23 Nisan 2020 Perşembe

SİENA

Seyahatin Önündeki Tek Engel Kapının Eşiğidir.

İtalya’da, filmlerde gördüğümüz Orta Çağ döneminden kalma bir şehir gezmek istiyorsanız, Floransa’ya sadece 70 dakika mesafede yer alan Siena kenti olacaktır. Floransa’dan günübirlik ziyaret ile gidebileceğiniz bu kentin tarihi şehir merkezinin UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesinde olduğunu hatırlatalım. 14. yüzyılda yaşanan ve “Kara ölüm” olarak adlandırılan veba salgınının hüzünlü izlerini tarihi yapılarında görebileceğiniz Siena, İtalya’nın coğrafi anlamda en güzel bölgelerinden birisi olan Toskana’da yer alıyor. 2. Dünya Savaşı’nın yıkımından ve İtalya’daki modernleşme hareketinden etkilenmemiş.
 Siena, Toskana bölgesinin çok turistik olmayan ama gittiğinizde de etrafa bakmaktan yürüyemeyeceğiniz bir Ortaçağ şehri. Üç tepe üzerine kurulmuş olan bu şehir İtalya’da dokusunu yitirmemiş gerçekten çok iyi korunmuş ve başka milletlerden çok asıl İtalyanların yaşadığı doğal güzelliğiyle ve taş binalarıyla büyüleyen bir şehir. Unesco Dünya Mirasında yer alan Siena, kahverengi taş binaları ve meydana doğru uzanan Arnavut kaldırımlarıyla size sokakta yürürken bir labirentteymiş gibi bir his verecek. Tren garından meydana doğru yürümeye başladığınızda meydana giden birçok sokak olduğunu fark edeceksiniz ve kaybolmanıza imkan yok çünkü bütün sokaklar eski tarihi Piazza del Campo meydanına çıkıyor. Bu meydan Avrupa’nın en büyük meydanlarından biri olarak kabul ediliyor.

SİENA GEZİLECEK MEKANLAR
Yüzölçümü açısından küçük bir şehir olan Siena’da konaklama için şehir merkezindeki otelleri tercih ederseniz, gezilecek yerlere rahatça ulaşabilirsiniz.

PİAZZA DEL CAMPO MEYDANI
Piazza Del Campo Meydanı, kentin tarihi merkezinin kalbinde yer alıyor. Meydan, kentin atmosferini hissetmek ve fotoğraf çekmek için ideal. Orta Çağ’dan itibaren pazar alanı ve geleneksel at yarışları için pist olarak kullanılan meydanın çevresi Siena’nın simgesi haline gelmiş tarihi yapılarla dolu. Alanda ziyaret edebileceğiniz yapıların başında Palazzo Pubblico, Torre del Mangia, Cappella di Piazza ve Fonte Gaia geliyor. Kentin ana meydanı ayrıca sık sık kültürel etkinliklere sahne oluyor.

PALAZZA PUBBLİCO
Geçmişte Podesta ve Dokuzlar Meclisi’nden oluşan cumhuriyet hükumetinin kullandığı Palazza Pubblico’nun inşasına 1297 yılında başlanmış. Yan tarafından yükselen Mangia Kulesi ile birlikte Siena’nın ana meydanının en gösterişli yapısı olarak görülen belediye binasının dış kısmı, Gotik stille zenginleştirilmiş İtalyan Orta Çağ mimarisinden izler taşıyor. Neredeyse her odası fresklerle süslenmiş olan sarayın ilk katında günümüzde Museo Civico faaliyet gösteriyor. Bu müzede inceleyebileceğiniz eserler arasında Medici Hanedanı’na ait eşyalar bulunuyor.

MANGİA KULESİ
1325 -1348 yılları arasında inşa edilen Mangia Kulesi (Torre Del Mangia), kilisenin devletle eşit güçte olduğunu vurgulamak için Siena Katedrali ile aynı yükseklikte tasarlanmış.88 metrelik uzunluğuyla döneminin en yüksek yapıları arasında yer alan kule, bölge mimarisinin vazgeçilmez malzemesi olan toprak renkli tuğlalar kullanılarak inşa edilmiş. Tepesi beyaz mermer kaplı olan tarihi yapının çıkılmasına izin verilen katlarından kentin eşsiz manzarasını seyredebilir ve fotoğraf çekmeye uygun pozlar yakalayabilirsiniz.

SANTA MARİA ASSUNTA KATEDRALİ
Mimari açıdan zenginliğini Nicola ve Giovanni Pisano’nun çalışmalarına borçlu olan Santa Maria Assunta Katedrali (The Duomo), Duomo Meydanı’nda yer alıyor. Gotik mimarinin İtalya’da önde gelen yapılarında birisi sayılan katedral, Siena’nın toprak kızılı binalarının arasından beyaz rengiyle kolaylıkla seçilebiliyor. İnşasına 1229’da başlanan ve kubbesi 1264 yılında tamamlanan dini yapının en dikkat çekici bölümlerini duvar, tavan ve şapel süslemeleri oluşturuyor. The Duomo içerisinde ayrıca sanat müzesi Museo dell’Opera del Duomo’yu ve mezar odası Siena Crypt’ı ziyaret edebilirsiniz. Müzede katedralden alınmış mimari ve sanatsal yönden etkileyici eserler sergileniyor. İnşası katedralle paralel tamamlanan bodrum katını görülmeye değer kılan özelliği, eşsiz güzellikteki duvar resimleri.

PALİO Dİ SİENA
Kökenleri Orta Çağ’a kadar uzanan Palio di Siena, yılda iki defa Piazza Del Campo Meydanı’nda düzenlenen bir tür at yarışı. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı yerel halk için çok büyük önem arz eden bu yarışı izlemek için 2 Temmuz veya 16 Ağustos tarihlerinde şehirde bulunmanız gerekiyor. Kentin en çok ilgiyi çeken etkinliğinden önce ve sonra gerçekleştirilen aktivitelerle meydana yarışı izlemeye gelen topluluğun heyecan katsayısı daha da üst seviyelere çıkartılıyor. Siena’nın 18 mahallesinin birbiriyle yarıştığı, genelde jokeylerin yarısının attan düşerek yarış dışı kaldığı bu geleneksel etkinliği 10 - 30 Euro arası ücret ödeyerek, çevredeki yapıların balkonlarından en iyi açıyla izleyebilirsiniz.

THE PİNACOTECA NAZİONALE
14. yüzyılda inşa edilmiş Brigidi ve 15. yüzyıldan kalma Buonsignori sarayları içerisinde faaliyet gösteren The Pinacoteca Nazionale, 1932 yılında ziyarete açılmış. Kent merkezindeki ulusal müzede ağırlıklı olarak geç Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinde İtalyan sanatçıların yarattıkları tablolar sergileniyor. Kültürel tesisin 1977 yılında açılan heykel galerisi ise yine aynı dönemde üretilmiş eserlere ev sahipliği yapıyor. Müze, bölgenin sanatsal birikimi hakkında bilgi sahibi olmak için eşsiz bir yer.

PALAZZO SALİMBEİ
Adını bulunduğu meydandan alan Palazzo Salimbei, Siena’nın eski tüccar ailelerinden biri için Gotik tarzda 14. yüzyılda inşa edilmiş. 3 binadan oluşan, dikdörtgen şekilli saray, Palazza Pubblico’dan ilham alınan bir tasarımla 19. yüzyılda yenilenmiş ve günümüzdeki görünümünü kazanmış. Bahçesinde Başdiyakoz Sallustio Bandini’nin bir heykelinin bulunduğu yapı, günümüzde dünyanın en eski bankalarından birisi olarak anılan Banca Monte dei Paschi di Siena’nın merkez ofisi olarak kullanılıyor. Binayı ziyaret ettiğinizde bankanın kurucusu Monte dei Paschi tarafından toplanmış bir koleksiyonu görebilirsiniz.

FONTE GAİA
Piazza Del Campo’da yer alan Fonte Gaia’nın inşası 1342 yılında tamamlanmış. O dönem suyu borularla 25 kilometre ötedeki kaynaktan sağlanan çeşmenin dekoratif ögeleri ise 1419’da Jacopo della Quercia tarafından tasarlanmış. İsmini Yunan mitolojisinde yeryüzünü simgeleyen ve diğer tanrıları doğuran tanrıçadan alan tarihi yapının yan kabartmalarında Tevrat’ın ilk kitabı olan Yaratılış’taki “Âdem’in Yaratılması ve Cennet Bahçesi’nden Kovulma” hikâyesi konu alınmış.

VİA BANCHİ Dİ SOPRA
Seyahat ettikleri kentte alışveriş yapmaktan hoşlanan gezginler için ideal olan Via Banchi di Sopra kıyafet, çanta ve ayakkabı satışı yapan mağazalarıyla ün kazanmış. Üzerindeki Orta Çağ yapıları ile oldukça hoş bir görünüme sahip olan caddeyi araç trafiğine tamamen kapalı olduğu için rahatlıkla gezebilirsiniz. Cadde, fotoğraf çekmek için de uygun atmosfere sahip.

SAN FRANCESCO BAZİLİKASI
İlk olarak 1228-1255 yılları arasında inşa edilen San Francesco Bazilikası (Basilica of San Francesco), günümüzdeki dış görünümünü 14. ve 15. yüzyıllardaki genişletme çalışmalarıyla kazanmış. Dilenci Topluluğu’nun ricasıyla geniş kitleleri içine alacak şekilde tasarlanan dini yapının 1655’te çıkan yangında zarar gören iç kısmı ise 19. ve 20. yüzyıllarda yenilenmiş. 

SAN GİOVANNİ VAFTİZHANESİ
 Camaino di Crescentino tarafından 1316-1325 yılları arasında inşa ettirilen San Giovanni Vaftizhanesi (Siena Baptistery of San Giovanni), kendisiyle aynı ismi taşıyan meydanda yer alıyor. Tasarımında Gotik stil tercih edilen binanın üst kısmı bitirilememiş; ancak iç mimarisi oldukça görkemli bir tarzda dekore edilmiş. Vaftizhanenin iç duvarlarındaki resimleri Vacchietta ve öğrencileri çizerken; heykelleri Donatello, Lorenzo Ghiberti, Giovanni di Turino gibi dönemin ünlü sanatçıları tasarlamış.

YEMEKLER
Siena Toscana’nın merkezinde olmasından dolayı lezzetli etler, sebzeler ve aromatik baharatlı yemekleri bulabileceğiniz bir şehir. Bütün restoranların meydan da toplanması da gelen turistlerin oldukça işine yarıyor ve güzel yanı da yerel veya turistik bütün restoranları bulabilirsiniz. 

RİBOLLİTA
Toskana bölgesinde ve tabi ki Siena’da en çok tüketilen çorba çeşidi Ribollita, bir nevi sebze çorbası. İçerisinde domates, sarımsak, karalahana, fasulye, barbunya, kereviz gibi malzemeleri olan çorba Siena halkı tarafından oldukça fazla tercih ediliyor. Üzerinde tere yağında kızartılmış acılı ekmek parçaları ile servis ediliyor. Kıvam olarak çorbalara göre biraz koyu kalıyor ancak içerisinde bu kadar sebze olması ve kıvamı nedeniyle denememezlik etmeyin ve Ribollita’ya kesinlikle deneyin.

Ribollita için önerilen mekan: Osteria Le Logge.

CROSTİNİ NERİ
Toskana bölgesinin leziz et ürünlerinden denemek isterseniz Crostini Neri yöresel nefis yemeklerinden biri. Ana yemekten ziyade başlangıç yemeği olarak kabul ediliyor. Crostini Neri, kızarmış ekmek üzerinde servis edilen tavuk ciğeri. Ciğerin yanında salam, jambon gibi et ürünleriyle servis ediliyor. Ekmek kızartıldıktan sonra üzerine bir miktar zeytinyağı dökülüyor sonra etlerini üzerine yerleştirip sos olarak da peynir, fesleğen ve çam fıstığı konuluyor.

Crostini Neri için önerilen mekan: Osteria il Carroccio.

BRUSCHETTA
İtalya’da Bruschetta’nın birçok çeşidini genelde barlar da aperitivo saatlerinde veya restoranlar da başlangıç menüsünde bulabilirsiniz. Bruschetta, kızartılmış ekmeğin üzerine sarımsak sürülüp zeytinyağı gezdirilerek üzerine küp küp doğranan domateslerin doğranması ve pesto sos veya sadece fesleğen konulması ile hazırlanır. Oldukça lezzetli olup ana yemeği beklerken açlığınızı bastırması için oldukça uygun bir seçenek ki zeytinyağı cenneti olan İtalya’dan da Bruschetta yemeden dönülmemeli. Özel bir ekmek olan Paisano kullanılıyor. Tercihe göre üzerine biraz da kekik eklenebilir. İtalyanlar bunu çok sık tüketiyorlar ve kesinlikle ev yemeklerinde bile ana yemeklerinden önce tüketiyorlar. Siena’da ise genellikle sadece sarımsaklı ekmek olarak geçen üzerinde malzeme bulunmayan sadece mozarella peyniri ve sarımsak ile servis edilen Bruschetta tüketiliyor. Bruschetta’nın nadir de olsa bal ve koyun peyniri ile çeşitlendirilmiş türleri de mevcut.

PAPPARDELLE SULLA LEPRE
Dünya’nın belki de en çok makarna tüketen ülkesi olan İtalya’da Siena şehrinde de bir makarna çeşidinin favori olmaması söz konusu olamazdı tabi ki. Pappardellesulla Lepre benim gezdiğim kadarıyla sadece Siena’da tattığım tavşan etli bir makarna çeşidi. İçerisinde domates, soğan, havuç ve çeşitli baharatlar bulunan makarna biraz Bolognese soslu makarnayı andırsa da tavşan eti olmasından dolayı farklı bir tada sahip olduğunu hemen anlayacaksınız. Makarna çeşidi ise Pici olarak geçen kalın bir makarna türü. Siena’da av hayvanı eti oldukça fazla tüketiliyor. Ancak bu makarna çeşidini Siena’da her yer de bulamayabilirsiniz bu sebeple restorana sadece bu makarnayı yemek için oturacaksanız öncesinde menüye bir göz gezdirmeniz de fayda olabilir.

Pappardellesulla Lepre için önerilen mekan: La Taverna del Capitano.

SCOTTİGLİA
Scottiglia, sebze ve et ile pişirilen bir çeşit güveç yemeği. İsteğinize göre ya tek çeşit et ya da karışık etler ile hazırlanıyor. Domuz eti yememe konusunda hassassanız kesinlikle siparişinizi verirken bunu belirtin çünkü İtalya’nın genelinde olduğu gibi Siena’da da fazlasıyla domuz eti tüketiliyor. İçerisinde domates, soğan, sarımsak ve çeşitli sebzeler bulunuyor ve kırmızı şarap kullanılıyor. Bazı yerler de yanında içerisinde mısır, yeşil soğan bulunan patates püresi ile servis ediliyor. Çok sulu bir kıvamı yok. Scottiglia’yı genel de yerel yemeklerin satıldığı restoranlar da bulabilirsiniz.

Scottiglia için önerebileceğim mekan: Osteriadi Castelvecchio.

PECORİNO Dİ CRETE
Pecorinodi Crete, koyun ve keçi sütünden yapılan bir peynirdir. Parmesanı andırır ancak çok daha sert ve tuzlu bir peynirdir. Yemekler de sadece rendelenmek üzere kullanılabilir. Pecorinodi Crete genelde yıllandırıldıktan sonra tüketiliyor bu bakımdan da parmesan ile de benzerlik göstermektedir. Çok yoğun bir kokusu vardır. Bu peynirin bazı çeşitlerinde kuru yemiş tadı da alabilirsiniz. Üzerine biraz zeytinyağı döküp servis edilmiş hali en iyi tüketme şeklidir. Her restoran da bulamayabilirsiniz çünkü turistler tarafından çok bilinmiyor ancak marketlerden de satın alabilirsiniz.

FİORENTİNA STEAK
Hayvancılığın oldukça gelişmiş olduğunu bildiğimiz Toskana bölgesinde elbette ki Siena’da ne yenir sorusuna çoğu kişi et olarak cevap verecektir. Bölge de yetişen Fiorentina sığırının etinden yapılan Fiorentina Steak iyi pişirildiğinde oldukça lezzetlidir. Genel de yanında küçük ama bol yeşillikli bir salata ile servis yapılır. Dilerseniz yanında Toskana bölgesinin meşhur kırmızı şaraplarından birisiyle etleri götürmek bir hayli keyifli olacaktır...

Fiorentina Steak için önerilen mekan: Osteria Enoteca Sotto Le Fonti.

CAVALLUCCİ
Cavallucci içine bal, tarçın, isteğe bağlı ceviz konulan ve üzerine pudra şekeri serpiştirilerek servis edilen bir çeşit kurabiyedir. Siena deyince ilk akla gelen kurabiyedir. Adeta şehrin ziyaret edilmesi gereken yerleri gibi yenilmesi gereken kurabiyesidir. Siena’ya özgüdür ve ilk olarak burada yapılmıştır. Genel de yılbaşı zamanlarında çokça tüketilir. Bir İtalyan’ın evine giderken götürebileceğiniz güzel lezzetlerden birisidir. Cavallucci’nin Türkçe karşılığı “küçük atlar” olarak geçiyor. Günümüz de satılan Cavallucci üretilmeden önce Cavallucci’nin atası diyebileceğimiz Biriquocoli, Lorenzo adında bir İtalyan tarafından yapılmıştır. İsminin at ile bağlantılı olmasının bir hikayesi de Siena’nın zengin aristokrat kişilerinin ahırlarında çalışan at bakıcılarının ahır da çalışırken genellikle bu kurabiyeden atıştırması dır. Cavallucci’nin en lezzetli halini bulabileceğiniz yer şüphesiz Nannini pastanesidir.

PANFORTE
Panforte’nin tarihi 13.yy kadar uzanıyor. Panforte çeşitli baharatlar, bal, pudra şekeri, meyve parçaları ve kuru yemişlerden oluşan bir tür kek. Panforte ismi içeriğinin enerji vermesi açısından yüksek olduğu için. Eskiden bu keki acı biber ile de yaparlarmış o zaman ismine Panpepato denirmiş ancak günümüz de biberlisini pek görmeniz mümkün değil. Siena halkı bu keki genelde kahvenin yanında veya sabahları kahvaltının yanında küçük bir parça yiyerek tüketiyorlar. Panforte’nin en iyisini yemeniz için de adres tabi ki yine Nanni oluyor. Nanni pastane olarak Siena’nın en iyi pastanesi kabul ediliyor ve fiyatları da oldukça uygun.

CANTUCCİ
Cantucci bir çeşit bademli İtalyan bisküvisi. İki kere fırınlanmasından dolayı çıtır çıtır ve ağızda dağılıyor. Genel de yemeklerden sonra hafif atıştırmalık tatlı olarak yeniyor. Genellikle geleneksel Vin Santo tatlı şarabı ile ikram ediliyor. Cantucci’nin anlamı iki kere pişmiş demek. Cantucci un, şeker, yumurta ve badem ile hazırlanıyor ve içerisine zeytinyağı ilave ediliyor. Cantucci’yi sade de yiyebilirsiniz ancak Vin Santo şarabının içine batırarak yediğiniz de daha iyi bir tat alacağınıza emin olabilirsiniz.

KONAKLAMA
Siena, üzüm bağları ve zeytin bahçeleriyle Toskana Bölgesi’ndeki en güzel şehirlerden biri. 3 tepeye yayılmış şehir Palio isimli geleneksel at yarışlarıyla da ünlü. İtalya’nın en lezzetli şaraplarının üretildiği, hatta adını Chianti üzümünden yapılan şaraplara da veren kentin kuzeyindeki Chianti Bölgesi’nin belki de tüm İtalya’daki en nefes kesici güzellikteki yer kabul edildiği Siena, geri dönmek istemeyeceğiniz destinasyonlardan biri. Şehir merkezi dışında kalan bölgeleri saymazsak konaklamak için Siena’da tercih edebileceğiniz üç bölge olduğunu söyleyebilirim. 

TERZO Dİ CİTTA
Postierla Meydanı, Papesse Meydanı, Ceneri di Sant’Ansano Şapeli, Duomo’su ile Siena’da görülebilecek tarihi yapılardan sayıca en çoğuna sahip olan Terzo di Citta’da ayrıca sayısız irili ufaklı meydan ve kilise de yer alıyor. Aslında tarih bütün İtalyan kentlerinde, ve neredeyse şehrin her yerinde insanın karşısına çıkıyor ancak Terzo di Citta baştan sonra tarihten ibaret. Müze, kilise, eski meydanlar gibi tarih odaklı bir seyahat yapanlar için Siena’da nerede kalınır sorusunun cevabı.

TERZO Dİ CAMELLİA
Adını bir zamanlar şehir kapısı olan Porta Camollia’dan alan bölge şehrin daha çok alış veriş, finans ve modern eğlence merkezi. Kısacası Siena’nın modern yüzü diyebiliriz. Buna rağmen bölgede tarihi yapılar da yok değil. Salimbeni Meydanı, Tolomei Meydanı, Santa Maria Bazilikası Terzo Di Camollia’da yer alan tarihi yerlerden. Konaklama seçenekleri, daha az turistik olduğu için, Terzo Di Citta’ya göre daha uygun fiyatlı.

TERZO Dİ S. MARTİNO
Del Campo Meydanı çevresinde şekillenen Terzo di S.Martino Bölgesi şehrin en güzel manzarasını seyredebileceğiniz Del Mangia Kulesi’ne de ev sahipliği yapıyor. Dar, eski sokaklar, küçük meydanlar ve irili ufaklı kilise ve şapeller açısından zengin olan bölgede konaklama seçenekleri de oldukça fazla.

OTEL ve REZERVASYON
İtalya’nın kır yaşamı ve üzüm bağlarıyla öne çıkan Siena’da konaklama ücretleri ülkenin diğer kesimlerinden çok farklı sayılmaz aslında. Eğer hostellarda kalmayı tercih eden sırt çantalı bir gezginseniz gecelik ücretler sizin için 20 USD civarındaSiena ile ilgili söylemek istediğim bir diğer konu da şehirde yıldızlı otelden çok daha fazla herhangi bir yıldız sınıflandırmasına girmeyen oteller olduğu. Bir kaç otel ayrıntıları vereyim.

HOTEL PALAZZO RAVİZZA ( CİTTA BÖLGESİNDE)
1924 yılından bu yana aynı aile tarafından işletilen Hotel Palazzo Ravizza eski bir konakta hizmet veriyor. Siena’nın tarihi merkezinde olmasının yanı sıra bir yönüyle tarla ve bahçelere de bakan otelde bir restoran da yer alıyor. Pian Dei Mantellini otobüs durağına 100 metre mesafede yer alan oteli yoğun bir programla kentin her yerini gezmek isterken, zaman zaman keyifli bir otelde dinlenmeyi de tercih edenlere öneririm. İtalya’yı araba kiralayarak keşfedenler için otelin kendine ait ücretsiz bir otoparkı da olduğunu söylemeliyim.
Oteli incelemek ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.

3★ HOTEL DUOMO (CİTTA BÖLGESİNDE)
Piazza Posterlia otobüs durağından 200 metre uzaklıkta bulunan Hotel Duomo tarihi kent merkezinin kalbinde yer alıyor. Restore edilmiş tarihi bir binada servis veren otel Siena Ulusal Resim Galerisi, Arkeoloji Müzesi, Siena Katedrali, Campo Meydanı, San Domenico Bazilikası gibi tüm tarihi yapılara birkaç yüz metre mesafede. Modern ve konforlu bir şekilde dekore edilmiş 20 odalı bir otel.
Oteli incelemek ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.

5★ GRAND HOTEL CONTİNENTAL SİENA
17. YY Rönesans stili bir binada hizmet veren Grand Hotel Continental Siena şehirdeki bulabileceğiniz en keyifli 5 yıldızlı seçenek. Antika mobilyalarla zevkli bir şekilde dekore edilmiş otel tarihi şehrin içinde yer alıyor ve San Cristoforo, Mangia Kulesi, Siena Katedrali, Campo Meydanı gibi turistik yerlere yürüyerek birkaç dakikada ulaşılabiliyor. 
Oteli incelemek ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.

4★ NH SİENA (Camollia Bölgesi’nde)
NH Oteller Zinciri’nin bir üyesi olan NH Siena bünyesinde bir fitness salonu, restoran ve bar yer alıyor. Modern ve şık bir şekilde dekore edilmiş otel San Domenico Bazilikası, San Cristoforo, Santa Caterina Konağı, Siena Katedrali ve Campo Meydanı’na birkaç dakikalık yürüme mesafesinde. Merkez dışına çıkmak isterseniz hemen önünde bir otobüs durağı da bulunan 129 odalı otelin en iyi odaları ise üst katlarda San Domenica Bazilikası manzaralı olanlar.
Oteli incelemek ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.

3★ ANTİCA TORRE (S.Martino Bölgesi’nde)
Tarihi şehir merkezinde yer alan diğer oteller gibi restore edilmiş, tarihi bir binada (aslında bir çeşit kule) hizmet veren 8 odalı Hotel Antica Torre’ye 100 metre mesafede Oliviera otobüs durağı yer alıyor. Mangia Kulesi, Campo Meydanı, Dolce Siena, Chigi Saracini Sarayı ise otele en yakın turistik yapılar arasında. Konforlu, temiz ve uygun fiyatlı bir konaklama seçeneği arayanlar için.
Oteli incelemek ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.

4★ VİLLA SCACCİAPENSİERİ (Merkez dışında)
 Siena’nın hemen dışında yemyeşil bir bölgede yer alan Villa Scacciapensieri geniş bahçesi ve yüzme havuzu ile son derece keyifli bir seçenek. Tarihi bir yapıda yer alan otelin odaları ise çok şık klasik mobilyalarla dekore edilmiş. Siena şehir merkezi 4 kilometre mesafede ve otelin hemen dışında bir otobüs durağı da mevcut olduğu için ulaşımı konusunda da uygun bir otel Villa Scacciapensieri. Hızlıca tarihi eserleri görüp şehirden ayrılmak istemeyen, biraz da İtalya’nın büyüleyici kır yaşamının tadını çıkarmak isteyen, hatta romantik bir tatil yapmayı planlayan için.

ULAŞIM
Ana durağınız Floransa ise, öncelikle uçakla Bologna Havalimanı'na gelmeniz gerekiyor, Türkiye'den Floransa'ya direkt uçuş yok. Bu durumda araç kiralamayı tercih edecekler yollarına Bologna Havalimanı'ndan alacakları bir araçla devam edecekler ve ZTL nedir mutlaka bilmeleri gerekiyor. 
Araç kirayalacaksanız en çok dikkat etmeniz gereken konu: ZTL
ZTL (zona traffico limitato), limitli trafik geçişi olan, şehrin lokallerinin araçla girme yetkisi olabilen ama şehrin dışından gelenlerin araçla girmemesi gereken bölgeler. Örnek olarak Floransa gibi tarihi şehirlerin merkezine kesinlikle araçla girmemeniz gerekiyor; bu bölgeler ZTL tabelalarıyla belirtilmiş olsa da, gitmeden önce şehrin ZTL haritasına bakıp, otelinizin yerine göre aracınızı nereye park edebileceğinizi önceden belirlemeniz hayatınızı oldukça kolaylaştıracaktır. ZTL'in bir de saatleri var; bazı caddelere yalnızca akşam 8 ile sabah 7 arasında girmek serbest olabiliyor.
Floransa gibi eski şehirlerde, trafik dar sokaklardan tek yönde daire çizerek aktığı için, bir kez girilmeyecek yöne saptıktan sonra ceza yemeden çıkmanız maalesef pek mümkün olmuyor. Siena'da da durum farklı değil. Peki ZTL cezası gelirse gelsin ne olacak derseniz, geçiş başına 50 - 90 euro arasında değişen cezalar var.

Peki, araç kiralamadan, Bologna'dan Floransa'ya nasıl gidilir
Araç kiralamayanlar üzülmesin; Bologna Havalimanı'na indikten sonra tamamen toplu taşımayı kullanarak Floransa ve Siena'yı gezmek oldukça kolay. Araç kiralamanın artısı, buraya gelmişken Montepulciano'ya gideyim ya da agriturismo otellerinde kalayım diyenler için ulaşım imkanı sağlayabilmesi. Yoksa ana şehirler için arabaya hiç ihtiyacınız yok.
Bologna Havalimanı'na indikten sonra, Floransa'ya gitmenin en pratik yolu hızlı trene binmek. Hızlı tren için, önce havalimanından yarım saatte bir kalkan otobüslere binip 20 dakikalık bir yolculuk ile Bologna Tren İstasyonu'na geliyorsunuz. Tren istasyonundaki kiosklardan Florance SMN (Santa Maria Novella Tren İstasyonu) tren biletinizi satın alıp 40 dakika süren bir yolculuğun ardından Floransa şehir merkezine ulaşıyorsunuz ve buradan her yer yürüme mesafesi. 

Bologna - Floransa tren biletini ucuza gelsin diye erkenden alırsanız; saatini ayarlamakta sıkıntı çekebilirsiniz. Bologna Havalimanı bence İtalya'daki en başarısız havalimanı. Her şey aşırı yavaş ilerliyor. Hem gidişte hem dönüşte manasız uzun sürüyor sıralar. Dolayısıyla gidiş tren biletinizi istasyona vardığınızda almanız 10 - 15 euro daha pahalı olacaksa da zamanla açısından daha risksiz olur.

Nispeten ucuza gelmesi için dönüş tren biletinizi önceden alabilirsiniz. Floransa'yı hakkını vererek gezmenin en azından 3 gün hak ettiğini düşünürsek, SMN istasyonuna vardığınızda dönüş tren biletinizi alırsanız 10 - 15 euro daha ucuza alabilirsiniz biletinizi. Biletlerin fiyatı kabaca 48 saat önceden pahalılaşmaya başlıyor ya da ikinci sınıf kategorisinde bilet kalmıyor. Birinci sınıf ile ikinci sınıf arasında minimal komfor ve ufacık bir ikram farkı var. Boş yere birinci sınıf bilet almaya çalışmayın.

Floransa'dan Siena'ya nasıl gidilir
Floransa'dan günübirlik gidilebilecek yerlerin başında Siena geliyor.
Siena'ya otobüsle ya da tren ile gidebilirsiniz. Trene yine SMN istasyonundan biniliyor. Otobüse ise tren istasyonunun hemen arkasındaki otogardan bineceksiniz. Burada kiosk ile değil direk biletçiyle muhattap olduğunuz için gideceğiniz yeri söylediğinizde onlar da size yardımcı oluyor. 
Siena'daki tren istasyonu şehir merkezinde değil, merkezin 2 kilometre dışında. Otobüs ise direkt şehir merkezine ulaşıyor.
Otobüse binilecek ise, Floransa'dan Siena'ya giden otobüsün numarası 131. Bunun iki versiyonu var 131 ve 131 R. Yanında R yazana binmelisiniz. R (Rapido) hızlı otobüs anlamına geliyor ve otoyoldan aralara girmeden direkt olarak gidiyor. Bu şekilde tam 1 saatte Siena'nın merkezine ulaşıyorsunuz. Eğer R olana binmezseniz, bir dolu durakta dura dura 1 saatlik yol, 2 saatlik bir kabusa dönüşüyor.
https://www.tiemmespa.it/


M.S (PRENSES)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder