniyor. 

Adres: C/ San Buenaventura, 1, 28005 Madrid / Ziyaret Saatleri: 10.30 - 18.00 / Ücret: 3 Euro 

CASA DE CAMPO
1,722 hektarlık alanı içerisinde eğlence parkı, hayvanat bahçesi gibi bölümler bulunan Casa de Campo, cumhuriyetin ikinci kez ilan edilmesinin ardından 1931’de halka açılana kadar kraliyet ailesi tarafından avcılık ve tarım faaliyetleri için kullanılmış. Günümüzde kentin en önemli yeşil alanlarından biri olarak gösterilen şehir merkezi yakınındaki park, yerel halk tarafından dinlenmek ve eğlenmek için sıkça ziyaret ediliyor. Sivil savaş döneminde çok sert çatışmaların yaşandığı ve bombardımanlar sonrasında yıkılan tarihi binalar yerine askeri yapıların inşa edildiği alanda zaman geçirirken Venta de Batán’a giderseniz, Las Ventas’taki karşılaşmalarda kullanılan boğaları görebilirsiniz. Burada vakit geçirdikten sonraysa teleferiğe binip Manzanares Nehri’nin karşı yakasındaki Parque del Oeste’ye geçebilirsiniz. 


ATOCHA TREN İSTASYONU
Madrid gezilecek yerler listesinde sizlere anlatacağım son yer ise Puerta del Sol ile arasında yürüme mesafesi olan Atocha Tren İstasyonu. Madrid’in ana tren garı konumundaki yapının yeni terminal binası Barselona, Sevilla, Malaga gibi kentlere ulaşım sağlayan yüksek hızlı tren seferleri için kullanılırken, eski terminal banliyölere işleyen demir yolu araçlarını ağırlıyor. 1851’de Madrid’i Aranjuez’e bağlayan hattın açılmasının ardından ahşaptan bir platform olarak inşa edilen ve 1865 ile 1982 yıllarında genişletilen istasyonun en ilgi çekici kısmıysa 400 farklı türden 7.000’in üzerinde bitki türüne ev sahipliği yapan botanik bahçe oluşturuyor. 

Adres: Glorieta Emperador Carlos V, s/n, 28045 Madrid / Ziyaret Saatleri: 05.00 - 01.00

MADRİD'DE YEME İÇME
Madrid’de ne yenir? İspanya‘nın başkenti Madrid sadece görülmeye değer yerleri ile değil zengin mutfağıyla da deneyimlemeniz gereken şehirlerin başında geliyor. Üstelik kentin mutfağı Madrid’e özgü yerel lezzetlerin yanında ülkenin kuzeyi ve güneyinin lezzetlerini başarılı bir şekilde harmanlayarak sunuyor. Elbette, bir büyük şehir ve başkent olması dolayısıyla Madrid’de Türk, İtalyan, Çin restoranları ve yemekleri bulabilirsiniz. Madrid’de eskiden yolda yürürken yemek yemek ayıp karşılansa da, artık hareketli iş yaşamının getirdiği zorunluluktan ve zamanı kısıtlı turistlerden dolayı bu durum yaygınlaşmaya başlamış. Öte yandan kentteki atıştırmalık yiyecek kültürü hala daha bir barda veya bistroda kısa süre de olsa oturup farklı atıştırmalıklardan tatmak üzerine diyebilirim. İspanyol yemeklerini diğer mutfaklardan ayıran en önemli özellik nedir derseniz; pişirme yöntemlerinin zorluğu ve emek istemesi. Et, patates ve yumurtanın bolca kullanıldığı Madrid mutfağı da farklı sayılmaz. İşte kimisi sadece Madrid’e özgü, kimisi ise tüm İspanya’da bulabileceğiniz yerel lezzetlerden birkaçı… 

Açılış Saatleri: Madrid hala siesta kültürünü yaşatmaya çalışan şehirlerden biri. Barlar genellikle gün boyu açık oluyor ancak restoran ve cafelerin çoğunlukla öğle saatlerinde 2-3 saat kapandığını görebilirsiniz. Elbette turistik semtlerde durum daha farklı, bu bölgelerde tüm gün açık olan restoran ve cafeler bolca mevcut. Dolayısıyla günün herhangi bir anında Madrid’de açık restoran, cafe bulamamanız söz konusu değil. Ancak şehrin genel anlamda restoran açılış ve kapanış saatlerini belirtmekte de fayda var. Öğle yemeği için 12:00 - 01:00 civarı açılan cafe ve restoranlar saat 16:00 sularında kapanıyor ve ardından akşam yemeği için 19:00 - 20:00 civarında tekrar açılıyor. Elbette kahvaltı da bulabileceğiniz cafe ve barların açılış saatleri daha erken.

Yeme İçme Kültürü: Öncelikle kahvaltı bizdeki kadar zengin ve doyurucu değil. Sabahın erken saatlerinde işe veya okula gitmeden önce yapılan kahvaltı tatlı bir atıştırmalık ve kahveden oluşuyor çoğunlukla ancak burada yaşayanlar saat 10:00 civarı tuzlu atıştırmalıklardan oluşan bir kahvaltı daha yapıyorlar. Öğle yemeği ise günün en önemli saati. İş hayatının aktifliğinden olsa gerek son yıllarda hızlı öğle yemekleri de yeniyor olsa da şehrin geleneklerinde 2 - 3 saat süren uzun öğle yemekleri yer alıyor. Başlangıç, ana yemek, tatlı ve çoğunlukla bunlara eşlik eden şaraptan oluşan öğle yemeği sonrasında kısa bir kestirme de bu geleneğin bir parçası. Ve elbette bize göre daha geç bir saatte öğle yemeği yeniyor, 14:00 gibi diyebilirim. Gece 22:00 civarında yenilen akşam yemekleri ise kahvaltıdan daha ağır ancak kesinlikle öğle yemeğinden de daha hafif bir öğün. Çoğunlukla salata ve ana yemekten oluşan akşam yemeğinde zaman zaman çorba da olabiliyor.

Rezervasyon: Çok özel bir durum veya restoran söz konusu olmadıkça Madrid’de yemek için rezervasyon yapmanıza gerek yok. Özellikle turistik yerlerde hiç yok. En kötü ihtimalle hafta sonları restoranlar kalabalık olabilir ancak şehirdeki cafe ve restoranlarda yemek kalitesi genel olarak çok iyi olduğu için arasından seçim yapabileceğiniz binlerce alternatif de mevcut.

İçecekler: Yeme içmeye ve keyfe düşkün bir şehir, hatta ülke olmasından dolayı içecekler konusunda da zengin bir seçenek var Madrid’de. Elbette en önemli içecek şarap ancak olay sadece bundan ibaret değil. Şarap: İspanyol şaraplarının en az İtalyan ve Fransız şarapları kadar iyi olduğunu bildiğinizi sanıyorum. Dolayısıyla Madrid iyi ve kaliteli bir şarap bulabileceğiniz şehirlerden de biri. Sherry, Manzanilla, Rioja veya Navarra şehirde tadabileceğiniz lezzetli şarap türlerinden. Sangria: İspanya’nın milli içkisi Sangria da Madrid’de tadabileceğiniz lezzetli içeceklerden. Kırmızı şaraba meyveler, limon ve şeker eklenmesiyle elde edilen içeceği kenti sıcak yaz aylarında ziyaret ediyorsanız özellikle tavsiye ederim. İspanyollar’ın alkollü içecekleri mutlaka yanında bir veya birkaç çeşit yiyecekle aldığını belirtmem lazım. Hatta Tapas denilen mezeler de bu ihtiyadan doğmuş. Dolayısıyla ne içerseniz için yanında birkaç farklı atıştırmalıkla tadını çıkarırsanız gerçek bir Madrid deneyimi yaşamış olursunuz. Alkolsüz içeecekler arasında ise sanırım kahve Madrid’de en çok tüketilenlerden. Herhangi bir İtalyan şehrinde bulabileceğiniz cappucino, espresso, latte gibi kahvenin her çeşidini Madrid’de de tadabilirsiniz.

Madrid Yemek Fiyatları: Madrid yeme içme konusunda ucuz bir şehir sayılmaz belki ancak en pahalılardan da değil kesinlikle. Eğer kısıtlı bir bütçeyle şehre giderseniz biraz da dikkatle günlük 25 - 35 Euro arası bir tutarda tüm öğünleri alabilirsiniz ki imkanınız olur da bütçenizi 35 - 45 Euro seviyesine çıkarırsanız çok daha rahat bir şekilde kaliteli ve lezzetli yemeklerle ve üstelik keyifle karnınızı doyurabilirsiniz. Her ne kadar Madrid’de kahvaltı 5 Euro civarı bir rakama yiyebileceğiniz bir öğün olsa da içeriğinin çok zayıf olması (kahve ve tatlı bir atıştırmalık) bu fiyata değmeyeceğini gösteriyor. Öğle yemekleri içinse minimum 8 - 9 Euro ayırmalısınız ki bu genellikle bir sandviç veya atıştırmalık şeklinde olacaktır. Biraz daha iyi bir yemek isterseniz 10 - 15 Euro arası bir rakam yeterli olur. Akşam yemeklerini ise sade de olsa zengin de olsa bir restoranda yiyeceğinizi düşünerek 20 - 35 Euro arası bir bütçe ayırabilirsiniz.

Bahşiş: Madrid’de bahşiş vermek zorunlu olmayıp isteğe bağlıdır. Ve servisinden memnun kaldığınız bir yerde bahşiş bırakmak isterseniz oran genellikle %5 - 10 arasıdır.

Tur Tavsiyeleri: Dilerseniz şehirdeki en popüler yeme içme ve flamenko turlarından birine katılarak eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Madrid’deki en en popüler turlardan bazıları:

TORTİLLA
İspanyol omleti de denilen tortilla aslında patatesli omlet. Bizdeki gibi kahvaltıda değil akşam yemeğinde yeniyor. Aslında bu bir çeşit Tapas da sayılabilir. Bazı restoranlarda tercihe göre soğan, mantar veya sosis eklenmiş versiyonları da bulunan Tapas’ı doymak için yiyecekseniz Pincho de Tortilla adı altında büyük bir porsiyon sipariş etmenizi öneririm. Hatta ekmek arası sandviç versiyonunu alabilirsiniz.

TAPAS
İspanyolların daha çok alkol yanında tükettikleri, meze türü yiyeceklerin tamamı Tapas olarak isimlendiriliyor. Genellikle bir kişilik küçük porsiyonlar halinde olan Tapasları biraz daha fazla almak isterseniz “pinch“, daha çok alıp 3 - 4 kişi paylaşmak isterseniz de “racion” olarak sipariş vermelisiniz. Tapas yiyecekleri tam olarak nedir derseniz? Bir kase zeytinden patates kızartmasına, pastırmadan yumurtalı yiyeceklere kadar atıştırmalık olarak tüketilebilen her türlü yiyecek bu kapsama giriyor. Damak tadınıza göre istediğinizi seçmek size kalmış. 

BOCADİLLO DE CALAMARES
Una bulanmış kalamar kızartmasıyla yapılan sandviçin içinde ayrıca domates, biber sosu veya mayonez de bulunabiliyor. Puerta del Sol civarındaki herhangi bir cafe veya yemek standından Bocadillo de Calamares alıp Madrid’i gezmek ise hem keyifli hem de lezzetli bir deneyim. Madrid’de ne yenir sorusuna verebileceğim en iyi atıştırmalık yiyecek cevabı da budur sanırım ve şehirdeki en lezzetli Bocadillo de Calamares için size bir öneri Plaza Mayor’daki Bar La Campana

Adres: Calle de Botoneras, 6, 28012 Madrid. Her gün 09:00 - 23:00

CHURROS CON CHOCOLATE
Churros con Chocolate aynı zamanda bir tatlı. Atıştırmalık olarak bahsetmemin tek sebebi ise Madridliler’in bunu yemek sonrası tatlı olarak değil, kahvaltıda veya gün içinde, ya da bol alkollü bir gecenin sonunda atıştırmalık olarak tüketmesi. Belki siz de o şekilde denemelisiniz. Şehirdeki tüm yiyecek standlarında, cafe ve bistrolarında bulabileceğiniz Churros con Chocolate kızarmış hamur bezelerinin çikolata sosuna batırılmasıyla yapılıyor ve dayanılmaz bir lezzeti var. 

Adres: Pasadizo de San Gines, 5, 28013 Madrid. 7 gün, 24 saat açık 

PAELLA
Tüm İspanya’nın yerel ve ünü dünyaya yayılmış lezzeti Paella Madrid’de de denemeniz gereken bir tat. Safranlı pilavın çeşitli deniz ürünleri, tavuk ve sebze ile yapıldığı bu zengin yemek Madrid’de ne yenir diye düşünenler için ideal bir yerel lezzet. Samm ise şehirdeki en lezzetli paellayı tadabileceğiniz restoran. 

Adres: Calle Carlos Caamano, 3, 28016 Madrid. Cumartesi hariç her gün 11:00 - 18:30 arası
 
COCİDO MADRİLENO
 Cocido Madrileño domuz eti içeren bir yemek. Sebze, nohut, sosis ve domuz etinin kısık ateşte 4 - 5 saat pişirilerek yapıldığı yemek bu şehre özgü en yerel lezzetlerden. Cocido Madrileño aslında sadece bir yemek değil, başlı başına bir menü de diyebilirim. Şöyle ki; malzemeler pişirilirken suyundan biraz ayrılıp çorba yapılıyor ve önden bu çorba içiliyor. Ardından ana yemek olarak önce nohut ve sebzeler ardından da sosis ve et yeniliyor.  Şehirdeki en lezzetli Cocido Madrileño yemeğini ise Malacatín’de tadabilirsiniz. 

Adres: Calle de la Ruda, 5, 28005 Madrid.  Pazar günleri kapalı. Pazartesi ve Salı günleri 11:00 - 17:30 arası, diğer günler 11:00 - 17:30, 20:00 - 23:00 arası açık.

COCİDO
 Cocido Madrileño yemeğinin bir benzeri aslında. Yine kısık ateşte saatlerce pişirilen sebze, nohut ve sosisten oluşuyor. Soğuk kış günlerinde tercih edilen bu yemek öncekinden farklı olarak tüm İspanya’da bulabileceğiniz bir lezzet. 

HUEVOS ROTOS
Huevos Rotos. Adı Türkçe’de “kırık yumurtalar” anlamına gelen yemek yumurta üzerine konulmuş kızarmış patates ve zeytinyağından oluşuyor. Yerken yumurtayı kırarak sarısı akıtıyorsunuz. Madrid’deki en lezzetli Huevos Rotos’u yapan yer ise Taberna Carmencita. 

Adres: Calle Libertad, 16, 28004 Madrid. Her gün 09:00 - 02:00 arası

CALLOS A LA MADRİLENA
Callos a la Madrileña da soğuk kış aylarında tüketilen, ateşte uzun uzun pişmiş bir tencere yemeği. Sığır sakatatı ve sosisle yapılan yemek kırmızı biberle tatlandırılıyor. Hemen hemen tüm restoran ve barlarla bulabileceğiniz Callos a la Madrileña’yı Madrid’de ne yenir diye düşünenlere doyurucu ve lezzetli bir seçenek olarak tavsiye ederim. La Sanabresa ise lezzetli bir Callos a la Madrileña tadabileceğiniz yerlerden. 

Adres: Calle Amor de Dios, 12, 28014 Madrid. Pazar hariç her gün 13:00 - 16:30 ve 20:30 - 23:30 arası

TATLILAR
İspanyollar yemek konusunda ne kadar iddalılarsa tatlı konusunda da o derece umursamazlar diyebilirim. Elbette Madrid Mutfağı’nda da lezzetli tatlılar var ancak kültürel olarak daha çok meyve yemeye meyilliler ve tatlı nadiren tüketilen bir yiyecek. 

LECHE FRİTA
Türkçe’ye “kızarmış süt” diye çevirebileceğim Leche Frita aslında Kuzey İspanya’ya özgü bir tatlı. Un, yumurta, süt ve şekerle yapılan hamurun zeytinyağında kızartılması ve ardından şurup ve tarçınla süslenmesiyle yapılıyor. 

TORRİJAS
Daha çok Mart ve Nisan aylarında bulabileceğiniz Torrijas aslında kızarmış ekmek tatlısı. Ve Madrid’de bunun iki farklı versiyonunu bulabilirsiniz. İlkinde ekmek süt ve yumurtaya batırılarak kızartılıyor ve ardından tarçınlı şurupla tatlandırılıyor. İkincisinde ise şaraba batırılıp kızartıldıktan sonra balla tatlandırılıyor. Her iki versiyonu da sıra dışı, her iki versiyonu da akıl alacak derecede lezzetli. En iyi Torrijas’ı nerede yiyebilirim diye sorarsanız size önerim Cafe de Oriente.

Adres: Plaza de Ote, 2, 28013 Madrid. Açık: Her gün 08:30 - 02:30 arası.

CREMA CATALANA
“Fakirlerin Creme Brulée’si” de denilen Crema Catalana aslında aşina olduğumuz bir tatlı. Bir benzeri de bizde Kazandibi adıyla satılıyor. Dolayısıyla yanmış muhallebi tarzı bir tatlı yemek isterseniz Madrid’de “Crema Catalana” sipariş etmelisiniz. 

FLAN
Sadece Madrid’de değil tüm İspanya’daki neredeyse tüm restoranların menüsünde görebileceğiniz Flan karamel pudingi tatlısı diyebilirim. Vanilya Flan, Yumurta Flan, Coconut Flan, Peynirli Flan, Bademli Flan, Çikolatalı Flan gibi onlarca değişik varyasyonu da mevcut. Peki Madrid’de en lezzetli Flan’ı nerede yiyeceksiniz? Size tavsiyem Restaurante La Primera.

Adres: Gran Vía, 1, 28013 Madrid. Açık: Her gün 13:00 - 16:00 ve 20:00 - 00:00 arası.

MADRİD'DE YAPMADAN DÖNME
Madrid uzun bir tarih ve zengin bir kültüre sahip. Ayrıca bir başkent olarak son derece büyük de. Tabii bu büyüklükte bir şehri gezmek de, üstelik zamanınız da kısıtlıysa zor. Şehrin tarihi yapıları, müzeleri, eğlenceli bar, cafe ve restoranları, parkları, bahçeleri hepsi ayrı davetkar. O zaman planlama şart. Madrid’de Ne Yapılır yazısında sizlere kentteki sadece görülecek yerleri değil, yapılacak aktiviteleri de anlatmak istiyorum. Ne bir saniyeniz boşa gitsin, ne de herhangi bir aktiviteyi atlamayın. Zamanı iyi planlar ve uygularsanız Madrid’in tarihinden de, kültüründen de, yemekleri ve içeceklerinden de son derece keyif alacağınıza eminim. 

TARİHİ YAPILAR
Bir turist olarak ziyaret edecekseniz muhtemelen Madrid’e gitmenizin en önemli sebebi kentin tarihi yapılarıdır. Gran Via Caddesi‘nde ve şehrin önemli meydanlarında görebileceğiniz irili ufaklı tarihi yapılar dışında kentin en önemli hatta her yıl milyonlarca turisti buraya çeken yapıları arasında; Kral 5. Philip tarafından 1700’lü yılların başında yaptırılan ve Avrupa’daki en büyük saray olan Kraliyet Sarayı, Ülkede göreceğiniz katedrallere kıyasla daha genç ancak yine de çok büyüleyici olan Neoklasik stili Madrid Katedrali (başka bir deyişle Catedral de Santa Maria la Real de la Almudena), Şehrin biraz dışında yer almakla birlikte UNESCO Kültür Mirasları Listesi’ne girebilecek kadar değerli ve Kral II. Felipe tarafından yaptırılan saray, kütüphane ve manastırdan oluşan El Escorial Sarayı, Cibeles Meydanı’nda 1919 yılında açılan ve tasarımı Antonio Palacios ve Joaquin Otamendi tarafından belediye binası (Cibeles Sarayı), Mısır Tanrıları Amon ve İsis’e adanmış ve İspanya’ya 1968 yılında hediye edilmiş olan 2200 yıllık Mısır Tapınağı Templo de Debot yer alıyor. Mümkünse zaman yaratıp hepsini görün derim. Eğer Madrid’in tarihi ve turistik yerlerini kısa sürede görmek istiyorsanız veya rehberli turları tercih ediyorsanız seçenekleriniz sonsuz. Sizlere birkaç popüler tur tavsiyesi.

Otobüs Turu: Üstü açık turistik otobüslerle gün boyu veya isterseniz 2 gün boyunca Madrid’in turistik bölgelerinde gezebileceğiniz hop on hop off otobüs turları kentin tadını doyasıya çıkarmak için ideal. Bu turlardan almanız halinde size sunulan 3 rotadan birini seçiyor ve bu rota üzerinde istediğiniz durakta inip, sonraki otobüslere binebiliyorsunuz. Günlük ücreti 22 Euro. 
Turu incelemek ve kaydolmak için tıklayın. 

Madrid Rehberli Kraliyet Sarayı Turu: Kişi başı 34 Euro ücreti olan bu turu almanız halinde Kraliyet Sarayı’nı tecrübeli ve bilgili rehberler eşliğinde, onlardan İspanyol Kraliyet Ailesi’nin geçmişine dair bilgi edinerek, sarayda sergilenen sanat eserlerinin hikayesini dinleyerek gezebiliyorsunuz. Üstelik bu turu satın aldığınızda girişteki uzun kuyruklarda beklemeden, öncelikli olarak müzeye alınıyorsunuz. 

MEYDANLAR
Sadece İspanya değil, İtalya ve Fransa’da şehrin içindeki irili ufaklı meydanlar hep ilgimi çekmiştir. Genelde meydanın popülaritesine göre bir veya çok sayıda cafe ve restoran bulunur, meydanda ufak tefek hediyelikler satan standlar, sanatını yapan ressamlar ve o kabalık hoşuma gitmiştir ve mutlaka buralara uğramaya çalışırım. Madrid de bu anlamda hiç fakir bir şehir değil. Bu meydanlarda biraz zaman geçirip, belki bir kahve eşliğinde şehrin havasını solumanızı tavsiye ederim. Puerta del Sol Madrid’in merkezi diyebilirim. Bu meydanda otururken çanlar her çaldığında bir adet, ve toplamda 12 adet üzüm yemenin şans getirdiğine inanılıyor. Buradan birkaç dakikalık yürüme mesafesindeki Plaza Mayor ise üç katlı Rönesans Dönemi yapılarla çevrelenmiş büyüleyici bir başka meydan. 15.,16. Ve 17. yüzyıllardan kalma tarihi yapılarla çevrili Plaza de la Villa ve şehrin en ünlü meydanı Plaza de Cibeles ise mutlaka görmeniz gereken diğer meydanlardan. 

PARK ve BAHÇELERDE DİNLEN
Madrid’de çok fazla yeşil alan ve parklar var. Bir kenti huzurla dinlemek için ideal yerler. Madrid’in parklarında yürüyerek, bahçelerde uzanıp dinlenerek keyifle vakit de geçirebilirsiniz. 19. YY’dan beri var olan hatta tarihi 1663 yılına dayanan, şehirdeki en eski ağacın da bulunduğu Retiro Park, New York’un Central Park’ından 5 kat daha büyük olan, içerisinde yürüyüş yolları, bisiklet yolları ve piknik masaları da bulunan şehrin en geniş parkı Casa de Campo, Kraliyet Sarayı yakınındaki Jardines de Sabatini Madrid’de keyifli ve huzurlu bir öğleden sonra ya da sabahı geçirebileceğiniz yemyeşil vahalardan. Görmeden dönmeyin derim.

MÜZİKAL ve FLAMENKO
Bir zamanlar Madrid’in Broadway’i olarak anılan Gran Via Caddesi müzikal ve tiyatro açısından da benzersiz bir keyif sunmaya aday. Çoğu küçük sahne kapanmış olsa da burada yer alan Teatro Compac Gran Via, Teatro Coliseum ile Teatro Lope de Vega hala açık ve Aslan Kral, The Phantom Of The Opera, Mamma Mia, Sefiller, Chicago, Cats gibi uluslararası üne sahip müzikallere ev sahipliği yapıyor. Daha yerel bir eğlence tercih ederseniz Madrid’de elbette bir flamenko gösterisi izleyeceksiniz. Teatro de la Zarzuela ve sundukları flamenko gösterileri İspanyolca bilmeseniz bile müziklerden, kostümlerden ve danslardan fazlasıyla etkilenmenizi sağlayacak kadar güçlü ve başarılı. Madrid’de ne yapılır diye düşünürken flamenkoyu ne olursa olsun ihmal etmeyin ve bir gecenizi buna ayırın. 

Madrid Flamenko Gösterisi: Dünyanın ilk Flamenko tiyatrosunda sergilenen bu 1-1,5 saatlik show hem gözlerinize hem de kulağınıza hitap eden güzellikte. 27 Euro ücreti olan bu gösteriyi yetenekli Flamenko sanatçılarını yerinde görmek isteyen herkese öneririm. 
Turu incelemek ve kaydolmak için tıklayın. 

SAN GİNES'DE CHURROS TADIN
Madrid’in yeme içme konusunda benzersiz bir şehir olduğu malum. Mutfağı öyle zengin, yemekler o kadar iyi ve lezzetli ki Madrid’in yerel lezzetlerinin tadına bakmadan şehri gördüm demeyin. Tapas, paella veya onlarca başka yerel yemeği denemelisiniz. bir öneri, 1894 yılında kurulan San Gines Chocolaterie ise kentin en eski Churros yapan yerlerinden. 24 saat açık olan cafede yediğiniz çikolatalı Churrosların tadını unutamayacak, sadece bunun için bile Madrid’e geri dönmek isteyeceksiniz. 

SANTİAGO BARNABEU DA REAL MADRİD MAÇI
Futbolu sevseniz de sevmeseniz de Real Madrid‘i duymamış olmanız mümkün değil. Avrupa’nın en başarılı futbol kulüplerinden ve 11 Avrupa Kupası’nı da elinde bulunduran Real Madrid’in efsanevi stadyumu Santiago Bernabéu‘da bir maç seyretmek elbette maç takvimi seyahatinize uyuyorsa yapmadan dönmemeniz gereken aktivitelerden. Seyahat tarihlerinizde burada bir Real Madrid maçı yoksa da üzülmeyin. Zira takımın 85 bin kişilik, neredeyse mabed sayılacak stadyumu Bernabéu turistik gezilere de açık. 25 Euro karşılığında (14 yaşından küçükler için 18 Euro) iki saat süren bir tur yapabilir, Avrupa’nın bu dev takımının evinde dolaşabilirsiniz. 

Madrid Santiago Bernabéau Turu: Kişi başı 25 Euro ücreti olan bu tur, Real Madrid Spor Kulübü’nin tarihçesine dair ilginç hikayeler duyabileceğiniz, futbolcuların soyunma odalarını, kupa salonunu ve hatta sahayı da ziyaret edebileceğiniz turu biraz da sıra dışı bir gezi yapmak isteyen herkese tavsiye ederim. 
Turu incelemek ve kaydolmak için klayın. 

RENKLİ PAZARLAR
Bu şehirde alışveriş bambaşka bir deneyim. Özellikle de şehirdeki sokak pazarları. Hatta alışveriş yapmak istemeseniz bile Madrid’in sokak pazarlarında dolaşmanızı, stantlardaki binlerce üründen ilginizi çekenleri incelemenizi, satıcılarla sohbet etmenizi, o karnaval renkliliğini yerinde yaşamanızı öneririm. Pazar gezmeleri Madrid’de ne yapılır diye düşünenlerin mutlaka not etmesi gereken eğlenceli bir aktivite. Şehirde pazar çok ancak turistlerin de en çok ziyaret ettiği, en renkli pazarların Mercado de San Miguel ve El Rastro Pazarları fovorilerden.

ŞEHRE TERASDAN BAKMAK
Madrid silüeti bence İspanya’daki en etkileyici şehir silüetlerinden. Hatta Barselona’dan bile güzel. Ve bu silüeti yukarıdan seyredebileceğiniz en ideal yer ise Círculo de Bellas Artes’in terası. Bu terastan şehrin geniş caddelerini, ünlü yapılarını, yeşil alanlarını, gökdelenleri ve kilise kubbelerini bir kadeh şarap veya bir kahve eşliğinde seyredebilirsiniz.

KÖY KASABA GEZİN 
Zamanı biraz daha bol olan veya zamanını çok verimli kullananlara. Eğer imkanınız varsa bir gününüzü Madrid’e yakın, tarihi ve doğal güzellikleri sayesinde görmeye değer köy, kasaba ve şehirlere ayırın. Bunlar arasında en popülerleri de şüphesiz zengin tarihi ile Toledo, Segovia ve Avila kentleri. Eğer otobüs, tren uğraşmak istemiyorsanız, planlamaya yapmaya zamanınız yoksa bu günübirlik geziler için harika tur seçenekleri de var. 

Madrid’den Günübirlik Segovia ve Toledo Turu: 12 saat süren ve 49 Euro ücreti olan bu turda Madrid’den konforlu otobüslerle Segovia ve Toledo kentlerine ulaşımınız sağlanıyor. Yol boyunca tecrübeli rehberlerden bu kentlerin tarihçesine ve kültürüne dair bilgiler ediniyorsunuz. Bu şehirlerdeki rehberli yürüyüş turları ile Segovia’daki Alzacar’a giriş ve rehber ücreti de fiyata dahil. Hatta isterseniz küçük bir ek ücret karşılığında Toledo Katedrali’ne giriş de dahil olabiliyor. 
Turu incelemek ve kaydolmak için tıklayın

Madrid’den Günübirlik Toledo Turu: UNESCO Kültür Mirasları arasında yer alan Toledo kentine Madrid’den konforlu otobüslerle ulaşımınızın sağlanacağı, size eşlik eden rehberlerden kentin tarihçesine dair bilgiler edinebileceğiniz, Müslüman, Yahudi ve Hıristian kültürlerinin benzersiz bir karışımını yerinde deneyimleyebileceğiniz 9 saatlik bu turun ücreti 23 Euro. Dolayısıyla bütçesi kısıtlı olup yine de biraz Madrid’den uzaklaşmak, farklı deneyimler yaşamak isteyen herkese tavsiye ederim. 
Turu incelemek ve kaydolmak için tıklayın

Madrid’den Günübirlik Segovia ve Avila Turu: Madrid’de Ne Yapılır yazısında sizlere son günübirlik tur önerim ise Segovia ve Avila kentlerini içeren, 52 Euro karşılığında 10 saat boyunca bu kentlerin en güzel yerlerini görebileceğiniz bir tur. Tura Madrid’den bu kentlere konforlu otobüslerle ulaşım, hem yolda hem de bu şehirlerde düzenlenen yürüyüş turlarında rehberlik hizmeti, hem de Segovia ve Avila’yı istediğiniz gibi keşfedebilmeniz için size tanınan birkaç saat boş zaman dahil. 
Turu incelemek ve kaydolmak için tıklayın

ALIŞVERİŞ
Valizinizde alışveriş ve hediyeler için mutlaka önemli bir yer bırakın. Elbette burada bulabileceğiniz ürünlerin çoğunu Türkiye’de veya dünyanın herhangi bir yerinde de bulabilirsiniz. Ancak öncelikle orijinal İspanya üretimi olup olmadığını bilmek zor, öyle bile olsa ithalat vergileri ve diğer sebeplerden dolayı fiyatları çok pahalıya geliyor. Madrid hem gastronomi açısından bir cennet, onlarca farklı yerel yiyecek ve içecekleri var ki bunların büyük kısmı (zeytinyağı, şekerlemeler, şarap gibi) seyahate uygun bir şekilde paketlenip taşınabiliyor, hem de yüzyıllar öncesine uzanan tarih ve kültürleri dolayısıyla da el sanatları ve özgün ürünler konusunda zengin bir seçenek yelpazesi var. Az ya da çok bir bütçe ayırın ve size yıllarca Madrid’i hatırlatacak hediyelik eşyaları, ya da evinizde sevdiklerinizle birlikte tadabileceğiniz lezzetleri keşfedin. 

TURRONES
Noel zamanlarının popüler şekerlemesi Turrónes, Madrid’den kendinize veya sevdiklerinize alabileceğiniz en uygun fiyatlı ve tatlı hediyeliklerden. Badem, bal, şeker ve yumurta beyazıyla yapılan bu şekerlemeyi bulabileceğiniz en ideal adres ise Madridliler’in de tercih ettiği Casa Mira. 

Adres: Carrera de S. Jeronimo 30, 28014 Madrid. Her gün 10:00 - 14:00 / 17:00 - 21:00 arası

ZEYTİNYAĞI
Elbette Türkiye de zeytinyağı açısından bir cennet. Ancak İspanyol zeytinlerinin de bu alanda haklı bir ünü var. Mutfağında biraz değişiklik yapmak isteyenler için zeytinyağı harika bir seçenek. Üstelik sevdiklerinize de hediye edebilirsiniz. İsterseniz herhangi bir süpermarketten 20 mililitrelik 6 şişeden oluşan seyahat paketi alabilir, isterseniz de Salamanca’da bulunan La Chinata‘dan farklı aromalarla tatlandırılmış sıra dışı zeytinyağı çeşitlerini değerlendirebilirsiniz. 

Adres: Calle de Pelayo 62 Madrid. Her gün 11:00 - 14:30 / 17:30 - 21:00 arası

ŞARAP
İspanyol şarapları hem kaliteli hem de ucuz. Şişesi 2 - 3 Euro seviyelerinden başlayan lezzetli ve kaliteli bir şarap ise sevdiklerinize Madrid’den getirebileceğiniz en özgün hediyelerden biri. Üstelik herhangi bir restoranda deneyip beğendiğiniz bir şaraptan bir şişe kendinize almak da isteyebilirsiniz. Lavinia isimli şarap mağazasını çok zengin bir İspanyol şarabı koleksiyonuna sahip, mağaza çalışanları da verdikleri bilgilerle seçiminize yardımcı olabilir. 

Adres: C/ José Ortega Y Gasset, 16 Madrid. Pazar hariç her gün 10:00 - 21:00 arası
 
MAVİ ŞARAP
Sıra dışı bir hediyelik veya hatıralık üründen. İspanyol markası Gik’in 2016 yılında piyasaya sürdüğü mavi renkli şaraplar. Siyah ve beyaz üzüm karışımında üretilen bu şarapların renklendirilmesinde de doğal pigmentler kullanılıyor. Madrid’den ne alınır diye düşünürken sevdiklerini de şaşırtacak bir hediye arayanlar için tek önerim diyebilirim. 

BOTA 
Bota (Deri Şarap Kesesi) olarak bilinen deri şarap keseleri İspanyol tarihinde önemli bir yer tutuyor. Kendinize Madrid’i hatırlatacak veya sevdiklerinize Madrid’de de onları unutmadığınızı gösterecek özgün bir hediye arıyorsanız Bota bunun için birebir. Şarap kesesi dedim ancak içine herhangi bir içecek de koyulabiliyor. Bir içeceği bota içinden içmenin en güzel yanı da şu; keseyi sıkarak içindeki sıvının kese üzerindeki küçük bir delikten fışkırması sağlanıyor. Dolayısıyla içerken ağzınız keseye değmiyor ve bu sayede aynı keseden bir sürü farklı kişi şarap içebiliyor. Elbette ilk anda kullanımı zor ama onu da öğreniyorsunuz. Gerçek deri olmasına dikkat edin yeterli.

LA VİOLETA
La Violeta‘nın aslında tarihi veya yerel bir önemi yok. Şehir merkezinde yer alan mağazayı Madrid’den ne alınır yazısına almamın sebebi ise Madridliler’in bile diğer Madridlilere hediye alırken burayı tercih etmesi diyebilirim. Tarihi 100 yıl öncesine uzanan mağaza daha çok menekşe kokulu veya aromalı mumlar, şekerlemeler, kişisel bakım ürünleri ve kokular üretiyor. Şehrin yerlilerinin hayatında önemli bir yeri olan mağaza son derece şık ve sevimli de. Eğer aradığınız özgün ama biraz da modern bir hediye ise La Violeta‘dan alabileceğiniz herhangi bir ürün sizi mutlu edecektir. 

Adres: plaza canalejas 6 Madrid, İspanya. /Pazar hariç her gün 10:00 - 14:00 / 16:30 - 20:30 Ağustos ayı boyunca kapalı.

ESPADRİL
Rahat ve serin tutan ayakkabı Espadriller artık dünyanın her yerine yayılmış olsa da memleketi İspanya orjiinal bir çift espadril almak için ideal bir adres. Alpargata olarak da bilinen bu ayakkabılar yüzlerce farklı renk ve desende, çeşitli modellerde satılıyor. Madrid’in hemen her yerinde espadril satan mağazalar mevcut ancak kuruluşu 1840 yılına uzanan ve İspanya’nın en eski espadril üreticisi olan Casa Hernanz mutlaka uğramanız gereken yerlerden. Üstelik buradaki espadrillerin fiyatları da 5 - 10 Euro seviyesinde, başka bir deyişle uygun fiyatlı da bir seçenek. Hem kendinize Madrid’i hatırlatacak, hem de sevdiklerinizi mutlu edecek bir alternatif. 

Adres: Calle Toledo 18, Madrid. Pazar hariç her gün 09:00 - 13:30 / 16:30 - 20:00(Cumartesi günleri öğleden sonra açık değil.

SERAMİK ÜRÜNLER
Eğer Madrid dışında İspanya’nın başka şehirlerini de gezdiyseniz fark etmemiş olmanız mümkün değil, ülke baştan sona renkli seramiklerle dolu. Mavi ve gri ağırlıklı renklerden oluşan ve geniş fırça darbeleriyle süslenen Granada seramikleri, parlak renkli çiçekler içeren Toledo stili seramikler ve Barselona’nın mozaik döşeli Gaudi stili seramikleri. Madrid’de bu farklı tarzdaki seramiklerin hepsini bir arada bulabileceğiniz onlarca seçenek var. Gran Via’da yer alan Cantaro da bunlardan biri. Hem fiyatlar çok uygun hem de tuzluk biberlikten seramik süs eşyalarına kadar her türlü obje mevcut. Seramik seviyorsanız bu el yapımı eserler sizin için Madrid’den ne alınır sorusunun cevabı olabilir. 

Adres: Calle Flor Baja 8 Madrid. Açık: Pazar hariç her gün 10:00 -14:00 /17:00 - 21:00 arası (Mağaza Ağustos ayı boyunca kapalı)

YELPAZE
Ucuz ve tam olarak Madrid’e özgü bir ürün olan yelpaze hem flamenko etkisi sebebiyle bir dekorasyon eşyası, hem de sıcak yaz akşamlarında kullanabileceğiniz bir serinletici. Üstelik binlerce renk ve desen seçenekleri sayesinde alternatifler de sonsuz. 
Bu ürünleri Madrid’de hemen her hediyelik eşya mağazasında bulabilirsiniz. En basit modellerin fiyatı 2 Euro’dan başlıyor ve hem malzeme hem de işçilik sebebiyle çok daha yüksek seviyelere çıkabiliyor. 

MAJORİKA İNCİSİ
Mayorka Adası’nda kurulan Majorika isimli şirket incilerin istiridye içerisindeki oluşumunun aynısını kurguladıkları bir prosesle doğala yakın inci üretiyor. Ve elbette bu incilerden son derece zevkli ve şık tasarımlarla aksesuarlar yapılıyor. Üstelik gerçek inci olmasa da gerçeğine çok yakın olan bu incilerle üretilen aksesuarların fiyatları da çok uygun, 20 Euro seviyesinden başlayarak artıyor. Marojika incilerini bulabileceğiniz en ideal yer ise ülkenin ünlü departmant storeu El Corte Ingles. 

Adres: Plaza de Callao 2, Madrid. Açık: Pazar hariç her gün 10:00 - 20:00 arası.

KONAKLAMA
İspanya‘nın başkenti Madrid‘e yakın bir zamanda seyahat etmeyi planlıyorsanız ve turlarla değil de seyahatinizi kendiniz organize ederek gidecekseniz aklınıza gelebilecek ilk sorulardan biri doğal olarak “Madrid’de nerede kalınır?” olacaktır. Eğer Madrid’e daha önceden gitme şansınız olmuşsa az çok şehrin merkezi, önemli gezi noktalarının konumları hakkında bilginiz vardır ama ilk kez gidecekseniz biraz tavsiyeye ihtiyacınız olabilir. 

Madrid Otel Fiyatları ve Rezervasyon 

Madrid otel fiyatları konusunda çok can sıkmayacak bir yer. Fiyatlar Barselona vb yerlere nazaran çok daha düşük sayılabilir. Merkezde, kaliteli ve temiz bir 3 yıldızlı otelde fiyatlar genel olarak 80 - 120 Euro arasında sayılabilir. Ölü sezonda bu fiyatlar çok daha düşük olabilir. Otel rezervasyonuna gelecek olursak, en güvenilir ve popüler rezervasyon sitelerinden Booking.com‘u tercih ediyorum. Booking.com, “En iyi fiyat garantisi” ve “ücretsiz iptal seçenekleri” ile ünlü. Seçiminize göre otel ödemenizi tesise vardığınız yapabilir ya da yaşanabilecek herhangi bir aksaklıkta konaklamanıza 24 saat kala ücretsiz rezervasyon iptali yapabilirsiniz. 

Booking.com’da yer alan tüm Madrid otellerini incelemek için tıklayın

Madrid coğrafi olarak 21 temel bölgeye ayrılıyor. Madrid’de nerede kalınır, en güzel bölgeler hangileri diye merak ediyorsanız Madrid’de konaklama yapabileceğiniz 9 bölge var. 
  1. Şehrin merkezi kabul edilen Puerto del Sol Meydanı & Gran Via Caddesi,
  2. Plaza Mayor ve Kraliyet Sarayı gibi önemli yerleri sınırlarında bulunduran Austrias,
  3. Daha çok genç gezginlerin tercih ettiği Malasana,
  4. Şehrin eşcinsel dostu bölgesi olan Chueca,
  5. Daha çok varlıklı kesimin yaşadığı Salamanca,
  6. Madrid’in en ünlü müzelerinin yer aldığı Paseo del Arte,
  7. Yöresel bar ve restoranları ile ünlü Letras,
  8. Merkezin güneyinde, tren istasyonuna yakın Lavapies,
  9. Adından da anlaşılacağı gibi Latin Mahallesi olan La Latina. 
Adı geçen bu yerlerin birçoğu şehir merkezinde yer alıyor ve gezilecek yerlere yakın konumda bulunuyor.

 PUERTA DEL SOL MEYDANI ve GRAN VİA CADDESİ

Puerto del Sol, çevresinde birçok gezilecek yer, otel, kafe ve restoranın bulunduğu şehrin en ünlü noktası. Madrid gezilecek yerler yazımızda tanıttığımız birçok önemli yere bu meydandan yürüyerek ulaşmak mümkün. Yürümek istemezseniz de çevredeki metro durakları ile gitmek istediğiniz yerlere kolayca ulaşabilirsiniz. Meydanda yer alan metro durağını kullanarak havaalanı başta olmak üzere birçok yere kolayca ulaşabilirsiniz. Eğer metro yerine Madrid havaalanı ulaşımı yazımda da belirttiğim gibi taksi kullanmak isterseniz bu noktadan havaalanı yaklaşık 30 dakika sürüyor ve ücret sabit, 30 Euro. Kraliyet Sarayı’ndan ünlü müzelere kadar tüm önemli yerlere yürüyerek ulaşabileceğiniz bölgede sayısız tapas barı, eski restoran ve pazar var. 
Gece gündüz hareketli olan bu meydanın en önemli özelliklerinden biri de güvenli bölgelerden bir tanesi olması. Puerto del Sol Meydanı’na birkaç dakika yürüme mesafesinde yer alan Gran Via ise şehrin ünlü alışveriş merkezi. Tarihi binalar, restoranlar, sinemalar, tiyatrolar, müzeler, ünlü mağaza ve butiklerle kaplı olan bu cadde alışveriş tutkunları için biçilmiş kaftan. Özetle Madrid’de nerede kalınır diye soranlar için ilk bölge tavsiyem şehrin en ünlü ve hareketli yeri olan Puerto del Sol ile Gran Via Caddesi. Otelinizden dışarı adım attığınız anda kendinizi merkezde bulmak istiyorsanız mutlaka bu bölgeleri tercih edin. 
  • 3★ B&B Hotel Puerta del Sol      4000 + değerlendirme 9,4 puan. 
  • 3★ Petit Palace Preciados            2000 + değerlendirme 8,4 puan. 
  • 4★ Eurostars Casa de la Lírica    2500 + değerlendirme 8,8 puan.
  • 4★ Intur Palacio San Martin:       2750 + değerlendirme 8,8 puan. 
  • 5★ Hyatt Centric Gran Via           500 + değerlendirme 9,1 puan. 
AUSTRİAS
Austrias, merkezdeki Sol Meydanı’nın hemen yanında yer alıyor. 16. yüzyıldan beri bölgede yer alan saraylar, kiliseler, manastırlar ile büyük öneme sahip olan bu bölge, gezilecek yerlere yürüme mesafesinde olması ile de dikkat çekiyor. Austrias semtinin en önemi noktası olan Plaza Mayor, şehirdeki en önemli meydanların başında geliyor. Buranın dışında Kraliyet Sarayı, Almudena Katedrali, San Miguel Market ve Puerto del Sol, çok kısa yürüyüş mesafelerinde yer alıyor. Özetle, yöresel ve modern bar ve restoranları, tarihi yapıları ile dikkat çeken bu yer, en az Sol Meydanı kadar merkezi bir konuma sahip ama oraya göre nispeten daha gürültüsüz. 
  •        Hostal Met Madrid                          Değerlendirme 9,4 puan. 
  • 3★ Casón del Tormes                             Değerlendirme 8,4 puan. 
  • 4★ Hotel Opera                                      Değerlendirme 8,3 puan. 
  • 4★ Petit Palace Plaza Mayor                  Değerlendirme 8,5 puan. 
  • 5★ Gran Meliá Palacio de los Duques   Değerlendimre 9,3 puan. 
MALASANA
Daha çok genç turistlerin tercih ettiği Malasana semti merkezin kuzeyinde, Gran Via Caddesi’nin diğer tarafında yer alıyor. Son yıllarda büyük değişim yaşayan semt günümüzde modern restoranları, trend mağazaları, cafe, restoran, barları ile dikkat çekiyor. Özellikle gençlerin takıldığı bu semt bütçe dostu otellere de ev sahipliği yapıyor. Üstelik şehrin hareketli gece hayatına da yakın. Özetle, şehir merkezine çok yakın ama biraz daha genç gezginlerin takıldığı bir bölgede konaklamak isterseniz Malasana çok güzel bir seçenek olabilir. 
  • 3★ The Walt Madrid           Değerlendirme 9,0 puan. 
  • 3★ Petit Palace Triball        Değerlendirme 8,9 puan. 
  • 4★ Hotel Atlántico             Değerlendirme 9,2. 
  • 4★ 7 Islas Hotel                 Değerlendirme 8,9 puan.
Chueca 

Şehrin simgelerinden Metropolis Binası ve arka kısmında kalan Chueca semti
Madrid’de nerede kalınır yazımda tanıttığım bölgeler içinde belki de en sıradışı olan yer Chueca çünkü burası şehrin eşcinsel dostu bölgesi olarak biliniyor. Gran Via’nın sonuna doğru, Malasana’nın hemen yanında yer alan bu semt, dar sokakları, gece gündüz hareketli bar ve restoranları ile şehrin gay ve lezbiyen kültürünün yaşatıldığı bir semt. Kısacası, Plaza de Chueca meydanının merkezini oluşturduğu bu semt hareketli gece hayatı, fantastik kafe ve meydanları ile gezginlere rengarenk bir ortam sunuyor. 
  • 3★ B&B Hotel Fuencarral 52   Değerlendirme 9,1 puan. 
  • 4★ Vincci The Mint                  Değerlendirme 9,2 puan. 
  • 5★ The Principal Madrid          Değerlendirme 8,9 puan. 
SALAMANCA
Madrid’in en önemli gezi noktalarından Retiro Parkı‘nın hemen kuzeyinde yer alan Salamanca, 19. yüzyıl binaları ile çevrili, şehrin en varlıklı kesiminin yaşadığı yer olarak öne çıkıyor. Burası da restoranları, barları, alışveriş caddeleri ile dikkat çeken bir semt aslında. Gran Via caddesine kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan bu semt ayrıca Prada, Gucci, Louis Vuitton gibi markaların mağazalarına da ev sahipliği yapıyor. Velazquez ve Serrano adındaki 2 paralel cadde üzerinde yoğunlaşan bu semt, özellikle merkezin gürültüsünden uzaklaşıp biraz daha tarz sahibi bir bölgede konaklamak isteyenler için uygun olabilir. 
  • 3★ AC Hotel Avenida de America       Değerlendirme 8,3 puan. 
  • 4★ Novotel Madrid Center                   Değerlendirme 8,7 puan. 
  • 5★ Wellington Madrid                          Değerlendirme 8,9 puan. 
LETRAS
Müzeler bölgesi ile şehrin kalbi sayılan Sol Meydanı arasında yer alan bu ufak bölge eski pazarları, yöresel bar, restoran ve marketleri ile dikkat çekiyor. En hareketli noktası Plaza Santa Ana olan bölge geçmişte İspanyol edebiyatına altın çağını yaşatan Cervantes ve Quevedo gibi ünlü isimlere de ev sahipliği yapmış. Kısacası burası, şehrin merkezine 10 dakikalık yürüme mesafesinde ama daha yöresel dokuya hakim bir noktada konaklamak isteyenler için güzel bir seçenek. 
  • 3★ Hostal Alexis Madrid                    Değerlendirme 9,3 puan.
  • 4★ Hotel Paseo Del Arte                     Değerlendirme 8,6 puan.
  • 5★ NH Collection Paseo del Prado     Değerlendirme 8,7 puan. 
 LAVAPİES ATOCHA TREN İSTASYONU
Merkezin biraz güneyinde kalan Lavapies bölgesi özellikle yerel hayatla iç içe olup gece hayatına yakın bir noktada konaklamak isteyenlere hitap edebilecek bir yer. Göçmen kültürü ile renklenmiş, hipster barları, yeme içme mekanları ile dikkat çeken bu yer özellikle sahip olduğu ulaşım imkanları ile öne çıkıyor. Lavapies semtinden dilerseniz şehirdeki birçok yere yürüyerek ulaşabilirsiniz. Burası aynı zamanda Madrid’in merkez tren istasyonu olan Atocha‘ya da yürüme mesafesinde. Eğer Madrid’e Barselona ya da Endülüs şehirlerinden trenle gelip gidecekseniz istasyona yakın konumda konaklamak sizin için avantaj olabilir. Kısacası Madrid’de nerede kalınır, şöyle hem merkeze ve ulaşım ağına yakın ama aynı zamanda kendine has havası olsun diyenler bu bölgede kalmayı düşünebilirler. 

 LA LATİNA SEMTİ
La Latina adından da anlaşılacağı üzere şehrin Latin mahallesi. Madrid’in merkezi kabul edilen Sol Meydanı’nın güney batısında kalan bu mahalle labirenti andıran dar sokakları, eski kiliseleri, 18. yüzyıldan kalma binaları ile dikkat çekiyor. Madrid’in ünlü ikinci el eşya pazarı El Rastro da bu bölgede kuruluyor. Bununla birlikte şehrin önemli gezi noktalarından biri olan San Francisco el Grande de bu bölgenin sınırlarında yer alıyor. Birbirinden şirin ve ünlü tapas barlarının da bulunduğu bölge özellikle haftasonları çok canlı oluyor. 
  • 3★ Ganivet                                 Değerlendirme 8,4 puan. 
  • 4★ Posada del León de Oro       Değerlendirme 9,0 puan.
MADRİD TARİHİ

Keşfedilen arkeolojik buluntulara göre İspanya’nın başkentinin bulunduğu alandaki ilk yerleşimler tarih öncesi devirlerde kurulmuş. Ancak çoğu tarihi kaynakta kentin tarih sahnesine çıkışı, Córdoba Emiri I. Muhammed’in 9. yüzyılın ikinci yarısında Manzanares Nehri kıyısına inşa ettirdiği kale ile ilişkilendiriliyor. Bu kale uzun süre boyunca Müslümanlar’ın kurdukları savunma ağının önemli bir parçası olarak kullanılmış. Ancak kent, 1085 yılında Kastilyalı VI. Alfonso tarafından ele geçirilmiş.

Tarihi boyunca pek çok isyan hareketine ve savaşa şahit olmuş Madrid, II. Philip’in 1561’de tahtı Valladolid’den buraya ilk kez taşıması sonucu kısa süreli gelişim sürecine girmiş. Bu dönemin ardından Miguel de Cervantes, Diego Velázquez gibi isimler sayesinde kent, kültürel anlamda da gelişme fırsatı bulmuş.1807’den 1814’e kadar Fransız işgali altında kalan Madrid, 1936-1939 yılları arasında yaşanan Sivil Savaş’ın etkilerini üzerinden attıktan sonra yükselen ekonomik profilinin sayesinde kişi başına düşen gelirde İspanya’da birinci, Batı Avrupa’da ise üçüncü sıraya yükselmiş. Bu gelişme ile beraber kültürel ve politik çok sayıda reform gerçekleştirilerek şehir günümüzdeki turizm potansiyeline kavuşmuş.


M.S (PRENSES)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder