7 Nisan 2020 Salı

Hey Gidi Karadeniz ARTVİN

“Dünya bir kitaptır ve seyahat etmeyenler, onun sadece bir sayfasını okurlar.” 

“Bir şehir geçer hayatından ve rengin değişir.”Karadeniz’i bir cümleyle anlat deseler en iyi böyle anlatılırdı sanırım. Karadeniz gezisi hepimizin tatil planları arasında mutlaka vardır, öyleyse planlarınızı gerçeğe dönüştürün ve renginizin değişeceği şehre kavuşmak için geç kalmayın.

KAZIM KOYUNCU'DAN MÜZİĞİMİZİ DE AÇALIM
Artvin, Karadeniz’in en bakir incisi. Dağları, ormanları, havası yemekleri bir enfes. Buranın açık fikirli ve tatlılık abidesi insanları da ayrı bir güzel. Kime yol sorarsanız sorun, “Buyrun bir çayımızı içip soluklanın”, “Gece yol yapmayın, bizde kalın” diyecek. Misafirperverliğin ülkemizde en had safha da yaşandığı yerlerden. Esnafından, bakkalına kime konuk olursanız olun duvarında bir yerde Atatürk’ün fotoğrafını göreceksiniz. Köylüsünün; “Dedem bize yemiş toplarken mutlaka ayılara da bırakmamızı tembihlerdi. Onların yaşam alanlarını işgal ediyoruz, onlara da yaşam hakkı tanımamız lazım” dediği, doğaya ve insana şefkatli insanların memleketine gidiyorsunuz.16 günlük tatilimizde, ne bir otel işletmecisi, ne muhabbet ettiğimiz insanlar, evli misiniz, kimsiniz diye sormadan, insan ayırt etmeden koşulsuzca bizi bağırlarına bastılar. Artvin insanı hala toplumsal ya da ticari diretmelerle yozlaştırılmamıştı düne kadar. Artık yozlaşmaya başladı maalesef arapların buraya egemen olmaya başladıklarından beri etnik kültürel değişimlerde başlamış maalesef. Ve onları her yerde hissetmeniz biraz can sıkıcı olabiliyor. buranın halkı da arapların zararlarını er yada geç anlayacaklar ama iş iş'den geçmiş olacak maalesef... Neyse gezimize geri dönelim.

TAVSİYELER
  • 4×4 ARAÇAraç kiralamak en hızlı ve rahat yöntem, ama kiralayacaksanız mutlaka yüksek araba tercih etmelisiniz, yollar stabilize. Araba kiralamak için hava alanı ofislerini tercih edebilirsiniz. Ama mümkün olduğunca erken arayıp randevu almanızda fayda var, çünkü SUV tarzı araçlar çok tercih edildiği için hemen tükeniyor. Bütçeniz daha düşükse veya yollarda kendinize güvenemiyorsanız günübirlik turları tavsiye ediyorum. Rize merkezde konaklayıp bu turlara katılarak görülmesi gereken yerleri ziyaret edebilirsiniz. Turların günlüğü cazip fiyatlar. Turlar genel olarak Trabzon ve Rize kalkışlı. Artvin ve Trabzon’u da bu turlar aracılığıyla gezebilirsiniz. İlçe merkezlerini Artvin merkeze bağlayan yollar hariç, yolların büyük bir bölümü toprak yollar. Normal bir araçla merkezi yerlere ulaşmak mümkün ama bazı yolları zor. 4×4 veya en azından yüksek bir araba olursa yaylalar gibi birçok güzel yere gidersiniz. Kendi aracınız yoksa, Trabzon’a uçup, oradan kiralayabilirsiniz. 4×4 de kiralanıyor. Bir yaylaya çıkmadan mutlaka yolun güncel durumunu ve aracınızın uygunluğunu Artvinlilere sorun. 
  • YOLA DAİR UYARILARI. Artvin’de heyelan sıkça yaşanıyor, virajlara yavaş girin çünkü virajın gözünüzün görmediği tarafında yola kaya düşmüş olabilir. Kenarlara çok yanaşmayın. Arabanızın ağırlığı ile altınızdaki toprak kayabiliyor.
  • SAĞLIK UYARILARI: Arı alerjinizin olmadığından emin olun çünkü çok arı var. Bazı keneler insan sağlığı için ciddi tehlike arz eden hastalıklar taşır. Mesela Lyme hastalığına sebep olabildikleri sevimsiz hastalıklılar da birisi. Her gece soyunurken vücudunuzu kontrol edin. Kene varsa bir cımbız ile keneyi derinize en yakın yerinden yakalayın. Yukarı doğru istikrarlı bir şekilde, sağa sola bükmeden düz bir doğrultuda çekerek çıkartın. Ağız kısmının içeride kalmadığından emin olun. Kaldıysa yine cımbızla çıkartın. Yarayı sabunlu su ve alkol ile temizleyin. Eğer ilerleyen günlerde ateş gibi hastalık semptomları gözlemlerseniz hastaneye başvurun ve kene vakasını da anlatın. ASLA keneyi elinizle çekerek çıkartmayın.Derelerden su içmeyin, içine ne karıştığını bilemezsiniz.
  • İŞLETMELERİN STANDARTLARI. Kesinlikle  Ege Akdeniz’deki gibi servis anlayışı beklemeyin. Sizin bizim alıştığımız, hayatımızda artık standart olarak kabul ettiğimiz basit şeyler burada hala yok. Mesela Macahel’de 3 sene öncesine kadar telefon çekmiyordu, daha 2016 kışında koca bir ay boyunca elektriksiz kalmışlar, hala şehrin birçok yerinde yollar kışın aylarca kardan kapanıyor. Kışın izole kalacakları için yazdan odun kesiliyor, konserveler yapılıyor, hayvanlar için yem toplanıyor. İnsanlar ciddi bir yaşam mücadelesi veriyor ve açıkçası bizlere kusursuz servis vermekten ziyade bizim gözümüzün görmediği daha mühim işlere yetişmeleri gerekiyor. Unutmayın ki; ister restoran, ister otel olsun, aslında turistik bir işletmeye değil, onların şartlarına konuk olmaya gidiyorsunuz. İki kişilik odanızda tek havlu bulduğunuzda “İdare edersiniz diye düşünmüştüm” gibi bir cevap alabilirsiniz, çünkü onlar böyle idare ediyorlar. Ya da yemeğin başında söylediğiniz salata tatlıyla birlikte gelebilir, çünkü ana kız deli gibi çalışsalar da yetişemiyorlar. Ama unutmayın ki şartların hala böyle olması buraların bozulmadan kaldığına işaret. Biz bu bakirliğe birkaç gün ortak olup sefasını sürerken, onlar 365 cefasını çekerek oraları yaşatıyorlar. Özetle; umduğunuz servisi bulamadığınızda bu güzel insanları üzmeyin çünkü onlar imkanları dahilinde elinden gelenleri zaten yapıyorlar.
  • TÜFEK ATIŞI. Gece yattığınızda birilerinin deli gibi 20 dakikada bir silah attığını duyacaksınız. Huzurunuz kaçmasın, o, ayılar bahçelere, kovanlara dadanmasın diye konulmuş bir tüp. Belli aralıklarla silah gibi patlayarak ayıları korkutuyor.
  • KILIK KIYAFET. Karadeniz her mevsim yağışlı olduğu için şemsiye ve yağmurluklarınızı yanınızdan ayırmayın. Aynı zamanda serinleyeceğiniz çok güzel şelaleler de var, o yüzden özellikle yazın gidiyorsanız mayonuz bavulunuzun bir köşesinde olsun. Hırka, yedek ayakkabı, bol tişört olması gerekenler. Mutlaka yanınızda yağmura hazırlık olsun. Su geçirmez bot ve yağmurluk her Karadeniz valizinin sabiti olmalı.Yazın gidiyorsanız da Karadeniz’in sağı solu belli olmaz, hem nefret sıcaklara, hem de soğuk akşamlara hazırlıklı olmak şart.Bir de gündüzleri güneş kremi ve şapkasız gezmeyin. Gündüzleri sıcaktan kaçış yok. Geceyse hava çoğunlukla rahatlıyor ama sıcaktan uyku tulumunun içine giremediğimiz geceler de, kat kat giyindiğimiz geceler de oldu. Şavşat tarafın özellikle geceleri daha serin oluyor.
  • KAÇ GÜN AYIRMALIYIZ. Gezi planınız Artvin, Trabzon ve Rize olacaksa 15 gün süre yeterli olacaktır. Artvin 4, Trabzon’a 3, Rize’ye ise 8 gün arası ayrılabilir. Elbette size kalmış. Fotoğrafçılık için Artvin’in en güzel vakti Eylül sonu Ekim başı yani sonbahar kırmızılıklarının dalları boyadığı, yerleri sarı yaprakların örttüğü mevsim geçişi vaktiymiş ama yağmura yakalanma ihtimaliniz yüksek. Doğa Sporları Kamp Haziran sonundan Ağustos sonu en kuru vakti.
ARTVİN NEREDE 
Artvin, Türkiye’nin kuzeydoğusunda Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bir şehir. Aynı zamanda Türkiye Gürcistan sınırı da Artvin’de. Artvin’in doğusunda Ardahan, batı tarafında ise Rize var. Güneye doğru gittiğinizde de Erzurum yakın.
  • Artvin-Trabzon arası arabayla 243 kilometre ve yaklaşık 4 saat 36 dakika,
  • Artvin-Rize arası arabayla 184 kilometre ve yaklaşık 3 saat 35 dakika,
  • Artvin-Erzurum arası arabayla 196 kilometre ve yaklaşık 3 saat 4 dakika,
  • Artvin-Ardahan arası arabayla 121 kilometre ve yaklaşık 3 saat 30 dakika sürüyor.
ARTVİN’E ULAŞIM 
  • Arabayla: Baştan peşin peşin söyleyelim. Artvin için şahsi aracınızın olması gerekiyor çünkü toplu taşıma yok. Zaten Artvin coğrafyası da öyle toplu taşıma ile arabasız gezilecek bir yer değil. Yollar engebeli, virajlı ve neredeyse hep toprak ve bol toz yutmalı. Özellikle de 4×4 veya yüksek bir araç şiddetle tavsiyemiz olur.
  • Artvin’de Otostop: Artvin’de otostop oldukça yaygın bir şey. İnsanlar otostop kültürüne alışkın.
  • Uçakla Trabzon: Artvin’de hava alanı yok. En yakın hava alanı Trabzon ‘da. Araç kiralama konusunda civardaki en gelişmiş yer de Trabzon, bu yüzden arabayla gitmeyenler için en iyi seçenek buraya uçmak olacaktır. Artvin’de arabasız adım atılamıyor. Bu sebeple Artvin'e gelenler araba kiralayabilmek için önce Trabzon’a uçup araba kiralayıp Artvin’e karayoluyla geliyorlar. İstanbul Trabzon arası hem İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan hem de Sabiha Gökçen Havalananından olmak üzere her gün yaklaşık 20 tane direk sefer var. Atatürk Havalananından gidecekseniz Türk Hava Yolları, Onur Air veya Atlasjet Havayolları’ndan bilet alabilirsiniz. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan gitmeyi tercih ederseniz de Türk Hava Yolları veya Pegasus Havayolları’ndan bilet bulabilirsiniz.
ARTVİN’DE NEREDE KALINIR

MACAHEL

Tema Konukevi: Macahel’deki  Tema konukevi aynı zamanda Macahel içindeki favori konaklama seçeneklerimiz arasında. Camili Köyü’nde bulunuyor. Detaylı bilgi ve rezervasyon
Green Roof: Macahel’in 6 köyünden biri olan Maralköy’de bir konaklama seçeneği. Oteli incelemek ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.
Sevda Hanım’ın Ev Pansiyonu: İremit köyü’nde Tel: 05364562411
Bumbulay: Efeler köyü’nde güzel br konaklama alternatifi. Sahibi Kenan’da yörenin en iyi rehberlerinden. Detaylı bilgi ve Rezervasyon
BORÇKA

Lapera Pansiyon: Oldukça güzel, aydın insanlar tarafından işletilen bir pansiyon. Oteli incelemek ve rezervasyon için tıklayın.
ŞAVŞAT 

Laşet Motel:  Laşet  Şavşat’tan favori konaklama seçeneklerimiz arasında.
ARTVİN’DE YAPMADAN DÖNME
  • Artvin Kampçıların Rüyası: Şunu garanti ederiz ki Artvin, doğanın en güzel mabedlerinden biri. E madem böylesine özellikli bir yerdesiniz bunun tadı kampla çıkar. Dağlara çıkıp, kamp ateşiniz de ilk yemeğinizi yiyip, sonsuz yıldızla örtülü çadırlarınıza çekildiniz mi ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız. 
  • Artvin’de Kamp Yapacakların Dikkatine: Ayılara komşu olma fikrine alışmanız ve hazırlanmanız lazım. Ayılar genelde insandan uzak durmaya çalışır, o yüzden yapılacak en iyi şey varlığınızı büyük harflerle belli etmek. Mesela ateşe genelde gelmez. Yüksek sesle konuşmak, ışığınızı açık bırakmak gibi taktikler deneyebilirsiniz. İçinize sinmiyorsa en azından bir evin yakınına kurarak güçlerinizi birleştirebilirsiniz. Çadırın içinde keskin sesli düdük bulundurabilirsiniz. Kamp yeriniz ile ilgili ayı konusunda mutlaka köylülere danışın. Gece yatarken yemeklerinizi kamp alanında tutmayın. Arabanız varsa arabanıza koyun ve onu da en az 100 metre geriye park edin. Arabanız yoksa çuval gibi bir şeye doldurarak, yine en az 100 metre uzakta bir ağacın yüksek bir dalından iple sallandırın. Yerden ulaşılamayacak kadar yükseklikte olmasına özen gösterin. Buralar çok engebeli araziler olduğu için çadır yeri bulmak dert olabiliyor
  • Ardanuç’ta Cağ Kebabı Yiyin: Ardanuç’ta Ersin Dede’nin Yeri’nde cağ kebabı yemeden dönerseniz hayatınızın hatasını yapacaksınız. Ölmeden önce yenilecekler listenize mutlaka Ardanuç’ta cağ kebabını yazın. Bu arada denilene göre, cağ kebabı aslında Artvin’de icat edilmiş ama Erzurum’da perçinlenmiş. Ersin Dede Konum, yada Yıldız Restoran Konum için tıklayın
  • Macahel’de Arıcılık: Macahel’in balı meşhur. Sadece bu bölgeye özgü Kafkas arıları hani o antibiyotik niyetine şifalı kestane balından üretiyorlar. Bir arıcılık turu yapmak isterseniz mehmet abiye gidin derim. Organize etmek ya da evinize bal sipariş etmek için Mehmet Abi’yi arayabilirsiniz. Tel: 0534 762 38 78 , hazır buraya gelmişken sadece bal almakla kalmayıp, ustasından arıların huylarını dinlemenizi tavsiye ederiz.
  • Artvinlilerle Muhabbet Edin:  Aklımızdan hiç çıkmayacak manzaralar gördük, müthiş maceralar biriktirdik ama en çok da buranın insanın ne kadar tatlı olduğuna şahit olduk. Biz hiçbir yerde böyle bir iyi niyet, böyle bir misafirperverlik görmedik. Bize evini açanların, karnımızı doyuranların, yol tarif edenlerin, önerileriyle bizi harika yerlere yönlendirenlerin hakkı ödenmez. Biz gittiğimiz yerlerde mutlaka yerel halktan insanlarla muhabbet edip onlarla vakit geçiriyoruz. Bizce yoldayken, yeni insanlarla tanışmak, onların hayatına karışmak ve onların bizde izler bırakmalarına izin vermek kadar tatmin edici bir şey daha yok.
  • Yaylalara Çıkın: Artvin’de mutlaka bir kere, bir yerde yaylaya çıkın. Elbette hepsine çıkmanız mümkün değil ama programınızda belirlediğiniz güzergah üzerinde kalan herhangi birisi en azından yayla hayatı ve kültürü hakkında bir fikir edinmenizi sağlayacaktır. 
  • Denk Gelirseniz Bir Düğüne Katılın: Artvin’in Kafkas usulü düğünleri meşhur. Burası Kafkaslar’ın, Karadeniz’in ve Doğu Anadolu’nun kesişiminde kalan bir bölge olduğundan akordeon, tulum, davul ve zurna, Kafkas dansı ve horon kol kola.
ARTVİN GEZİLECEK YERLER

Çifte köprü, Mençuna Şelalesi, Karagöl (Borçka) ve Delikli kaya Şelalesi Artvin’de öncelikle görülmesi gereken yerler. Kafa karışmasın diye bölge bölge anlatalım.

ŞAVŞAT

ŞAVŞAT KARAGÖL

Baştan uyarmakta fayda var ki Artvin’de biri Şavşat Karagöl ve diğeri Borçka Karagöl olmak üzere iki tane Karagöl var. Hangisi daha güzel diye sorarsanız  elbette ikisi de adeta o klişe tabirle cennetten bir köşe. Sazan ve akvaryum balıklarının elinizden ekmek yediği, geceleri ayıların uğradığı bir yer burası.  Şavşat Karagöl’de hem kamp yapılabiliyor, hem de konaklama için küçük bir işletme ve bungalow evler var. Tek dezavantajı çadırınızı gölün hemen kıyısına atamıyor oluşunuz. Gölün etrafından yol dolaştığından anca yolun yanındaki araziye çadır kurabiliyorsunuz. Kamp için ilgili kişi İdris Abi: 05362595783. Karagöl’e ulaşım için önce Şavşat’a gelmeniz gerekiyor. Hemen Şavşat’a girmeden Karagöl kavşağı var. Yönlendirmeler sizi götürecektir. Yolu her araca uygun. Konum için tıklayın.

BALIK GÖLÜ
Aslında Balık Gölü, Karagöl gibi Artvin’in çok da turistik yerlerinden biri değil. Sebebi kalabalıklara karışmadan kamp yapabilmeye imkan tanıması ve işletmecisi Elif Hanım’ın güler yüzlü ve leziz sofraları. Burada ağaçların içinde minik bir göl, yanındaki ağaç evde ufak bir restoran ve gölün kenarına serpiştirilmiş bir iki kamp alanı var. Mangal yapmak isteyenler için açık kamp alanının yanında şömine de bulunuyor. Ayrıca 20 dakikalık yürüyüşle birkaç ufak göle daha varıyorsunuz. Eğer niyetiniz sadece göl gezmek ise Borçka ve Şavşat’taki Karagöl’ü tercih etmelisiniz. Ama gece sizden başka kimsenin olmadığı bir yerde kamp yapmak isterseniz de buradan iyisi yok. Gündüzleri küçük gruplar uğuyor ama geceleri yıldızlarla baş başasınız. Birçok insansa buraya sadece Elif Hanım’ın yemeklerinden yemeğe geliyor. Giderseniz Elif Hanım’ın hamurunu kendi açıp sobasında pişirdiği parmak yedirten ekmeğinden mutlaka tadın. Kamp yapacaksanız da mutlaka mutfak alışveriş işlerinizi Şavşat’ta halledin.
Nasıl Gidilir.
Göl, Şavşat’ın Pınarlı Köyü’ne bağlı. Ulaşım için Şavşat Karagöl’den sonra Veliköy’e geliyorsunuz sonra Pınarlı Köyü’ne. Rakım yüksek olduğundan GPS’ler çekmeyebilir ama yolun devamında tabelalar sizi yönlendiriyor. Yollar biraz bozuk ve toplu taşıma yok. Ancak şahsi aracınız veya turlarla gelebiliyorsunuz. Konum için tıklayın.

ARŞİYAN YAYLASI GÖLLER BÖLGESİ ve YÜZEN ADA
Balık Gölü’nden Arsiyan’a devam etmek mantıklı bir rota ve 1,5 saat alıyor. Artvinlilere sorarsanız 40 dakika diyecekler, sakın inanmayın. Artvinlilerin zaman tahminlerini 2 katı gibi düşünerek hesaba katmalısınız çünkü onlar buralara alışmış, rallici gibi kullanıyorlar. Arsiyan Yaylası Göller Bölgesi’nde, Kız gölü, Yüzen Göl, Çimli Göl, Kalp Gölü, Boğa Gölü gibi 7 adet irili ufaklı göl var. Aralarında en ünlüsü ise Yüzen Adalar.Bu adalar sizin bizim bildiğimiz adalardan değil. Bu adaların gölün tabanı ile bağlantısı yok. Bitki ve toprak öbeklerinden oluşan doğal platformlar ve gölün üzerinde gerçekten yüzüyorlar. Genelde adalar kıyıya yaslanmış oluyorlar. Tahmin edersiniz ki en matrak şeylerden birisi bu adaların üzerine çıkıp, sal gibi bunlarla gezinmek. Ama açılırsanız nasıl geri döneceğinizi iyi planlayın. Burada tesis yok, hatta insan bile yok. İleride askeriye ve köy var ama seslenebilecek bir yakınlıkta değil. Telefon da çekmiyor. Bu arada tepenin üzerinden baktığınızda Gürcistan’ı görüyorsunuz, o kadar yakın. Haliyle burada askeri bölge var. Yolu hırpalayıcı. O kadar yolu ve zamanı teptiğinize değmediğini düşünebilirsiniz.

Nasıl Gidilir

Arsiyan’daki göller, Balık Gölü’ne 8 kilometre kadar bi mesafede ama yolları zorlu, hem de yönlendirme eksikliği var. Üstüne bir de telefon çekmiyor. Yolda soracak birine rastlarsanız yol tarifleri de “4. yayladan dön, 8. dönemeçten gir” gibi tarifler üzerinden olacak. Arsiyan Yaylası’na çok az kala askeriyeyi göreceksiniz ve göllerin yolları askeriyeden hemen önce ayrılıyor. Ama bu göl yolu yayla yolundan daha da bozuk. Dört çeker bir araç şart. Eğer 4×4’ünüz yoksa hiç bu yola girmeyin deriz. Bu yolun bir noktasında aracınızı park edip göllere yürümeyi tercih edebilirsiniz çünkü göllere doğru yollar iyice fenalaşıyor. Konum için tıklayın.

LAŞETTE ALABALIK KOCABEY
Artvin’den benekli alabalık yemeden dönmek düşünülemez. Herkes illa bir Laşet’te alabalık yiyin diyor. Kendi balık çiftliğinde yetiştirdiği ve güveçte tere yağın da sunduğu alabalıkla ünlü. Şavşat Karagöl Milli Parkı sınırındaki Laşet’te aynı zamanda konaklama imkanı da var. Konum için tıklayın.

SUATAN ŞELALESİ ve TAMARA ODALARI
Tarihi ve doğal güzellikleri bir arada barındıran, Aşağı Koyunlu Köyü’nden Kaymakamlık tarafından yapılan patika yolla yaklaşık iki saat yürüyerek ulaşılabilen, Ortaçağ döneminden kalan ve Tamara Odaları olarak bilinen bu mekan, geçmişte din adamlarının inziva alanı olarak kullanılıyormuş. Burada, bir cephesi tamamen doğal kayaya yaslanmış, biri kaya kilisesi olmak üzere, iki farklı mekan ve hemen bu mekanların üzerinde bulunan kayanın oyulması ile oluşturulmuş bir oda yer alıyor. Buradan 15 dakika uzaklıkta 60 m'den dökülen Suatan Şelalesi bulunuyor.

ŞİRATA BUZUL GÖLÜ

Kaçkar Dağları'nın zirvelerinde yer alan buzul gölleri, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldi. Doğu Karadeniz'de sahile paralel uzanan, büyük bölümü Rize'nin Çamlıhemşin, diğer kısmı ise Artvin'in Yusufeli ilçesi sınırlarında yer alan, en yüksek noktasını 3 bin 937 rakım ile Kaçkar Dağı'nın oluşturduğu Kaçkar Dağları Milli Parkı, doğa tutkunlarının en gözde mekanları arasında yer alıyor.Zengin florasının yanı sıra dört mevsim karlı tepeleri, buzulları, buzul gölleri, çayırları ve sık ormanlarıyla ünlü Kaçkar Dağları Milli Parkı, 52 bin 970 hektar alanı kapsıyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfınca "Dünyanın korunması öncelikli 100 bölgesinden biri" gösterilen Kaçkar Dağları Milli Parkı içerisinde, buzul vadileri ve isimlendirilmiş 31 buzul gölü bulunuyor.Bu göllerden 28'inin Rize, 3'ünün ise Artvin kısmında yer aldığı Kaçkar Dağları'nda, 100'ün üzerinde de isimlendirilmemiş ufak buzul gölü mevcut. Buzul gölleri Kaçkarların 2 bin 700-3 bin 700 metre arasında bulunuyor. Kaçkar Dağları Milli Parkındaki buzul vadileri arasında en uzunu 12 kilometrelik Elevit teknesi olarak tescillenirken 4 buzul vadisinin uzunluğu ise 10 kilometreyi aşıyor.
PAPART VADİSİ
Papart Deresi (Göknar Akarsuyu) vadisi Karçal Dağları Önemli Doğa Alanı (ÖDA) sınırları içerisinde bulunan bir doğal alandır. Büyük ölçüde volkanik kayaçlardan oluşan bir dağ sisteminin parçası olan Karçal Dağları Önemli Doğa Alanı’nın doğusundadır.Bölge, çoğunlukla bozulmadan kalmış yaprak döken ve iğne yapraklı ormanlarını,boylu çalı topluluklarını, yüksek dağ çayırlarını, sarp kayalık ve dağ zirve bitki topluluklarını içerir. 400-1.300 metre arası karışık, 1.500-2.300 metre arasında ise iğne yapraklı ormanlar baskındır. Karçal Dağları Önemli Doğa Alanı Bölgenin Biyolojik Çeşitliliği Papart Deresi (Göknar Akarsuyu) havzası değerlendirilirken Karçal Dağları ekosisteminden ayrı olarak düşünülemez ve Karçal Dağları ÖDA’sının bir parçası olarak değerlendirilir...

BAZGİRET MADEN KÖYÜ
Eski adı Bazgiret, ilçe merkezine uzaklığı 35 km’dir. Cancır yaylaları eteklerinde, kışları uzun süren bir köydür. Hane sayısı 74, nüfusu 278'dir. Toplam tarım alanı 250 Ha, ekili alanı 92 Da, olup mısır, patates ekilmektedir. Geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Eski ismi Bazgiret olarak adlandırılan ve yeni ismi ile Maden Köyü olarak geçen köyümüz, Artvin ili, Şavşat ilçesine bağlıdır.  Kesin olarak bilinmemekle birlikte, Bazgiret adı vadideki bitki örtüsünden esinlenerek verildiği tahmin edilmektedir. Diğer bir olasılık ise, vadiye ilk yerleşen ailenin şimdiki Çimen soyadı yani gürcüce ise Bezgi-yent olarak geçen soyun olması sonucu, Bazgiret adının bu aile adından türemiş olabileceği de söylenebilir. Bunların hiçbiri kesin bilgi değildir. Şavşat'ın ilçe olarak yeniden teşkiltlanmasından sonra, tüm köylerinde olduğu gibi, isimlerin değiştirilmesi ile birlikte, Bazgiret de Maden Köyü olarak adlandırılmıştır.

ARDANUÇ

CEHENNEM DERESİ KANYONU

 Ardanuç İlçesi, Artvin merkez ile Şavşat arasında kalan bölgeyi kapsıyor. Artvin Şavşat yolu boyunca uzanan Çoruh Nehri ve onun oluşturduğu baraj gölü dimdik yamaçlarla birleşince ortaya Norveç fiyordlarını aratmayan kareler veriyor. Artvin Merkez’den Ardanuç’a giderken Ardanuç’a girmeden hemen önce yol kenarında Cehennem Deresi Kanyonu tabelalarını görebilirsiniz. Buraya gelirken mümkünse ayağınızda terlik olmasın çünkü 10 dakika kadar kayalık bir yolu aşmanız gerekiyor.  Konum için tıklayın.

BİLBİLAN YAYLASI

Karanlık meşe ve çam ormanlarından geçilerek gidilen, Ardahan ile hudut olan meşhur Bilbilan Yaylası, yöre insanının yaylacılık yaptığı yaylalardandır. Yaylaya, Ardanuç ilçesinin doğusundaki 51 km’lik stabilize yolla ulaşmak mümkündür. Bu yaylalarda haziranın ilk haftasından başlayarak eylül ayının son günlerine kadar devam eden büyük bir pazar kurulmakta ve bu pazarda hayvan pazarlaması başta olmak üzere her türlü alışveriş yapılmaktadır. Ayrıca, berrak soğuk suları ve yemyeşil bitki örtüsünün yanında sütü, kaymağı ve yağı ile ünlüdür.

KUTUL YAYLASI

Kutul Yaylası Artvin ili Ardanuç ilçesi Müezzinler Köyüne bağlı. Müezzinler köyü köylülerinin Haziran Eylül ayları arasında Köy halkının hayvancılıkla uğraştığı yayladır. Eski Artvin-Ardahan yolu üzerinde bulunur. Geçmiş yıllarda çok daha kalabalık olmasına karşın göç nedeniyle 24 kadar yayla evi kalmıştır. Yayla döneminde gurbetçilerin memleketlerini ziyaretleri sebebiyle hayli kalabalık ve neşeli bir yayla ortamı oluşmaktadır. Yaylanın rakımı 2300 metre olup. Civar Yaylalar içerisinde coğrafi konum ve topoğrafik yapısı yanında iki katlı ahşap yayla evleriyle iyi bir yaşam ortamı oluşturur.Sahip olduğu doğal güzellikleri ile sanat dünyasının dikkatini çekmiş 2008 yılı Eylül-Ekim aylarında "Göçmen Bir Kuştu O" adlı tarihi TV filminin bir kısmının çekimine ev sahipliği yapmıştır.Doğa sporları açısından off-road, çim kayağı, kış turizmi, yayla turizmi gibi etkinlikler için son derece elverişli coğrafi yapıya sahiptir. Ulaşım Ardanuç ilçesine yaklaşık 27 Kilometre mesafede olup her türlü kara taşıtı ile yaylanın bulunduğu yere ulaşım mümkündür. Kutul yaylasının sahip olduğu endemik bitki ve çiçek türleriyle botanikçilerin dikkatini çekmiş birçok yabancı uyruklu araştırmacı farmakolojik alanda kullanılmak amacıyla yaylaya gelerek söz konusu bitkilerden numuneler toplamaktadırlar. Yayla civarında doğal olarak yetişen ahududu, horoz gözü, çilek, Frenk üzümü(mahsel), böğürtlen (makuvel), gibi dağ meyveleri tamamen doğal olması nedeniyle insan sağlığına şifa teşkil etmektedir. Yaylada doğal su kaynakları; esmeti, soğuk su, göller, zalhev adındaki pınarlardır. Yaylanın en yüksek noktası olan 2400 Metre yükseklikteki Yelgah Tepesi'ne araç ile ulaşım mümkündür.Bölgenin doğal güzelliklerini bu tepeden izlemenin keyfi bir başka olmaktadır. Doğa hayranı birçok duyarlı insan bu bölgenin kültür ve tabiat varlıkları kapsamında koruma altına alınmasını tavsiye etmektedirler. Yaylanın yakınından geçen Ardahan kara yolu üzerinde lokanta ve han işletmecisi çakır gözlü Dursun Biçer namı diyar Hemşinli Dursun hayatının yetmiş yılını bu bölgede geçirmiş olup ilerlemiş yaşına rağmen halen aynı görevi sürdürmektedir. Onun yapmış olduğu döneri tadanlar onu asla unutmazlar. Hemşinli Dursun adı Kutul Yaylası ile özdeşleşmiştir. Yaylacılık yapan hanımların(şaşortların) peynir kuymağı(kuymak), gevrekli, cadı kuymağı, sütlü pancar yemeği, kuzu kulağı yemeği, yayık ayranı, çeçil peyniri, koyun yoğurdu gelen misafirlerine en önemli ikramları dır. Namı değer kutul hanları eski Rus yolu diye bilinen yol üzerinde karanlık meşe mevkinin hemen bitiminde Alpin bitki örtüsünün başladığı çok özel konuma sahıp bir yerdedir.Çam ormanlarının bitimiyle başlayan yayla havasını ciğerlerinde hisseden insanlar bu hazzı asla unutmazlar. Bu bahsi geçen Rus yolu üzerindeki beton köprülerin, 1911 yılında yapıldığı, üzerlerinde yazılıdır.yaklaşık bir asırdır bu yolları, bölge insanı kullanmaktadır.Köprüler hala sapasağlamdır. Kutul yaylası Müezzinler köyünün yaylasıdır.

GEVHERNİK KALESİ

Ardanuç İlçesi, Ada kale mevkiinde yer almaktadır. Kalenin ilk yapılaşması M.Ö. ki dönemlerde başlamıştır. Bagratlı Krallığı, Çıldır Atabekleri ve Osmanlıların yönetim yeri olarak kullanılmıştır. Yöredeki en önemli kalelerden birisi olup, iç kalesi ve etrafı surlarla çevrili şehir yapısı ile tek örnektir. Geçmiş dönemlere ait çeşitli kalıntıların yanı sıra Kanuni Sultan Süleyman'a ait kitabesi ile de dikkat çekmektedir. Ardanuç Ada kale mevki, Gevhernik Kalesi, İsken-der paşa Cami ve Türbeleri ile tarihi bir mekandır.

BORÇKA

MACAHEL

Tam Türkiye’nin bittiği yerde. Aşağı kısmı Gürcistan’a yayılan Macahel’in Türkiye’de kalan kısmı Yukarı Macahel kısmı. Burası aslında bir bölgenin ismi. Macahel Gürcüce el  bilek anlamına geliyor ve ismini de merkezdeki Camili Köyü ve etrafındaki 5 parmak olan 5 köyden alıyor: Düzenli, Efeler, Kayalar, Uğurköy ve Maral. Buradaki insanların çoğunun ana dili Gürcüce ve Türkçe’yi okul çağında öğreniyorlar.
Türkiye’nin İlk UNESCO Biorezerv Alanı
Macahel’i duyanlar adını Türkiye’nin tek tescilli biorezerv alanı olmasıyla duymuştur. UNESCO’nun tanımına göre; biyosfer rezervleri biyolojik çeşitliliğin korunması, ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin korunmasına dönük uygulamaların denendiği, seçildiği, sunulduğu ve geliştirildiği alanlar. İşte Macahel de dünyadaki sadece 4000 küsür bioreservden biri. Önemini siz düşünün.
Macahel’de Kafkas Arıları
Macahel, Kafkas arı ırkının olduğu Türkiye’deki tek yer. Bu arının özelliği, dilinin daha uzun olmasıyla polenli bitkilerin en dipte kalan polenlerine bile ulaşabiliyor oluşu. Daha çok polen toplayabilmesi sebebiyle 1,5 kat daha fazla bal üretiyor ve diğer arı ırklarının toplayamadığı yerlerden polen toplayabiliyor. Türkiye dünyada en fazla arı popülasyonuna sahip olan 2. ülkeymiş ama gelin görün ki bal üretiminde olması gerekenden çok geride. Yani eldeki olanaklara rağmen üretimde verimlilik bir türlü sağlanamıyor. TEMA Vakfı da bu bölgede, bu spesifik arı türünün çoğaltılması için çalışmalar yürütüyor. Arıcılıkla uğraşan insanları ve bal üreticilerini bilinçlendirici seminerler düzenliyor, verim arttırıcı yöntemleri öğretiyor, Kafkas arı ırkını arıcılık endüstrisinde yaygınlaştırmaya çalışıyorlar.
Bizim Macahel için anlatacaklarımız doğasından öte, buranın çevre bilinci yüksek insanı hakkında: Bir yer düşünün ki; arıcısının “Kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmalı” dediği, köylüsünün “Ben tarlama kimyasal kullanırsam, komşumun arısı konduğunda onun balına karışır, yağmurla toprağa iner, yeraltı sularına karışır, onu burada yaşayan hayvanlar içer, derken zincirleme tüm ekosistem çöker” dediği. Yanlış bilgilendirilmediysek, 6 haneli bir köyünde 26 üniversite mezunu çıkaracak kadar eğitim seviyesi yüksekmiş.
UNESCO Tescilli Macahel Yaşlılar Korosu
Artvin’in Camili Köyü’nde yaş ortalaması 68 olan yerel sanatçılardan oluşan Macahel Yaşlılar Çok Sesli Korosu var ve bu koro, UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak tescilli. Koronun her bireyi de Yaşayan İnsan Hazinesi’ne kayıtlı. Korodaki hiçbir kimse profesyonel müzik eğitimi almamış. Köy düğünlerinde ve törenlerine katılıp çok sesli Macahel şarkıları söylüyorlar. 

Macahel’e Nasıl Gelinir 
Macahel’in merkez köyü Camili’ye Borçka’dan geliniyor. Yol komple asfalt yani ulaşım kolay. Camili’den sonraki diğer köylerin yollarının geneli toprak yol. Şavşat’tan yaylalardan geçe geçe Macahel’e geldiğiniz başka bir yol daha var. O yollar bozuk olsa da manzaralar harikaymış. Her zaman yol aracınıza uygun mu mutlaka sorun. Üzülürsünüz sonra. Konum için tıklayın.

CAMİLİ KÖYÜ ve İREMİT AHŞAP CAMİLER

Camili Köyü’nün ismi neden mi camili çünkü bu köyde harika bir ahşap cami var. Yukarıdaki fotoğrafta olan da Camili Köyü’ndeki cami. Bütün bu 6 köyde de geleneksel dokuya uygun imar devam ediyor. Yapımında beton kullanılsa bile evler daha sonra ahşap ile kaplanıyor. Konum için tıklayın.

MARAL ŞELALESİ 
Maralköy’e gelmişken muhakkak görmeniz gereken bir yer de Maral Şelalesi. Arabayı park ettikten sonra 10 15 dakika yürümeniz gerekiyor. Mayonuzu almayı unutmayın. Konum için tıklayın.

BORÇKA KARAGÖL
İşte Artvin’in en meşhur kamping noktası Borçka Karagöl’deyiz. Bu gölde kamp yapmak, değil Artvin’in tüm Türkiye’nin en güzel kamp deneyimlerinden biri. Borçka Karagöl, kenarına çadır atabildiğiniz için kampçılar tarafından daha çok tercih ediliyor bu nedenle de daha kalabalık. Zaten burada çadır kurabileceğiniz bölge göl kenarı ile sınırlı çünkü ormana girince bitki örtüsü sık ormana dönüyor. En güzel kamp noktası açık kamp alanının hemen yanındaki ağaçların altı. Çok popüler olduğundan oradaki yerler erkenden kapılıyor. 

Ayrıca buradaki kalabalığın bir diğer nedeni de göl çevresinde belediyenin işlettiği bir restoran ve piknik alanının da olması. Haliyle günübirlikçi piknikçilerin mangalı ve gürültüsü de eksik olmuyor. Bu tantanadan kaçmak isteyenler için gölün karşı tarafında minnacık bir plaj var. Her türlü dumandan kurtulsanız da müzik seslerinden kurtulamıyorsunuz o ayrı. Hava kararıp da günübirlikçiler gidince göl kampçılara kalıyor. Hele bir de hafta içi burdaysanız kendinize ait bir gölünüz bile olabilir.

Borçka Karagöl, Tabiat Parkı’nın içinde yer alıyor. Giriş ücreti, binek araçlar için 9 TL, kamp kuracak kişiler için çadır başına 25 TL. Göle araçla ulaşım zor değil. Artvin merkezden en fazla 1 saat. Konum için tıklayın.

GORGİT YAYLASI
Gorgit Yaylası sessizlik isteyenlerin ve doğayla baş başa olmayı sevenlerin gitmek isteyeceği bir yayla. Gorgit’te elektrik yok, öyle olunca elektrikle çalışan aletlerin bir kısmı da yok. Gorgit’e araba yolu ile ulaşım yok, anlayacağınız mutlak bir sessizlik ve sakinlik var. Peki Gorgit Yaylası’na nasıl ulaşılır?Gorgit Yaylası Artvin il sınırlarında, Macahel Bölgesinde yer alıyor. Yaklaşık 1700 rakımlı bir bölgede bulunuyor. Buraya gelebilmeniz için bir gece Artvin Macahel Bölgesinde, Camili veya Efeler’de konaklamanız iyi olur. Sabah erken bir saatte kalkıp Gorgit yolunun başladığı patikaya kadar araçla gitmeniz gerek. Sonrasında macera sizi bekliyor olacak. Başka bir alternatif ise Beyazsu Yaylası’ndan yürüyerek gelmek. Fakat bu daha uzun ve zahmetli bir yolculuk, ek olarak bir gece öncesinde Beyazsu Yaylası’nda kalacak bir yer yok.Öncelikle yanınıza az eşya almanızda fayda var. Yolun bundan sonraki bölümünde kah ormanda yürüyeceksiniz, kah tırmanacaksınız ve bazen de derelerin üzerinde geçeceksiniz. Molalar vereceksiniz mis gibi kokan çimenlerin üzerinde, oturup buz gibi akan dağ sularını içeceksiniz. 
Benim büyülü orman dediğim, ağaçlardan neredeyse içine ışık girmeyen etkileyici bu ormanda mola verip soluklanacaksınız. Ormanın içinde olmaktan, kuşları dinlemekten çok; ama çok keyif alacaksınız.Bu yayla ara yayla olarak adlandırılıyor. İnsanlar eski dönemlerde yaylaya en çok hayvanları için çıkarlarmış. Bu yaylaya gelip bir süre konaklayıp, daha çok vakit geçirecekleri üst yaylaya çıkarlarmış. Kış başlangıcında ise aşağı inmeden önce yine bu yaylaya gelip kısa bir süre kalıp, oradan aşağıya inerlermiş. Şimdi hayvancılık yapan sayısı çok az olmasına rağmen yine de bu gelenek devam ediyor. Bu yayla ara yayla olarak kullanılıyor. Temmuz, Ağustos aylarında gittiğinizde yaylada sizden başka kimse olmayacak.Yaylanın genel görünümü de yolu kadar etkileyici. Tüm evler ahşaptan inşa edilmişler. Kararmış ahşap malzemeler yeşilin bir kaç tonu içinde çok güzel görünüyorlar.Yaylada biraz dolaşırsanız bir çok endemik çiçek ve kelebeği de görme şansınız olabilir, fotoğraflarını çekmek size kalmış. Akşam olup gün geceye döndüğünde gökyüzünde bulut yoksa yıldızlar uzanıp tutabileceğiniz kadar yakınınızda gözükecekler. Yanan sobanın başında oturup eskiden olduğu gibi sohbetler edeceksiniz.
Gorgit Yaylası Konaklama Gorgit Yaylası’nda özellikle Temmuz ve Ağustos ayları en güzel zamanlar; fakat bu zamanlarda burada kimse olmuyor. Konaklamayı bir şekilde yöredeki ev sahiplerinden ayarlamanız ya da kendi çadırınızı alarak gitmeniz gerekiyor.

LEKOBAN YAYLASI

Doğu Karadeniz’de yüksek dağların yamacında İmerhev ile Machael arasında masmavi gökyüzü ile yeşilin her tonunu görebildiğimiz, teknolojiden uzak, doğal yaşamı en doğal haliyle yaşayabileceğiniz mutlaka görülmesi gereken yörelerin başında gelir Lekoban yaylası.

KLASKUR YAYLASI (ATANOĞLU)

Topraklarının büyük bir bölümünü sarp ve geçit vermeyen dağlar kaplamıştır. Dağlar, çoğu yerde geniş vadi oluşumların olanak vermeyecek şekilde yüksektir. Söz konusu özellik tarıma elverişli toprakların geniş alanlara yayılmasını da engellemiştir. Köyde ovalık alan bulunmamaktadır. Dağ ve tepeleri ayıran derin vadiler, debi ve rejimi yüksek olan akarsu yataklarını oluşturur. Bitki örtüsünü ağaçlar ve meralar teşkil eder. Meralar daha çok vadi tabanlarındadır. Dağların vadiye bakan yamaçları Ladin, köknar, çam ağaçlarının oluşturduğu “orman denizi” ile süslenmiştir. Yüksek kesimlerde ise bu ağaçlara meşe, kestane, kızılağaç gibi yapraklılar karışır. Orman gülleri, orman altı bitkileri ve eğreltiler ormanlık alanlarda dikkatı çeker. Tarıma elverişli arazinin az olması, ormanların tahribine neden olmuştur. Yöre ormanlarının çevre ve yurt ekonomisine katkısı büyüktür. Rakım farklılığından kaynaklanan ılıman, sert ve Doğu Karadeniz iklimi özelliklerine rastlanılmaktadır. Son zamanlarda Yayla Turizmi büyük gelişme kaydetmektedir. Ayrıca klasküre gelip de bir doğa harikası olan Karagöl'ü görmeden gitmeyiniz. Borçka Karagöl,Borçka ilçe merkezine 27 km uzaklıktadır.Borçka-Camili (Maçahel) karayolu üzerinde 7 km gittikten sonra, doğuya ayrılan toprak yolla 20 km gittikten sonra Borçka Karagöl’e ulaşabilirsiniz.Göl,heyelan gölüdür ve 19.yüzyıl başlarında,bugünkü “Klaskur (Aralık) Yaylası”nın yakınlarındaki bir tepenin heyelan sonucu Klaskur (Aralık) Deresi’nin önünü kapatmasıyla oluşmuştur. Borçka Karagöl, anıt sayılabilecek çeşitli yaşlı ağaçlarla çevrelenmiştir.Zengin bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğine sahiptir.Gölde yöreye özgü kırmızı pullu alabalık bulunmaktadır ve balık avlamak mümkündür.Yörenin yırtıcı kuşların göç yolu üzerinde bulunmasından dolayı yırtıcı kuşları rahatça gözlemleyebilirsiniz.Ayrıca diğer yaban hayvanlarına rastlamak da mümkündür. Borçka Karagöl,kamp ve karavan turizmi için ideal bir yerdir.


ADAGÜL YAYLASI

macahele gitmişken burayıda görmeden olmaz.

HEBA YAYLASI

Karagöle gelmişken görülebilir.

BEYAZSU YAYLASI
Karçal dağının 3 bin 415 metrelik zirvesinin hemen altında uzanan göz kamaştırıcı manzaralarla süslü olağan üstü bir yayla.Beyazsu Yaylası sırtını Karçal Dağları’na dayamış çok güzel bir yayladır. Borçka İlçesi ile Beyazsu Yaylası arasındaki mesafe yaklaşık 50 kilometre, Artvin ile ise 82 km’dir. Yaylada kamp ve konaklama yapılacak yerler mevcuttur. İsmini yaylanın girişindeki beyaz köpükler çıkaran sudan alan yaylada TEMA’nın yardımıyla yapılan bir de pansiyon bulunmakta olup, 24 kişiye hizmet verebilecek kapasitededir. Bu yayladan iki saat uzaklıkta bulunan Yıldızlı Göl yürüyüş için elverişli alanlardır.

ARHAVİ

ÇİFTTE KÖPRÜ
Tarihi Ortacalar Çifte Köprü, Arhavi’de, Mençuna Şelalesi yolu üzerinde giderken Arılı ile Küçükköy yol ayrımında karşınıza çıkan, birbirine tıpatıp benzeyen sivri kemerli iki köprü. Her ne kadar 18. yüzyıl tarihli olarak resmi kayıtlara geçmiş olsa da aslında en az bir 600 yıllık oldukları düşünülüyor. Tamamen kesme taştan yapılmış iki köprünün toplam uzunluğu yaklaşık 80 metre. Harç olarak da kireç ve yumurta akı kullanılmış. Bunca depreme, rüzgara, yağmura rağmen dimdik ayakta kalabilmesi gerçekten de üstün bir mimarinin ürünü olması. Bu arada bu köprülerin hemen yanına birer köprü yapmışız. Bu açıdan çekilince görünmüyorlar ama muhtemelen sadece bu açıdan. Oraya gittiğinizde gördüğünüz manzara kesinlikle bu fotoğraf karesi gibi güzel değil. Konum için tıklayın.

MENÇUNA ŞELALESİ
Burası da Çifte köprü’den geçerek geleceğiniz Arhavi’deki Mençuna Şelalesi. Dik bir patikadan yarım saat yürüyerek ulaşılıyor.Şelalenin yanına kadar çıkan araç yolu var. Piknik alanı gibi burayı katledecek “yatırımlar” yapılmamış. Umarız bu kadar az müdahale ile kalır. Bu 30 dakikalık yürüyüşün sonunda doğal olarak oluşan havuzcukta keyif yapabilirsiniz. Mayonuzu getirmeyi unutmayın. Konum

SIRT YAYLA
Karadeniz’in bizce en fantastik doğa olayı bulut denizleri. Bu muhteşem manzaraya şahit olmak için göğün 9. katındaki Sırt Yayla’ya çıktık. Sırt Yayla öyle Gito yada Pokut gibi popüler bir yer değil. Hiçbir tesis yok. Burada pofidik bulutlar yatağımız, yıldızlar yorganımız ama bulut denizinin hangi seviyede olacağı biraz da bulutların keyfine ve sizin şansınıza kalmış. Burada kamp yapmak isteyeceksiniz ama geceleri sık sık çatı uçuran rüzgarlardan çıkıyormuş. Özellikle de gün batımında manzara enfes ama en tepeye çıkmak yerine az altındaki köylerden izlemenizi tavsiye ederiz. Bir zirveden 15 dakikalık yürüyüşle varılan ufak bir buzul gölü var.
Nasıl gidilir
  • Sırtyayla’ya hem Arhavi tarafından hem de Yusufeli tarafından çıkış var. Ama Yusufeli yolu kabus gibiymiş. Biz Arhavi tarafından geldik. Yol tek yön, yaklaşık 3 saat ve tam böbrek taşı düşürmelik. 4×4’ünüz veya yüksek bir arabanız yoksa bizce zorlamayın. 
  • Sırt Yayla’ya gelecekseniz gün batımına denk getirmenizi tavsiye ederiz. 
  • Buraya gelen normal binek araçlar da gördük ama biz tavsiye etmeyiz.
ARTVİN MERKEZ

ATATEPE
40 ton çelik ve 10 ton bakır kullanılarak, toplam 60 ton ağırlığında, 22 metre yüksekliğindeki Artvin’i tepeden gören heykel dünyadaki en büyük Atatürk heykeliymiş. Atatürk’ün Dumlupınar’daki o meşhur düşünen pozunu tasvir ediyor. Devasa heykelin yapımı 1 yıl kadar sürmüş. Artvin halkı da heykeli oldukça sahiplenmiş. Zaten Artvinliler’in Atatürk sevgisi tartışılmaz. Heykele Artvin şehir merkezinden arabayla 4 kilometre 13 dakika yol yaparak, Yurttaş Saraç ve Yusufeli Caddeleri’ni geçerek kolayca ulaşılabiliyor. Konum için tıklayın.

CAM TERAS
2016’da hizmete açılan Artvin Hatila Vadisi Milli Parkı’ndaki camdan seyir terası, şu ana kadar Türkiye’nin en yüksek cam seyir terası. 490 metre rakımdaki terasa gelip emekleyerek ilerleyenlere şahit olduk. Cam teras merkeze 16 kilometre, 45 dakika mesafede. Yol, git gide yükselen rakımda ve oldukça virajlı. Konum için tıklayın.

HATİLA VADİSİ

Hatila Vadisi’nde tabiat tüm sadeliğiyle kollarını açmış sizi bekliyor. Karadeniz’in havasını solumak, bir köşesine oturup gönlünüzü sakinlikle doldurmak. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün koruması altında olan Hatila Vadisi Milli Parkı, dağların arasından kendine yol bulan Hatila deresi ve birçok yan derelerini içeriyor. Vadi boyunca görülen değişik kayaç türlerinin hemen hepsi derinlik volkanizmasının ürünü... Vadi yatağı yana değil daha çok derine aşınmış ve bu aşınmanın sonucundaki litolojik farklılıklardan kaynaklanan eğim kırıkları akarsularda onlarca şelaleler oluşturmuş.Milli Park 170 metre yükseltiden başlayarak 3 bin 224 metre yükseltiye kadar uzanıyor. Bu özelliği sayesinde zengin biyoçeşitliliğe ve kendine özgü görsel güzelliğe sahip. Yeraltı suları ile dağlarda biriken kar ve buzullar bölgede özellikle Hatila deresi olmak üzere 19 adet dereyi besliyor. Hatila Vadisi Milli Parkı bu yönüyle de seyrine doyum olmayan manzaralar sunmakta…Karadeniz Bölgesinde bulunmasına rağmen, Akdeniz Bölgesi bitki türlerini de içeren vadi; ayı, tilki, yaban keçisi, sansar, porsuk gibi memelileri, ötücü ve yırtıcı kuşları ve ünlü Hopa Engereği’ni barındırmakta. Ayrıca bu doğal öğelerin birleşimi, eşsiz peyzaj güzelliklerini ve zengin rekreasyonel potansiyel alanlarını oluşturuyor.

ATABARI KAYAK MERKEZİ

Artvin şehir merkezine 17 kilometre uzaklıkta 2 bin rakımlı Mersivan bölgesinde bulunan kayak severler için ideal bir yer...

KAFKASÖR YAYLASI

Artvin şehir merkezine 8 km. uzaklıktadır ve "Kafkasör Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Merkezi" içerisinde yer almaktadır. Cennet’den bir köşeye benzetilebilecek kadar doğal bir güzelliğe sahip olan Kafkasör, ağaçların ortasında yer alır. Tertemiz havası, göz kamaştıran doğal güzelliğiyle dinlenmek için oldukça müsat bir yer olan Kafkasör Yaylası’nda konaklamak için ufak boyutlarda, bungalov olarak adlandırılan evler bulunmaktadır. Kafkasöre; tatil yapmak, şehrin stresini üzerinizden atmak gibi amaçlar dışında eğlenmek içinde gidebilirsiniz. Kent ormanında bir yürüyüş yapıp, alanda bulunan restoranlarda lezzetli yemekler yiyebilirsiniz. Her yıl Haziran ayının son haftasında düzenlenen festivale katılarak, yörenin kültürel ve sanatsal değerlerini öğrenmenin yanında oldukça eğlenceli bir gün geçirebilirsiniz.
Ulaşım
Büyük otobüslerin haricinde küçük otobüs, minibüs ve otomobil ile ulaşım sağlanabilmektedir. Kafkasör Festivali'nin düzenlendiği tarihlerde Belediye Başkanlığına ait minibüsler (dolmuş) sefer yapmaktadır.


MURGUL

DELİKLİ KAYA
Delikkayada 7 metre yükseklikten akan şelalenin suyu, üzerine düştüğü kayaçtaki kireç ve kil taşlarını zamanla aşındıra aşındıra, 4 metre yarıçaplı bir delik oluşturmuş. Burayı turizme kazandıracağız diye piknik alanına çevirmişler. Keşke geçirmeselermiş. Doğal hali eminiz ki çok daha güzeldir.

YUSUFELİ

OKHTA ECCLESİA (DÖRT KİLİSE)
Yusufeli’de 1350 metre yükseklikte bir tepeye kondurulmuş yapılan Okhta Ecclesia (Dört Kilise) Manastırı, Artvin’deki önemli Gürcü ibadethanelerinden biri. Yapımı 900-1000 yılları arasında bir tarih olduğu tahmin ediliyor. Aslında 1 kilise var ama dört ana bölümden oluştuğundan ismi dört kilise. Maalesef Artvin’deki diğer Hristiyanlık dini yapıları gibi burasının da çok da özenli korunduğu söylenemez. Aslında Artvin’deki kiliseler, dini turizm açısından oldukça önemli bir değer olmasına rağmen hak ettiğinden kat ve kat daha az ilgi görüyor. Konum için tıklayın.
Bu arada Yusufeli’nin bıçakları ünlü. Bıçaklara merakınız var ise geldiğinizde Ali Tamyürek’in yerine uğrayın deriz.

YAYLALAR  KÖYÜ
Yusufeli ilçesine 62 km mesafedeki kaçkarların eteklerinde kurulu köyde konaklama ve yeme içme imkanı bulunmaktadır. Bölge her yıl kamp ve treking yapmak isteyen yüzlerce turisti ağırlamaktadır. Nasıl Gidilir Yusufeli ilçesine 62 km. mesafede olup Altıparmak köyünden itibaren minibüs ve daha küçük araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

BARHAL KİLİSESİ
Parhali Manastırı, tarihsel Tao bölgesinde, Türkiye'nin Artvin ilinin Yusufeli ilçesine bağlı Altıparmak köyünde bulunan Gürcü Ortodoks manastırıdır. 9-10. yüzyıllarda inşa edilen manastır yapı topluluğundan ana kilise ile iki şapel günümüze ulaşmıştır. Parhali kelimesi Türkçe'de Barhal biçimini almıştır.
Kilise üç nefli olup, bazilikal planlıdır ve dıştan 28,55 x 18,65 m. ölçülerindedir. Yazılı kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Bagratlı Kralları’ndan II. Bagrat tarafından 958-994 yıllarında yaptırılmıştır. Kiliseye, 15. Ve 16. yüzyıllarda bazı ekler yapılmış ve onarımdan geçirilmiştir. Bölge İslamiyet’i kabul ettiğinde yapı, kiliseden camiye dönüştürülmüştür. Yapının ortasında apsis yer almaktadır. Yanlarında ise, pastoforion odaları bulunmaktadır. Cepheden yer alan üçgen alınlıkta arkadlar görülmektedir. Yuvarlak kemerli, dikdörtgen formlu pencereler cephede bulunmaktadır. Apsis cephesinin iki yanında bulunan prothesis ve diakonikonun cepheleri yer almaktadır. Yapının doğu cephesi ve güney cephesi üç basamaklı subasman üzerindedir. Güney cephe yüzeyi, iki katlıdır. Yapı kiliseden camiye dönüştürüldüğü için cephe yüzeylerinde bazı değişimler yapıldığı gözlemlenmektedir. Kuzey ve güney kapıları moloz taş örgü kullanılarak kapatılmıştır. Orta nef, çift pahlı çatı ile yan nefler ise tek pahlı çatı ile örtülüdür. Orta nefin üzerinde yer alan çatı orijinaldir. Yapının iç mekânı, dörder adet simetrik olarak yerleştirilen, sekiz adet haçvari serbest paye ile üç bölüme ayrılmıştır. Yapının ortasında yer alan nef diğer neflere oranla daha geniş ve yüksektir. Yanlarda yer alan nefler ise birbirlerine eşit ölçülerde ve yüksekliktedir. Orta nefin doğusunda yarım daire şeklinde apsis yer alır. Apsis dışarıdan cephe duvarlarıyla kuşatıldığı için dışarı taşıntı yapmamıştır. Dört adet kare niş yer almaktadır. Apsisin üst örtüsü yarım kubbe şeklindedir. Apsisin iki yanında doğu-batı doğrultusunda yer alan dikdörtgen planlı pastoforion odaları yer almaktadır. Orta nefin batısında, dikdörtgen planlı, iki katlı galeri bulunmaktadır. Orta nef beşik tonoz ile örtülmüştür. Yapının iç kısmına camiye dönüştürülürken mihrap nişi, ahşaptan minber, vaaz kürsüsü eklenmiştir. Kuzey nef ikiye bölünmüş, mahfil katı oluşturulmuştur.

OLGUNLAR YAYLASI

Yusufeli üzerinden Altıparmak(Barhal) köyü yolu takip edilerek önce Altıparmak köyüne ulaşılır. Ardından yol yükselerek devam eder ve toprak olan bu yol zaman zaman daha çok bozulur. Önce Yaylalar köyüne ardından Olgunlar yaylasına ulaşırsınız. Altıparmak köyüne kadar virajlı ve asfalt devam eder. Altıparmak ve Yaylalar köyü arasında ise bozuk bir toprak yol vardır. Binek aracınızla oldukça yavaş ilerleyebiliyorsunuz. Yaylalar köyü ve Olgunlar yaylası arası ise 3 km'lik beton yol vardır.

BONUS GEZİLER

KAZIM KOYUNCU
Kansere kurban verdiğimiz Karadenizli sanatçı Kazım Koyuncu'yada uğramadan olmaz dimi...Kâzım Koyuncu, Laz kökenli Karadeniz müziği ile Rock'n'Roll müziği sentezleyerek kendi tarzını oluşturan Türk müzisyen, söz yazarı, oyuncu ve aktivisttir. 33 yaşında testis kanserinin akciğerlerine yayılması sonucunda vefat etmiştir.
GÜRCÜLER'İN SATAVE GEVREK FESTİVALİ
Satave Gevrek Festivali, her yıl, Temmuz sonu Ağustos başına denk gelen tarihlerde, cumadan pazara süren, 1400 rakımlı Şavşat’ın Satave Yaylası’nda Türk-Gürcü kültürünü yaşatmak için düzenlenen”Gürcü Festivali”.. Adını, bir çeşit Gürcü ekmeği olan “gevrek” ten alıyor. Zaten şenlikler boyunca gelenlere ikram ediliyormuş. Festivalde, gevrek pişirme yarışması, gevrek güzeli yarışması, konserler, havai fişek gösterileri, halk müziği amatör ses yarışmaları, halk oyunları gösterileri gibi etkinlikler oluyormuş.

İSPİR YEDİGÖLLER ERZURUM RİZE SINIRI

Rize Erzurum sınırındaki, Ovit Dağı ve Kaçkar Dağları arasında kalan Yedigöller inanın şu 3.100 metredeki manzara, o yokuşlu virajlı toprak yolu tepmeye değer. Mor Yayla, irili ufaklı tepelerin arka fonunda 7 gölü birden kuşbakışı görebileceğiniz ideal nokta. İster Rize ister Artvin isterseniz de Erzurum yönünden yola çıkın Mor Yayla tabelasından saptığınızda yol sizi otomatikman götürüyor. Tabi buraya toplu taşıma yok bu nedenle tek yol şahsi aracınızla ulaşmak. Yol oldukça bozuk ve tozu dumana katmalı. Mor Yayla’ya gelip aracınızı manzaraya karşı uygun bir yere park ettiğinizde yapacağınız en güzel şey piknik yapmak. Elbette etrafta herhangi bir tesis veya bakkal olmadığının altını çizmek gerek. Yemeğinizi suyunuzu yanınızda getirin. Günü batırıp güne bu manzara ile uyanayım diyenler içinse üzücü haber ne çadır atacak kamp alanı ne de konaklama için otel / pansiyon var. En yakın konaklama İspir merkezde. Akşam yemeğinde İspir’de kurufasulye fikri de az akıl çelici değil hani

BATUM
Artvin merkezden Batum merkeze 75 kilometre, 1 saat 45 dakikalık mesafe. Bu demek oluyor ki sadece 1 saat 45 dakika içinde Artvin’den Gürcistan sınırımız Sarp Sınır Kapısı’nı gelmiş, sınırı geçmiş ve Batum merkeze gelmişsiniz bile. Tabi sınırdaki araç kuyrukları uzarsa programda ufak tefek sarkmalar olabilir. ama aracınızı bırakıp yaya olarak geçip 5 dakikada bir kalkan minibüslere binmek zamandan kazandıracaktır. Günübirlik veya hafta sonu için, pasaportsuz, vizesiz, sadece nüfus cüzdanınız ile yurt dışına çıkmış, yeni yerler görmüş, yeni lezzetler tatmış, havanız değişmiş olarak geri dönüyorsunuz. 

Artvin’deyken özellikle de arabaylaysanız yapılabilecek aktivitelerden birisi Gürcistan’a gitmek. Üstelik bunun için ne vize gerekiyor ne de çipli ehliyet. Ruhsatınız, ehliyetiniz ve tüm yolcuların kimlikleriyle rahat rahat Gürcistan’a geçebiliyorsunuz. Tabi ki araç sahibinin arabada bulunması, eğer yoksa da araç sahibinin kullanan kişiye noterden -aracını yurt dışına çıkarma konusunda vekalet vermesi gerekli.

ARTVİN'DE NE YEMELİ

KALACO
Süzme yoğurt ve mısır unu kaynatılarak yapılan ve armut pekmezi ya da bal ile yenen bir kahvaltılık. Anlayacağınız bir nevi Karadeniz usulü “porridge” (lapa).

KAYGANA
Karadeniz’in otlu krepi. Yumurta, un, süt, maydanoz, dereotu, yeşil soğan karışımından yapılıyor. Baya hoş. Kahvaltıda da, yemek sofralarında da boy gösterebiliyor.

KUYMAK
Kolestrol ve kalori bombası kuymağı yiyen pişman, yemeyen pişman. Tipi ve mantığı muhlamaya benzese de kuymak içinde kullanılan peynirin farklılığı nedeniyle hem tadı, hem de dokusu daha farklı. Evlerde ana yemek olarak da, kahvaltıların assolisti olarak da karışınıza çıkabiliyor.

YOĞURTLU SİLOR
Silor Artvin’e özgü bir yufka yemeği. Hamur yoğrulup yufka açılıyor, sonra incecik bir dürüm haline getirilip, 1,5 -2 cm civarında aralıklarla doğranıyor. Sacda ya da fırında piştikten sonra bu yufkaların üstüne kaynar su, bol yoğurt ve müthiş tereyağı dökülüyor.

MISIR EKMEĞİ (ÇADİ)
Mısır ekmeği Artvin de dahil bütün Karadeniz sofralarının vazgeçilmezi. Hatta ünü ve lezzeti çoktan Karadeniz’in dışına da çıkıp İstanbul’daki bilimum balık restoranının demirbaşı olmuş durumda. Mısır ununa tuz, süt, yoğurt, bol tereyağ katılarak hazırlanıyor. Bazı yerlerde ismi Gürcüce ismi “çadi” olarak da geçiyor. Ayrıca bayat mısır ekmeklerini ziyan etmememin bir yolunu da bulmuş Karadeniz insanımız! Bayat mısır ekmeklerini minik minik doğrayıp üstüne eritilmiş tereyağı ve ham çökelek ekleyip ortaya “kalaco”nun kardeşini çıkarmışlar.

HAMSİLİ EKMEK
Hamsili ekmek hamsi, pırasa, salça ve keyfinize göre kattığınız diğer sebzelerle yapılıyor. Tabiki birçok Karadeniz yemeğinde olduğu gibi hamsili ekmeğin de vazgeçilmez malzemesi mısır unu. Biz buna bayıldık.

CEVİZLİ KETE
Kete, mayalı hamurla yapılan bir çeşit ekmek. Genelde resimdeki gibi yuvarlak oluyor. Cevizli kete desek de aslında kete kavurmayla da, kuymakla da, pekmezle de tercih edilebiliyor.

LAZ BÖREĞİ
Laz böreği Karadeniz’de birçok bölge de görülüyor. Baklava, börek ve muhallebinin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir tatlı desek yanlış olmaz. Süt, yumurta, un, şeker, yufka, limon suyu ve bol tereyağıyla yapılıyor. Yani tadı tesadüf değil, içinde yok yok! Adının börek olması da sizi yanıltmasın, bolca şerbetli bir tatlı, içinde de muhallebi var.

KARALAHANA SARMASI
Karadeniz mutfağının en bereketli sebzesi karalahana. Sarmasından, kavurmasına, çorbasından turşusuna aklınıza ne gelirse bu yörede bolca tüketiliyor. Ama aralarından en ünlüsü hiç şüphesiz karalahana sarması.

KARALAHANA KAVURMASI
Karalahananın kavrularak değerlendirildiği versiyonu. Gürcü mutfağında da sıkça rastlanıyor. İçinde fasulye, buğday gibi bakliyatlar da oluyor. Aynısının pazıdan yapılanına da Çarğala deniyor.

TURŞU KAVURMASI
Turşusunun yağda kavrularak pişirilmesiyle yapılan pratik ötesi bir yemek. Artvin’de en yaygın olarak fasulye turşusundan yapılıyor ama araya lahana turşusu veya kornişon da katılarak yapılan varyasyonları da var.

ŞALGAM YEMEĞİ
Zor geçen kışlarıyla meşhur Artvin’de kök sebzelerden yapılan yemekler kışın vazgeçilmezleri arasında. Özellikle biraz pirinç ve salçayla yapılan şalgam (pancar) yemeği en sık yapılan kış yemekleri arasında.

HAMSİLİ PİLAV
Artin’de de görülen bir Karadeniz klasiği da hamsili pilav. Fıstıklı, kuş üzümlü, dereotlu, soğanlı, maydanozlu pilavın Karadeniz’den çıkma taze hamsi ile buluştuğu bu lezzet, sadece Artvin’in değil tüm Karadeniz’in en damat çatlatan lezzetlerinden biri.

BENEKLİ ALABALIK
Biz ki deniz balığından başka balık pek de beğenmeyenler bu benekli alabalığa bayıldık. Deniz balığı gibi lezzetli. Çiftliklerdeki alabalık türü ile karıştırılmamalı.

CAĞ KEBABI
Artvin’de cağ kebabı yani Artvinlilerin tabiriyle yatık döner ne arar demeyin biz böylesini Erzurum’da yemedik.

ARTVİN'DE YEMEK MEKANLARI

ARTVİN MERKEZ

SİLOR
Kuşçu’nun Yeri: Kafkasör’e çıkmadan Katrevan’daki mekanda Ayşe Teyze’nin siloru ve et yemekleri çok meşhur. Konum için tıklayın.

BOMBA
Bombacı Burhan: Bomba aslında içine yumurta kırılmış, karışık bir tost çeşidi. Ekmek arası sucuklu yumurta gibi. Bayılanı da var biraz ağır diyeni de ama deneyecekseniz tek adres Burhan ustanın yeri. Konum için tıklayın.

BORÇKA

GÜRCÜ MUTFAĞI
Tema Konuk Evi: Macahel, Camili Köyü’ndeki Tema Konuk Evi’nde hem konaklayabiliyor hem de Gürcü-Artvin mutfağından geleneksel lezzetlerin tadına bakabiliyorsunuz. Biz Ayşe Hanım’ın elinden çıkma lahana, lor çorbası, Gürcü tavuğu ve şerbetli silor tatlısından oluşan soframızı silip süpürdük. Konum için tıklayın.

KARALAHANA SARMASI
Meroli Ev Pansiyon & Yöresel Tatlar: Karagöl’ün 8-10 kilometre yakınında, ev yemekleri yapan bir işletme.Karalahana sarması parmak yedirtiyor. Konum için tıklayın.

MACAHEL BALI
Macahel’in balı meşhur. Macahel’e geldiğinizde mutlaka bal alın.Siz de bizim gibi bir arıcılık turu yapabilir, ya da direkt hazıra konarak bu müthiş ballardan alabilirsiniz. Organize etmek ya da evinize bal sipariş etmek için Mehmet Abi’yi arayabilirsiniz. Tel: 0534 762 38 78 Konum için tıklayın.

ALABALIK
Mavi Ay Alabalık Üretim Ve Dinlenme Tesisleri: Çifte köprünün orada.İskorpit tavası, alabalığı, mıhlaması ve mısır ekmeği ünlü. Konum için tıklayın.

BENEKLİ ALABALIK
Tema Konuk Evi: Haftanın belli günleri akşam yemeğinde benekli alabalık oluyor. Hem de çiftlikten değil, dereden. Ama misafir sayısı kadar avlanıyor, gitmeden mutlaka telefon açın deriz. Balık bulamasanız bile birçok ev yapımı Gürcü yemeği deneyebileceğiniz bir yer. Konum için tıklayın.

SÜTLAÇ
Keyf-i Ziyafet: Ev yemekleri yapan bir işletme, her şeyi çok güzel ama özellikle sütlaçı bir harika! Konum için tıklayın.

GÜRCÜ EV YEMEKLERİ
Sevda Hanım’ın Ev Pansiyonu: İremit Köyü’nde Tel: 05364562411

HOPA

KRİSTAL PİDE
Hopa’nın en çok sevilen pide salonlarından. Kavurmalı yumurtalı ve sebzeli pidesi spesiyali. Konum için tıklayın.

LİMAN PİDE
Karışık ve kavurmalı pidesi ünlü. Ortam salaş. Konum için tıklayın.

ARDANUÇ

DEDE CAĞ KEBABI
Etseverler, ölmeden önce yenilecekler listenize mutlaka Ardanuç’ta cağ kebabını yazın. Ersin Dede’nin yeri de cağ kebabı için en doğru adres. Aman dikkat öğleye kadar gidin bitiyor. Konum için tıklayın.

YILDIZ CAĞ KEBABI
Dede Cağ kebap için geç kaldığımızdan hemen yakınındaki Yıldız restorana girdik. Cağ kebabı bizce ef-sa-neydi. Konum için tıklayın.

ŞAVŞAT

LAŞET ALABALIK TESİSİ
Şavşat Karagöl Milli Parkı sınırındaki Laşet, aslında hem restoran hem de motel olarak işletilen bir yer. Kendi balık çiftliğinde yetiştirdiği ve güveçte tereyağında sunduğu kırmızı benekli alabalıkla ünlü. Döneri de meşhur ama öğlene kadar bitiyor. Dere kenarında, yeşillikler içinde bir yer. Konum için tıklayın.

AGARA SAKLI BAHÇE
Karagöl dönüşü, Ümit Abi’nin yerinde alabalık ve köy ekmeği yiyebileceğiniz sevilen mekanlardan. Konum için tıklayın.

ŞAVŞAT EVİ
Yavuzköy’de yöresel yemekleri tatmak için uğrayabileceğiniz geleneksel mimaride bir ahşap konak. Peynir eritmesi, silor ve açma ketesi süper. Kahvaltı için de iyi bir seçenek. Konum için tıklayın.

PİDE
Şavşat Karadeniz Pide Salonu: Artvinli Evde Yoklar’a göre pideleri güzelmiş ama ondan da öte tam bir doğa gönüllüsü İbrahim Özbek’le muhabbet etmeniz tavsiye ediliyor. Konum için tıklayın.

ARHAVİ

ZELZELE TOST
Zelzele Aydın’ın Yeri: Eski sahil yolundaki Aydın’ın yeri çay bahçesinde Arhavi’nin ünlü “zelzele tost”unu deneyebilirsiniz. Bu tostu içinde anne köftesi olan tost olarak düşünebilirsiniz. Konum için tıklayın.

ALABALIK
Lome Alabalık Çiftliği: Doğa içinde ahşap çardaklardan oluşan bir mekan. Alabalığı, mıhlaması, buğlama balıkları ve ızgara etleri öneriliyor. Serpem kahvaltısı da güzel. Konum için tıklayın

ARTVİN FESTİVALLERİ
 
Yusufeli Geleneksel Karakucak Güreşleri Festivali
Spor / Güreş Artvin / Yusufeli Tahmini Tarih
Başlama:03.10.
Bitiş:04.10.
 
Artvin Borçka Macahel Saf Kafkas Arı Ve Bal Festivali
Yeme-İçme / Bal Artvin / Borçka Tahmini Tarih
Başlama:21.08.
Bitiş:22.08.
 
Uluslararası Arhavi Kültür Ve Sanat Festivali
Turizm Kültür Sanat / Turizm-Kültür-Sanat Artvin / Arhavi Tahmini Tarih
Başlama:19.08.
Bitiş:23.08.
Artvin Motofest
Motor Sporları / Motosiklet Artvin / Artvin Tahmini Tarih
Başlama:31.07.
Bitiş:02.08.
 
Dalahet Yayla Şenlikleri Ve Boğa Güreşleri
Turizm Kültür Sanat / Yayla Artvin / Ardanuç Tahmini Tarih
Başlama:26.07.
Bitiş:26.07.
 
Uluslararası Tulum Ve Müzik Festivali
Müzik / Konser Artvin / Borçka Tahmini Tarih
Başlama:27.07.
Bitiş:27.07.
 
Çurispil Yaylası Efkari Aşıklar Şenliği Ve Karakucak Güreşleri Festivali
Spor / Güreş Artvin Tahmini Tarih
Başlama:18.07.
Bitiş:18.07.
 
Hopa Kültür Sanat Ve Deniz Festivali
Artvin / Hopa Tahmini Tarih
Başlama:16.07.
Bitiş:19.07.
Uluslararası Kafkasör Kültür Turizm Ve Sanat Festivali
Turizm Kültür Sanat / Turizm-Kültür-Sanat Artvin / Artvin Tahmini Tarih
Başlama:25.06.
Bitiş:28.06.
 
Meydancık Satave Gevrek Festivali
Yeme-İçme / Gastronomi - Yemek Artvin / Şavşat Tahmini Tarih
Başlama:01.08.
Bitiş:02.08.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder