25 Ocak 2022 Salı

PİSA

 “Questo grande amore che ci tiene uniti fra emozioni e ricordi, lo stesso grande amore che, tra un pò, ci troverà abbracciati in un tramonto…”

Floransa’ya kadar gelmişken dünyanın en meşhur eğik kulesini görmeden olmaz. Floransa’dan Pisa şehrine yaklaşık 50 dakikalık keyifli bir tren yolculuğu ile ulaşabilmeniz mümkün. Floransa’ya göre daha az turistik olan bir şehir. Kente ulaştığınızda geziye dünyanın en ikonik yapıları arasında sayılan Pisa Kulesi’nden başlayabilirsiniz. Kule dışında kentte mimarisi ile ziyaretçilerini kendilerine hayran bırakan pek çok yapı bulunuyor.
Vaftizhane, Sinopie Müzesi, Saat Sarayı ve Campo Santa Anıt Mezarı bu yapıların en önemlilerinden. 

PİSA'YA NASILGİDİLİR
Pisa’ya çok kolay gidilir. Çünkü çoğu kişi bundan haberdar olmasa da İstanbul’dan Pisa’ya direkt uçuş var. Ama sadece Pisa’yı gezmeye gitmenin pek de bir anlamı yok. Pisa gezisi, civardaki diğer şehirler ile birleştirilecek, “Gelmişken görelim ” şeklinde ziyaret edilecek bir şehir. Uzun kalmanın, günler geçirmenin bir anlamı yok. Pisa’ya uçup orayı dolaştıktan sonra başka şehirlere geçerek bir İtalya rotası çıkarabilir ya da yakınlarınızda sayılabilecek (trenle 2,5 saat civarı her ikisi de) Bolonya, Cenova gibi şehirleri  dolaşabilirsiniz. Floransa’nın da yakınlarınızda olduğunu hatırlatalım, tam birleştirmeye uygun rotalar.
Eğer Floransa’da tatil yapmaya karar verirseniz, tren seferlerinden yararlanarak günübirlik Pisa gezisine çıkabilirsiniz. Yaptığı çalışmalarla tarihe geçen bilim insanı ve filozof Galileo Galilei’nin doğum yeri olan Pisa’ya, Floransa’dan sadece bölgesel tren hatları üzerinden seferler düzenleniyor. Santa Maria Novellla’dan Pisa Centrale’ye standart hat üzerinden ulaşım için iki farklı seçenek mevcut. Bilet almak için rezervasyon yaptırmanın gerekmediği ve 8,40 Euro’luk sabit ücret uygulamasının geçerli olduğu bu seçeneklerden Regional Veloce 1, Regionale ise 1 saat 10 dakikada Pisa’ya varıyor. Her iki araç da Floransa’dan saat başı hareket ederken, kimi zaman yolculukları Centrale yerine kentin simgesi olan kuleye yakın konumdaki San Rossore’de noktalanıyor.

PİSA KULESİ TARİHİ
İtalya’nın kuzeyinde yer alan Pisa şehrinde bulunan kule, eğikliği ile ünlenmiş ve şehrin imzası haline gelmiştir. Dünyada pek çok kişi tarafından bilinen ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen Pisa Kulesi’nin oldukça ilginç bir hikayesi bulunuyor.
12. yüzyılın ikinci yarısında kilisenin önemli isimleri tarafından,Pisa kentinin başarılarını ve zenginliğini temsilen Miracolli Meydanı’nda 3 anıt yapılmasına karar verildi. Bu yapılardan en büyüğü Duomo Katedrali, diğeri Vaftizhane ve sonuncusu ise Çan Kulesi oldu. 9 Ağustos 1173 yılında başlanılan Çan Kulesi ilk olarak yapıldığında 54 m olsa da kulenin mimarı, 100 m daha yükselmesini planladı. Bu nedenle 700 m3 kırma taş ve harçtan oluşturulan spiral biçimindeki temelin duvar kalınlığı ise 3.57 metreyi buluyordu. Kule konstrüksiyonunun ana malzemeleri olarak da kireç taşı ve mermer kullanıldı.
Kulenin ilk katı, sağır kemerli ismi verilen duvarlardan ve klasik başlıklı sütunlardan oluşuyordu. 1178 yılında konstrüksiyon, 3. kata ulaştığında kule yavaş yavaş içeri doğru batmaya başladı. Bunun nedeni olarak da 3 metrelik temelin zayıf, ince kum, kil ve deniz kabuklarından oluşması öne sürüldü. Ayrıca iki nehrin birleştiği yerde lagün üzerine inşa edilen Pisa kentinin alüvyonlu toprağı da mimari yapılar için zayıf bir zemin oluşturmaktaydı. Bu da tasarımın henüz yapım aşamasından itibaren kusurlu olduğu gerçeğini ortaya koyuyordu.

Savaş Dönemi ve Kulenin Yapımına Ara Verilmesi
Şehirdeki savaşlar nedeni ile kulenin yapımına yaklaşık bir yıl kadar ara verildi. Pisalılar sürekli olarak Lucca, Cenova ve Floransa ile savaşmak zorunda kalmış ve kule ile ilgilenememişlerdir. Verilen ara nedeniyle alt zemin toprağı, iyice yerleşmek için zaman kazanmıştı. Toprak yerleşmesinin yaşanmaması durumunda, kulenin büyük ihtimalle yıkılacağı düşünülüyordu. 1198 yılında henüz tamamlanmamış olan konstrüksiyonun üçüncü katına geçici olarak saatler yerleştirilmişti. 1272 yılında ise Camposanto’nun mimarı Giovanni di Simone, kulenin yapımına kaldığı yerden devam etti.
İşe ilk olarak kulenin eğimini dengelemekten başlandı. Yüksek katlarda bir tarafın kat döşemeleri, diğer taraftan daha yüksek olabileceği bir şekilde tasarlandı. Bu durumda yine istenilen şekilde sonuçlanmamış ve kulenin diğer tarafa eğilmesine neden oldu. 1278 yılında yedinci kata ulaşıldığında kulenin güneye 1 derece yattığı görüldü. Daha sonra 1284 yılında Melorya Savaşı’nın patlak vermesi nedeniyle kulenin yapımına yeniden ara verildi. Savaştan sonra 1319 yılında kulenin yedinci katı da tamamlandı. Kule tamamlansa da çan odası 1372 yılına kadar yapıya eklenmedi. Bir süre sonra Tommaso di Andrea Pisano tarafından Gotik elemanları Romanesk stili ile başarılı şekilde kaynaştırılarak çan kulesi inşa edildi.
Herkesin inşasının tamamladığını düşündüğü Pisa Kulesi için eğimi dengelemek adına yeniden eklemeler yapıldı. Güneye doğru olan eğimi dengelemek için yedinci kornişten güney kısmına 6 basamak, kuzey kısmına ise 4 basamak eklendi. Çan odasına ise her biri bir notaya denk gelecek biçimde toplam 7 çan yerleştirildi. 8 katı ile yaklaşık 55 metreyi bulan Pisa Kulesi, 1372 yılında sonunda tamamlanmıştı. 

PİSA KULESİ KISA BİLGİLER
  • Pisa Kulesi, İtalya'nın Toskana Bölgesinin Pisa şehrinde yer alır.
  • 8 katlı yapının yüksekliği 55 metre olup çapı ise 16 metredir.
  • Kulenin yapımına 1174 yılında başlanmış ve savaşlar nedeniyle ara verilerek toplamda 198 yılda tamamlanmıştır.
  • Yapıldığı tarihten itibaren eğilmeye başlayan kulenin yapımı bittikten sonra toprak çökmesiyle eğilişi artmıştır.
  • Kulenin eğriliği 4 metre 41 cm’dir.
  • Dünyanın en çok ziyaret edilen turistik yapılarından olan Pisa Kulesi, dünya mirası listesinde yer alır.
  • Pisa Kulesi’nin bir kilisenin çan kulesi olarak yapılmaya başlandığı inanışları da bulunur.
  • Her katı sütunlar üzerinde yükselen kulenin ilk katında 15, sonraki 6 katında ise 30’ar sütun bulunur. 8. katında ise 12 sütun kullanılmıştır.
  • Kulenin ilk katının duvarları 4, sonrakilerin kalınlığı ise 2 metredir. Bu duvarların hepsi mermer ile kaplanmıştır.
  • Kulenin derinliğine bakıldığında sadece 3 metre olduğu görülür.
  • Kulenin eğrilme nedeni olarak toprak yapısının zayıflığı gösterilir.
PİSA KULESİ ve CİVARI
  • M.Ö. 5 yüzyılda kurulduğu düşünülen ve tarihi kalıntılarını hala muhafaza eden Pisa, geçmişin izlerine görebilmenizi ve hissedebilmenizi sağlayacak ender şehirler arasında yer alıyor. Şehir katedralinin çan kulesi olan Pisa Kulesi ile özdeşleşen yerleşkede, 20’den fazla kilise, orta çağ dönemine ait yapılar ve Arno Nehri üzerinde kurulu tarihi köprüler görülmeye değer yerlerin başında geliyor.
  • Pisa Kulesi’ni görmek ve “aa hakkaten bayağı yamukmuş ya, tartışmaya açık olmayacak derecede eğik abi bu” reaksiyonu göstermek. Ancak oraya vardığınızda fark edeceksiniz ki bu yemyeşil çimleri ile de aklınıza kazınacak alanda Pisa Kulesi harici dev gibi, heybetli yapılar da var. Şöyle bi’ anlatalım, neleri gördüğünüzü, tam olarak nerede olduğunuzu bilerek gezmek daha keyifli olur.
  • Öncelikle bulunduğunuz meydanın adı Piazza del Duomo (Campo dei Miracoli diye de geçiyor), yani Katedral Meydanı. Anlayacağınız üzere kulenin yanındaki o devasa yapı da Pisa Katedrali. Zaten Pisa Kulesi de aslında bir çan kulesi olarak inşa edilmiş. Yine aynı meydandaki oval, katedrale göre daha küçük yapı ise St. John Baptistery, yani vaftizhane.
  • İsterseniz Pisa Kulesi’ne çıkabiliyorsunuz, bunun için internetten bilet almak daha mantıklı çünkü o kalabalıkta bilet bulabilme ihtimaliniz biraz düşük olabiliyor, internetten alarak onun önüne geçebilirsiniz, Bilet için TIKLA. 
MUCİZELER MEYDANI
Kentin en ünlü meydanı olan Mucizeler Meydanı (Piazza dei Miracoli), beyazlara bürünmüş mimari yapıları ve tarihi eserleri ile sizi karşılıyor. Pisa Kulesi, Vaftizhane ve Şehir Katedrali (Duomo di Pisa) gibi yapıları burada bulabilirsiniz.

PİSA KULESİ
Pisa Kulesi (Tower of Pisa), Birçok fotoğrafa konu olan, her turistin mutlaka “kuleyi eğerken” temalı bir fotoğrafının olduğu, dünyanın en ikonik yapıları arasında yer alıyor. 1173 yılında katedralin çan kulesi olarak inşa edilen yapı, zeminindeki bir çökmeden dolayı her yıl biraz daha(milimetrenin onda yedisi) güneye doğru eğiliyor. Üst üste 6 sütun dizisinden meydana getirilen ve kendine has bir mimariye sahip olan kulenin önünde siz de fotoğraflar çekilerek bu ritüeli yerine getirebilirsiniz.

VAFTİZHANE
“Bilimin Babası” Galileo Galilei’nin de vaftiz edildiği yer olan St. John Vaftizhanesi (Baptistery of St John), İtalya’nın büyük vaftizhanesi olarak kabul ediliyor. Mucizeler Meydanı’nda bulunan bu yapı, devasa gotik mimarisi ve tarihi dokusu ile büyüleyici bir turistik yer olarak göze çarpıyor. Pisa gezilecek yerler listenizde mutlaka olması gereken bu vaftizhane, rönasans döneminin en önemli yapıları arasında bulunuyor.

PİSA KATEDRALİ
Şehrin ve hatta Toskana bölgesinin en büyük katedrali olan Pisa Katedrali (Duomo di Pisa), Mücizeler Meydanı’na girdiğinizde sizi bütün ihtişamı ile karşılıyor. 1063 yılında yapımına başlanan ve 27 yıl süren bu yapı, gotik işlemeleri, rönesans dönemi mirasini, tarihi ve mistik bir dokuyu yakından inceleyebilirsiniz.

ŞÖVALYELER MEYDANI
Orta çağ İtalya’sının politik kalbi olan ve şehrin en büyük ikinci meydanı konumunda bulunan Şovalyeler Meydanı (Piazza dei Cavalieri), şimdilerde şehrin en önemli eğitim merkezi. İtalya’nın eğitim merkezlerini merak ediyorsanız bu meydana giderek inceleyebilirsiniz.

CAMPO SANTA ANIT MEZARI
Kelime anlamı olarak “Kutsal Alan” terimine karşılık gelen Campo Santa Anıt Mezarı (Campo Santa Memorial), “Triumph of Death” freskinin de bulunduğu büyüleyici bir yapı konumunda bulunuyor. Birbirinden büyüleyici freskleri burada ziyaret edebilirsiniz.

SİNOPİE MÜZESİ
1257 yılında Hasta hane olarak inşa edilen, daha sonra yoksullar için kalacak bir yere dönüştürülen ve şimdilerde ise müze olarak kullanılan Sinopie Müzesi (Museo delle Sinopie), tarihi frenksleri ve büyüleyici mimariyi bir arada görebileceğiniz bir yer örneği teşkil ediyor.

CAROVANA SARAYI
Şövalyeler Meydanı’nda yer alan Carovana Sarayı (Palazzo della Carovana), 1564 yılında tamamlanan ve şehir mimarisinin en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor ve şimdilerde belediye binası olarak kullanılıyor.

OPERA DEL DUOMO MÜZESİ
Sanatın ve tarihin muhteşem birleşmesi ile ortaya çıkan Opera del Duomo Müzesi (Museo Opera del Duomo), geçmişin tüm büyüleyici dokusunu hissetmek isteyenler için bir cennet konumunda yer alıyor.

SAAT SARAYI
Şehir merkezine geçiş için yapılan, bir tarafı yaşamı bir tarafı ölümü simgeleyen iki kuleden oluşan ve Dante’nin “Inferno” adlı eserinde de yer alan Saat Sarayı, Pisa’nın görülmesi gereken yerleri arasında bulunuyor.

SANTA MARİA DELLA SPİNA KİLİSESİ
1230 yılında, Arno Nehri kıyısında inşa edilen Santa Maria della Spina Kilisesi, şehirdeki en önemli gotik mimari örneklerinden biri. Tarihi kalıntılara ve mimariye ilginiz varsa bu kiliseyi ziyaret edebilirsiniz.

NATİONAL MUSEUM OF SAN MATTEO
Pisa’nın en önemli yerleri arasında yer alan San Matteo Ulusal Müzesi’nde; Donatello, Nicola Pisano, Volterrano gibi dev sanatçıların eserlerini bir arada bulabilirsiniz.
GARİBALDİ MEYDANI
Yine Arno Nehri yakınlarında bulunan Garibaldi Meydanı’nda soluklanabilir, İtalya’nın kurucularından olan Giuseppe Garibaldi’nin heykelini görebilirsiniz.

PALAZZO BLU
Pisa’nın önemli müzelerinden biri olan Palazzo Blu’da geçmişin izlerini görebilir, orta çağ döneminin yaşantısı hakkında bilgi edinebilirsiniz.

GİARDİNO SCOTTO
Arno Nehri yakınlarındaki Scotto Bahçesi’nde soluklanabilir, tarihin ve doğanın iç içe geçtiği bu yerde harika bir zaman geçirebilirsiniz.

ARNO NEHRİ
Pisa’nın içinden bir nehir geçiyor, Arno Nehri. Onun şehri ikiye ayırdığını düşünün, kulenin olduğu taraf turistik taraf, diğer taraf ise daha az turistin olduğu, şehri keşfetmek için keyfi olarak geçebileceğiniz taraf. Bu noktada yönünüzü belirlemek için Santa Maria Della Spina adlı kiliseyi baz alabilirsiniz. Kule tarafından bu kiliseye doğru yürüyecek olursanız hem nehre ulaşıp o civarda turlayabilir ve güzel fotoğraflar yakalayabilir, hem de köprüden geçerek nehrin diğer tarafına geçiş yapabilirsiniz. Hazır bu tarafa geçmişken şehrin “alışveriş caddesi” sayılabilecek Corso Italia ve civarında da şöyle bir turlayabilirsiniz. Alışveriş anlamında çok büyük beklentiye girmeyin, Türkiye’de karşınıza çıkmayacak çok özel markalar falan yok. evinize trüf mantarlı ürün stoğu yapabilirsiniz, zira bu civarda yetiştiği için çeşit çeşit ürün mevcut.

KEİTH HARİNG MURALI
Keith Haring’i biliyorsunuz. Sanatı sokağa taşıyan, tarzı sebebiyle nerede görseniz “aa bu Keith Haring eseri olsa gerek” dedirtecek adam. Hatta Lacoste bir Keith Haring koleksiyonu çıkartmıştı, hatırladınız mı? Şayet bilmediğinizi düşünüyorsanız bile kendisini şöyle bir Googla soracak olursanız çalışmalarını görünce bildiğinizi fark edeceksiniz. İşte Pisa’da nehrin diğer tarafında geçtiğinizde kendisine ait koca bir mural çalışması olan Tuttumundo’yu görebilme imkanınız var, hem de bir kilisenin duvarında. 

AdresPiazza Keith Haring, Via Zandonai 

KONAKLAMA
 Şehri doyasıya yaşamak isterseniz Pisa’da konaklayabilirsiniz. Rönesans döneminin ve gotik mimarinin kalıntıları ile örülü Pisa’da onlarca otel, şehrin farklı yerlerine konumlandırılmış durumda sizleri bekliyor. Şehir merkezindeki modern mimariye ait oteller, Arno Nehri etrafındaki oteller ya da tarihi otellerden dilediğinizi seçerek harika bir Pisa seyahati yapabilirsiniz. Ayrıca şehre, trenle 1- 1,5 saatlik mesafede bulunan Floransa’yı da konaklamak için seçebilirsiniz.

Pisa’da konaklama yapabileceğiniz otellerden bazıları
 3★ Hotel Novecento, 3★ Hotel Di Stefano, 3★ Hotel Alessandro Della Spina, 4★ Hotel Bologna ve 4★ NH Pisa.

YEMEK

Filter Coffee Lab: üçüncü sınıf kahveci konsepti. Çok da tatlı mekan yapmışlar, özellikle arkadaki minik bahçesinde mola verilir, gün planı yapılır. 

Pizzeria Il Montino:  Pizzeria Il Montino Pisa’nın en ünlü pizzacısı deniliyor. O yüzden uzun bir kuyruk gibi sıra beklemeyi göze almanız da gerekebilir. Önümüze koyulan pizzanın İtalya standartlarını göz önünde bulundurduğumuzda pek de iyi olduğunu düşünmüyorum. Pizzanın kraliçesi Floransa Gusta Pizza diyoruz, bu gezide oraya da gidecek olursanız beni daha iyi anlayacaksınız.
Osteria del Cavalieri: Özellikle akşam yemeği için çok tercih edilen bir restoran, gitmek niyetindeyseniz rezervasyon yapmanızda fayda var. Rastgele gitmeyi deneyecek olursanız saatlerini mutlaka kontrol edin, İtalya’daki pek çok restoran gibi öğlen ve akşam yemeği arası birkaç saat kapalı, sonra aç kapıda kalıp ağlamayın.
M.S.(Prenses)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder